Erdoğan’ın bir günü: ‘Onlar Kandil’den biz Allah’tan emir alıyoruz’ dedi, petrol müjdeledi
Antalya'nın batısındaki Kumluca kıyılarında 3 bin 600 yıl önce battığı belirlenen gemide yürütülen sualtı kazılarında 100 bakır külçeye ulaşıldı. Metropolitan'da bir, Atina'da dört adet adet sergilenen külçelerin benzeri olan bakır paralardan 30'u gün yüzüne çıkarıldı.
New York’taki ünlü Metropolitan Müzesi’nde bir, Atina’da ise dört adet Orta Tunç Çağı’na ait bakır külçe bulunuyor. O dönem henüz para icat edilmemiş. Bu külçeler ticarette kullanılıyor. İşte böylesi değerli külçelerden Antalya’da 100 adet bulundu. Hem de denizaltında yapılan arkeolojik kazılarda.
Kumluca ilçesi açıklarındaki dünyanın bilinen en eski batığında tespit edildi bu 100 adet bakır külçe. Şu ana kadar 30 bakır külçe çıkarıldı. Milattan önce 16. yüzyıla ait bakır külçeler en az 3500 yaşında. 50 metre derinlikte keşfedilen bu bakır külçelerden geriye kalan 70 adedi de batıktan çıkarılmayı bekliyor.
Kumluca Orta Tunç Çağı Batığı Kazı Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığındaki 40 kişilik ekip, Antalya kıyılarında sualtı keşif ve kazı çalışmalarını sürdürüyor. Son teknolojiyle donatılan ve 250-300 metreye indirdikleri robotları da kullanarak çalışmalarını gerçekleştiren ekibe, olası vurgun durumlarında anında müdahale için İstanbul Üniversitesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından uzmanlar da eşlik ediyor.
Sualtı arkeologları, kazılarda hava tüpleriyle dalış yaparak indikleri 45-55 metrede, 3 bin 500 yıl önce battığı belirlenen gemiden uzun uğraşlar sonucu eserleri gün yüzüne çıkarıyor. Bazen bir bakır külçeyi çıkarabilmek için küçük keski, çekiç ve vakum cihazı yardımıyla bir ay çalışan ekip, çıkardıkları eserleri dünya bilimine kazandırıyor.
Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Öniz, yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Kumluca Orta Tunç Çağı Batığı’nda üç yıldır çalışma yürüttüklerini, bu yılki kazıların iki ay sürdüğünü söyledi. Kazıların Türk bilim insanlarının başkanlığında 40 kişilik ekibin dönüşümlü olarak katılmasıyla sürdüğünü aktaran Öniz, çok derinlerde yapılan dalışlarda vurgun riski olduğundan gemide 5 kişilik basınç odası olduğunu vurguladı.
Geminin ana yükünün bakır külçeler olduğuna işaret eden Öniz, şunları söyledi: “Bu bakır külçelerin benzerinden New York Metropolitan Müzesi’nde bir tane, Atina Milli Arkeoloji Müzesi’nde 4 tane sergileniyor. Bizde önceki çıkardıklarımızla birlikte 100’den fazla bakır külçe var. Bu bağlamda Türkiye’nin kültürel mirasının ne kadar zengin olduğu, dünyayla kıyaslandığında ilk tarihin, destanların, ilk yelkenli gemiyle yapılan denizciliğin, ilk deniz ticaretinin yine ülkemiz kıyılarında, özelde Antalya’da, daha özelde Kumluca ilçesi kıyılarında olduğunu görüyoruz. Dünyanın en eski batığında böyle bir derinlikte su altı kazıları yapılarak güzel sonuçlara ulaşılması Türkiye’nin dünyada su altı arkeolojisinde gelmiş olduğu yeri gösteriyor”