Tam 250 yıldır kayıptı, ait olduğu kütüphaneye geri dönüyor

Beşir Ağa Kütüphanesi'nin koleksiyonundan yaklaşık 250 yıl önce kaybolan el yazması eser ait olduğu yere dönüyor. Tarihi el yazması Türkiye Yazma Eserler Kurumu'na bağışlandı. Beşir Ağa Kütüphanesi en önemli el yazma kütüphanelerinden biri.

Kültür Sanat 28 Temmuz 2024
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

İstanbul’un tarihi semtlerinden Cağaloğlu’ndaki Beşir Ağa Kütüphanesi yüzlerce yıllık el yazmalarına evsahipliği yapıyor. Kütüphanenin envanterine kayıtlı kayıp bir kitap tam 250 yıl sonra ait olduğu yere dönecek. El-Muhibbi’ye ait daha çok Arapça beyitlerden oluşan kitap, kütüphanenin koleksiyona eklenmek üzere Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na bağışlandı.

Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ferruh Özpilavcı, kurumun Süleymaniye’deki başkanlık binasında gerçekleştirilen teslimi öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye’deki bütün yazma eser kütüphanelerinin toplandığı özel, tematik ve butik bir başkanlık olduklarını söyledi. Özpilavcı, kurumun el yazması eserlerin ideal iklimlendirme koşulları sağlanarak rutubetsiz bir ortamda muhafaza edilmesi, acil müdahale edilmesi gereken eserlerin restorasyonu ve eserlerin kataloglarının çıkarılması, dijitalleştirilmesi ve bu bilgilerin hizmete sunulması gibi çalışmalar yaptığını hatırlattı.

Tarihi eserler koleksiyona eklenmeye devam ediyor

Ferruh Özpilavcı konuşmasında “Bir sonraki aşama da bunların bilimsel neşir ve çevirilerinin yapılması. Bu bağlamda da 200’den fazla yayınımız var ve hala eserler hazırlanmaya devam ediyor” dedi. Özpilavcı, kuruma gelen bağışları da değerlendirdiklerini, bağışlanan eserler belirli bir sayıya ulaştığında özel bir koleksiyon açılabildiğini ve akademik literatüre geçtiği için ismi verilen bağışçının adının kalıcı bir hale geldiğini anlattı.

Kütüphane ve koleksiyonlardaki kitapların değerlendirilmesinin yanı sıra tespit edilen eserlerin satın alınmasına yönelik de çalışmalar yaptıklarına işaret eden Ferruh Özpilavcı, son olarak şu bilgileri paylaştı: “Alanlarında uzman kişilerden oluşan bir heyetimiz var; bunlar eserin değerini takdir ediyor. Bir şekilde atasından, dedesinden kalmış, elinde yazma olanlardan ya da bu işlerle alakalı koleksiyonerlerden veya sahaflardan yazma eser alıyoruz. Kuruluşundan bu yana aldığımız eserler 15 bini buldu ki, bu çok büyük bir rakam. Bunlar belki yurt dışına gidecekti veya telef olabilirdi. Devletin buna bir bütçe ayırması, uzman bir kurum üzerinden değerlendirilmesi, bunların ideal bir ortama ve kondisyona kavuşturulduktan sonra görüntüsüyle, katalog bilgisiyle uluslararası seviyede araştırmacıların erişimine sunulması çok önemli”

“Eseri bağışladığım için çok mutluyum”

Kütüphanenin adını taşıdığı Beşir Ağa, 18. yüzyılda Osmanlı’da harem ağalığı yapan ve el yazması kitaplara çok ilgi gösteren bir isimdi. Hayatı boyunca pek çok kütüphane kuran Hacı Bekir Ağa’nın koleksiyonundaki kitaplar günümüzde Türkiye Yazma Eserler Kurumu’nun envanterinde de önemli bir yere sahip.

Öte yandan tarihi el ayzmayı kuruma bağışlayan araştırmacı Mehmet Yayla, kitabı nasıl bulduğunu anlattı. Yayla aldığı kitapların içerisinde el yazması özel bir esere rastladığınını, kitap üzerindeki mühürler ve kayıtlar incelendiğindeyse Beşir Ağa’nın koleksiyonuna ait olduğunu farketmiş. Bunun üzerine Eski Türk Edebiyatı uzmanı Doç. Dr. Güler Doğan Averbek’e ulaşan Yayla sürecin devamını şöyle anlatıyor: “Averbek hocam kitabın Süleymaniye Kütüphanesi’ne verilerek koleksiyona geri kazandırılmasının iyi olacağını söyledi. Ben de başkalarına da örnek olacağı mülahazasıyla eserin tekrar koleksiyona katılması gerektiğini düşündüm ve getirip kütüphaneye teslim ettim.” dedi.

Entelektüelin vedası: Şair, felsefeci ve romancı Afşar Timuçin yaşamını yitirdiEntelektüelin vedası: Şair, felsefeci ve romancı Afşar Timuçin yaşamını yitirdi

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.

İlgili Haberler