Anadolu’ya Hak Ettiği Saygıyı Göstermek: Baksı ve Anadolu Ödülleri sahiplerini buldu

Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın hayata geçirdiği Anadolu Ödülleri, kültürü merkezden taşımak yerine yerelden dinleyerek ve birlikte üreterek çoğaltmayı öneriyor. Anadolu’ya yukarıdan bakmayan bu yaklaşım, kültürün hak ettiği muameleyi görmesi için güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.

Kültür Sanat 22 Aralık 2025

Anadolu, yalnızca geçmişin değil; pek çok kültüre beşiklik etmiş, bugünün ve geleceğin de taşıyıcısı olan zengin bir kültür havzası. Ancak binlerce yıllık bilgi, üretim, estetik ve dayanışma pratikleri çoğu zaman merkezin uzağında bırakılarak görünmez kılınıyor. Anadolu da bu ihmalin en çarpıcı örneklerinden biri. 

Oysa Anadolu kültürü korunacak bir nostalji değil; yaşatılması, desteklenmesi ve çağdaş dünya ile buluşturulması gereken canlı bir miras.

Bu anlayışın en güçlü karşılıklarından biri, Baksı ve Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın hayata geçirdiği Anadolu Ödülleri. 

Anadolu Ödülleri, yalnızca ödül veren bir yapı değil; Anadolu’ya nasıl bakılması gerektiğine dair güçlü bir kültürel duruş ortaya koyuyor.

Bu duruşun arkasında, ressam ve akademisyen Hüsamettin Koçan’ın yıllara yayılan ısrarı var. Bayburt’ta, merkezin uzağında, dağların arasında kurulan Baksı Müzesi; çağdaş sanat ile geleneksel zanaati, sanatçı ile köylüyü, geçmiş ile geleceği aynı zeminde buluşturuyor. Bir çölün ortasında açan bir vaha gibi, çevresine üretim, umut ve ilham yayıyor.

Aynı bakış açısıyla şekillenen Anadolu Ödülleri, kültürü merkezden taşımak yerine yerelden dinleyerek ve birlikte üreterek çoğaltmayı öneriyor. Anadolu’ya yukarıdan bakmayan bu yaklaşım, kültürün hak ettiği muameleyi görmesi için güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.

Anadolu’nun zenginlikleri içinde keşfedilmeyi ve dünya kültür tarihine mal edilmeyi bekleyen Göbeklitepe, Çatalhöyük, Hacılar gibi daha niceleri yatıyor. Hititler, Troya, Frigler, Urartular, Likya, Kommagene, İyon uygarlığı, Helenistik krallıklar, Roma, Bizans, Ermeni ve Selçuklu mirası… Tüm bu birikimi acaba yeterince değerlendiriyor ve dünya kültür mirası içinde Anadolu ekseninde hak ettiği yere taşıyabiliyor muyuz?

İşte Anadolu Ödülleri, bir anlamda bu değerlerin hak ettikleri iltifata mazhar olmalarına vesile oluyor ve olmaya devam edecek.

Bu yıl altıncısı düzenlenen Anadolu Ödülleri, “Kıyının Ötesi” temasıyla 2025’te sahiplerini buldu.

Anadolu Ödülleri 2025 – Ödül Alanlar

Sinema – Tuncel Kurtiz (Anısına)

Anadolu’nun hikâyelerini evrensel bir dille anlatan usta sanatçı Tuncel Kurtiz’in anısına verilen ödül, onun yaşamı boyunca Anadolu’yu bir vicdan ve duruş alanı olarak taşınmasının bir karşılığı niteliğinde.

Müzik – Erkan Oğur

Sesi ve sessizliği birlikte düşünen özgün müzik diliyle Erkan Oğur, Anadolu’nun kadim ses evrenini çağdaş bir yorumla buluşturuyor.

Edebiyat – Murathan Mungan

Hafıza, gelecek ve ütopya ekseninde şekillenen edebi üretimiyle Murathan Mungan, Anadolu’nun bireysel ve toplumsal belleğini güçlü bir dille görünür kılıyor.

Görsel Sanatlar – Ali Kazma

İnsanın maddi ve düşünsel dünyasını inşa etme süreçlerine odaklanan işleriyle Ali Kazma, çağdaş sanatın Anadolu’yla kurabileceği derin ilişkiye işaret ediyor.

Mimarlık – Selva Gürdoğan

Mimarlığı bir iş birliği ve ortak akıl pratiği olarak ele alan Selva Gürdoğan, mekânın kültürel bir taşıyıcı olduğunun altını çiziyor.

Doğan Değer Ödülü – Murat Morova

Sanatın kolektif ve çoğaltıcı doğasına vurgu yapan üretimleriyle Murat Morova, bu ödülü bir emanet olarak gördüğünü ifade ediyor.

Baksı Onur Ödülü – Osman Dinç

Anadolu Ödülleri’nin heykellerini de tasarlayan Osman Dinç, hareket, süreklilik ve kadim bilgiye gönderme yapan yaklaşımıyla onur ödülüne layık görüldü.

Dileğimiz, Anadolu sanatı ve sanatçısının hak ettiği değeri, ticari kaygıların ötesinde, dünya kültür mirası içinde kalıcı ve onurlu bir yere taşıyabilmek.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.