Simge ve Yalın aşka çağırıyor
Bodrum kapsamlı bir kültür merkezine kavuştu. Dün itibariyle kapılarını açan Inspera artık 12 ay boyunca burada yaşayan 400 bini aşkın nüfuslu Bodrum'a kültür sanat alanında yeni alternatifler sunmayı amaçlıyor.
Çocuklar için atölye alanlarından etkinlik salonuna, galerisinden açıkhava sahnesine Inspera'nın hikâyesini en başından itibaren sürecin içinde yer alan Inspera Bodrum Yönetim Kurulu Üyesi Mert Osman Can'dan dinledik.
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en önemli turizm destinasyonlarından biri haline gelen Bodrum özellikle pandemiden sonra insanların dört mevsim yaşadığı bir yere dönüştü. Tahminlere göre 12 ay boyunca burada kalıcı şekilde yaşayanların nüfusu 400 bin. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde yaşayanlar hem eski hem de yeni Bodrumlulara gıptayla bakarken buradaki yerleşik insanlar ise uzun süredir özellikle turizm sezonu dışında etkinlik yapılmaması ve vakit geçirecek alternatif bulunmamasından şikâyetçi. Dün itibariyle kapılarını açan Inspera Bodrum tam da bu şikâyetleri bitirmek amacıyla yola çıkılan bir hedefin ürünü.
Çalışmaları üç yıl önce başlayan projeyi burası için büyük idealleri olan Inspera Bodrum Yönetim Kurulu Üyesi Mert Osman Can ile konuştuk. Kapılarını İtalya Büyükelçiliği himayesinde gerçekleşen ‘Bir Zamanlar Denizin Olduğu Yer’ sergisiyle açan bu kültür sanat merkezinin hikâyesini projenin tüm süreçlerinde yer alan Mert Osman Can’dan dinledik.
-Projeyi ortaya nasıl çıktı? Şimdi Inspera Bodrum olan burada daha önce ne vardı?
Burası daha önce bize ait bir bahçeydi. Burada meyve ve biraz da zeytin ağaçlarımız vardı. Bu ağaçları başka bir yer aktararak üç yıl önce Inspera Bodrum için çalışmalara başladık. Ailemizin bir bölümü burada yaşıyor. Burada yaşarken belli eksiklikleri ve ihtiyaçları fark ettik. Sonrasında da hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik bir müzik akademisi ve kültür-sanat etkinliklerinin yapılabileceği mekânları ortaya çıkarmak istedik. Bodrum’daki yaşama nasıl katkı sağlayabiliriz sorusuna cevap ararken burası doğdu. Çocuklar okul sonrası vakitlerini nasıl değerlendirebilir düşüncesiyle yola çıkıp sonrasında da projeyi bu noktaya getirdik. Üç yıl önce biz bu projeye başladığımızda dahi kentin nüfusu şimdiye oranla daha azdı. Arada geçen zaman zarfında dört mevsim burada yaşayanların tahmini sayısı 400 bini buldu. Yaz aylarında bu sayı bir milyonu aşıyor elbette. Gelinen noktada bu proje bile Bodrum’un kültür-sanat etkinliklerine olan ihtiyacın yetişemeyebilir.
-Inspera Bodrum bu açıdan özellikle sezon dışı dönemde kente neler katacak? Özellikle erişmeyi hedeflediğiniz bir yaş grubu var mı?
Çocuklara pozitif ayrımcılık yapmak için başladık. Hikâye öyle bir yere geldi ki içinde müzik ve dansın olduğu bir akademiye evrildi. Inspera Bodrum’da müzik kayıt odaları, dans stüdyoları ve drama atölyesi var. Ancak şunu fark ettik ki aslında burada yetişkinlerin de vakit geçirebileceği yerlere ihtiyaç var. Tiyatroda çocuk oyunları ve akademideki derslerin yanı sıra düzenlenecek kültürel etkinlikleri de düşünecek olursak üç yaşından itibaren tüm çocuklara ve yetişkinlere hitap eden bir yer olacak şekilde tasarladık burayı. İyi bir tiyatro oyunu ya da konser için İstanbul ya da İzmir’e giden insanlar artık bu imkâna burada da erişebilecek.
-O halde müzikle devam edeyim. Müzikseverler burada nasıl konserler izleyecek? Odaklandığınız belli bir tür var mı?
Bu projeyi çok keyif alarak yaptık. Bu süreçte hem kendi fikirlerimizi hem de düşüncelerine önem verdiğimiz insanların görüşlerine başvurduk. Başta işi sadece profesyonellere devretmeyi düşünmüştük. Ama sanki kimse bizim kadar bu işe özen göstermeyecekmiş gibi düşündük. Böyle bir ruh haline bürününce işin bu sürecinde de yer alalım dedik. Bu noktada Inspera Bodrum’da yer alacak müzik türlerini mümkün mertebe geniş bir yelpazede tutmaya çalışacağız. Yerel sanatçıları destekleyen ama bununla birlikte uluslararası müzisyenleri de buraya görebileceğimiz bir etkinlik takvimi oluşturuyoruz. Sonuçta Bodrum bir dünya markası. Amacımız Bodrum’da gerçekleştirilebilecek tüm etkinliklere ev sahipliği yapmak. Bu bölge, bunu hak ediyor. Bu işe başladığımız andan itibaren mottomuz buydu. Bu kente gelenlerin mutlaka ziyaret ettiği bir yer olmak istiyoruz. Ana sahnemizin dışında bir de mini sahnemiz var. Burada caz ve akustik programların yanı sıra stand-up gösterileri de yapılacak. Ek olarak 350 kişilik açık hava sahnemizde de yaz aylarında hem konserler hem de film gösterimleri düzenleyeceğiz. Bu projenin devamı olacak bir meydan çalışmamız da var. Şu an Bodrum Belediyesi ile bunun üzerinde çalışıyoruz. Kentin en önemli eksikliklerinden biri meydan. Bu projeyle büyük bir meydan oluştururken 1500 kişi kapasiteli bir etkinlik alanına da kavuşacağız.
-Plastik sanatlar da es geçilmemiş. Üstelik Inspera Bodrum açılışını da bir sergiyle yapacak. Burada ne sıklıkla sergiler düzenlemeyi planlıyorsunuz?
Bu konuyu çok önemsiyoruz. Inspera Bodrum bünyesindeki Artspace yılın tamamına yayılacak şekilde süreli sergilere ev sahipliği yapacak. Hedefimiz 10’dan fazla sergi düzenleyebilmek. Amacımız mümkün olduğunca çok insan burada faydalanabilsin. Bu nedenle kapılarımızı sanatçılara açık tutuyoruz.
-Son sorum; aradan bir yıl geçtikten sonra Inspera Bodrum’da nasıl bir manzara ortaya çıkarsa projeyi başarıya ulaşmış kabul edersiniz?
Çok büyük bir heyecan yaşıyoruz. Burası için çok emek sarf ettik. Bu süreçte gelip görenler buradan memnun ayrıldı, projeyi beğendi. Aynı beğeniyi ve tabii daha fazlasını bir yıl geçtikten sonra da gözlemleyebilirsek bu bizi çok mutlu eder.