Altın Portakal Film Festivali’nde Gezi, Boğaziçi ve İran protestoları unutulmadı; Çiğdem Mater ayakta alkışlandı

Kültür Sanat 9 Ekim 2022
Bu haber 2 yıl önce yayınlandı

 

Altın Portakal Film Festivali dün gece sona erdi. Ödül törenine Gezi davası tutukluları, Boğaziçi Üniversitesinde süre gelen direniş, İran’da kadınların isyanı damgasını vurdu. Törende En İyi Yardımcı erkek Oyuncu Ödülü alan Erol Babaoğlu, ödül kabul konuşmasında, “iyileşmemiz, kurtulmamız gereken bir zihniyet”ten söz etti, “Ödülü bu zihniyete karşı mücadele eden herkesle paylaşmak istiyorum. Erkeklik komplekslerini güçle ve kompleksle, sömürüyle bastırmaya çalışanlardan, savaş çığırtkanlarından kurtulabilmemiz, çakallar sofrasından kalkabilmemiz için, ağır uykulardan uyanmamız, vicdanı hatırlayarak adil ve çok sesli bir dünyayı kurabilmemiz için mücadele eden, üreten, varlığını ortaya koyan herkesle bu ödülü paylaşmak istiyorum” dedi. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Ödülleri öncesinde Jüri Başkanı Yeşim Ustaoğlu yaptığı konuşmada, bütün ekiplere ve emeklerine teşekkür ederek, “İzlediğimiz filmlerin tamamını her gün karşılaştığımız sorunlarımıza odaklanıyordu. Adalet, vicdan, eril şiddet, linç, çürümüşlük, yas, kuralık ve diğerleri. Bu ülkenin insanları olarak meselelerimiz çok ciddi ve çok iç karartıcı, bizler bunları her gün önümüze sürdükleri için ezber etmişler olarak buradayız. Bunları önümüze koyanların da ezber etmesini istediğimiz bir şey var. Bizler sanatçılar umudun inatçılarıyız, ısrarcılarıyız. Ya iyileşeceğiz ya iyileşeceğiz başka yolu yok” dedi. Törende ödül alan bir başka isim, Gezi Davasında mahkum edilip tutuklanan sinemacı Çiğdem Mater’di. Mater’in ödül kabul töreni için yolladığı mesaj şöyleydi: “Kurak Günler’e emeği geçen kadınlar bu ödül hepimize. Kamera önünde ve arkasında emek veren tüm kız kardeşlerim iyi ki vardınız, İyi ki varsınız. İyi ki hep birlikte filmler yapıyoruz ya da bazen yapamıyoruz. Ve sevgili Cahide Sonku çok teşekkürler. Rol ezberliyorum diyerek cumhurbaşkanına gitmeyi reddettiğin için, seni ayağına çağıran milletvekillerini ben Cahide Sonku’yum diye terslediğin için, kimseye eyvallahın olmadığı için yolun yolumuzdur.” Mater’in bu mesajı salonda ayakta alkışlandı. Son olarak sahneye Altın Portakal’da En İyi film ödülünü kazanan Karanlık Gece’nin yönetmeni Emin Alper çıktı. Alper, şöyle konuştu: “Bu ödülü Şerif Gören’den almak çok büyük bir onur. Her şeyden önce jüri üyelerine çok teşekkür ediyorum. Çiğdem’den bahsedecektim ama o kendi adına konuştu. Benim yönetmem olmamda Boğaziçi Üniversitesi’nin büyük bir katkısı vardır. Ülkesinin en güzide eğitim kurumunu ele geçirilecek bir kale olarak gören zorba bir zihniyetin saldırısı altında. Utanıyorum. Bu ülkenin bu nadide kurumuna yapılan saldırıdan gerçekten utanıyorum. Ama Boğaziçi Üniversitesi direniyor. Kazanacak. Sadece Boğaziçi Üniversitesi değil, zorbalığa karşı direnen herkes kazanacak. Gezi direnişçileri kazanacak. Hemen yanı başımızda diktatöre karşı direnen Ukrayna halkı kazanacak. Zalim mollalara direnen kadınlar kazanacak. Bütün bu direnişçiler tiranlara zorbalara şunları söylüyor: Kazanamayacaksınız. Tarih sizin yanınızda değil. Yıllar sonra hatıranızın önünde eğilecek kimseyi bulamayacaksınız.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.