Her nefesiyle ‘Yaşadım!’ diyebilen bir tiyatro maratoncusu: Genco Erkal
Kürt hareketine yakın Yeni Yaşam gazetesinde Nazım Hikmet'e yönelik sert bir eleştiri yazısı yayımlandı. Yazının üslubu ve yazıda kullanılan kolaj tartışma yaratınca gazete özür dilemek zorunda kaldı. Hatta bir de karşı yazı yayınladı.
Düşünceleri nedeniyle hapis yatmış, vatan haini ilan edilmiş, vatandaşlıktan çıkarılmış ama yıllar içinde hakkı her kesim tarafından teslim edilmiş ve vatan şairi olarak anılan bir şair Nazım Hikmet. Her yıl çeşitli vesilelerle anılan ve yarattığı değer, fikirleri, şiirleri yeni kuşaklara aktarılan Nazım Hikmet şimdilerde tuhaf bir tartışmanın öznesi…
24 Ağustos Cumartesi günü siyaseten Kürt hareketine yakın Yeni Yaşam gazetesinde Müslüm Yücel imzalı ‘Türk Entelektüelleri’ başlıklı bir yazı yayımlandı. ‘Türk aydını’ meselesini ele alan yazıda Nazım Hikmet’le ilgili hakarete varan ifadeler kullanıldı. Yücel “Yüz yıldır başımıza gelen bütün belaların adresi, Nazım Hikmet’tir,” “Nazım yaltaklanmayı sever,” “Nazım 13 yıl hapis yatmıştır, çoğu şiirini de yaltaklanma aracı yapmıştır” gibi cümlelerle Nazım Hikmet’i ve onun üstünden de Türk entelektüellerini eleştiriyordu!
Yazı birçok edebiyatçının portrelerinin olduğu bir fotoğraf kolajıyla gazetenin okurlarına sunulunca sosyal medyada ciddi bir tartışma başladı. Kolajda Madımak Katliamı’nda yaşamını yitiren Metin Altıok, Bulgaristan sınırında öldürülen Sabahattin Ali, düşünceleri nedeniyle devletin gadrine uğramış Ahmed Arif, Cemal Süreya, Can Yücel gibi vefat etmiş edebiyatçılar da vardı, Ahmet Telli, Murathan Mungan, Lale Müldür gibi isimler de…
Eleştirilerin iki boyutu var; ilki Nazım’a yönelik suçlamalar, ikincisi de bu yazıyla birlikte kullanılan kolaj fotoğraf. Gazete yazı ve kullanılan görselle ilgili yoğun eleştirilere maruz kalında okur temsilcisi Hüseyin Aykol ‘Aydınlar ve bizim tavrımız’ başlıklı bir yazı yazdı. Akyol yazısında “Böylesine bir yazının gazetemizde yayınlanması pek doğru olmadı. Çünkü Türk aydınlarının hepsine yönelik toptancı olumsuz çıkarımlara neden oldu. Buna vesile olmamamız gerekirdi” diyerek özür diledi. Yazıda kullanılan kolajın Google taramasıyla bulunduğunu ve üstünde düşünülmeden yazının görseli olarak kullanıldığını anlattı.
Sonra da yine aynı gazetede 29 Ağustos günü ‘Çarmıha gerilen hakikat’ başlıklı Deniz Bakır imzalı bir yazıyla Nazım Hikmet’i savunan ve Yücel’in bakış açısını ve yazısını eleştiren bir yazı yayımlandı. Bakır yazısında “Yazı iki nedenle eleştiriyi hak ediyor. Birincisi sadece Türk halkıyla değil bu topraklardaki ve dünyadaki tüm ezilen halklarla özdeşleşen komünist bir şair olarak Nazım Hikmet’e dönük hakikatten çok kibirden kaynaklanan dili nedeniyle. İkincisi de niyetini bir kenara koyacak olsak bile yazı Kürt halkı ile diğer halklar, özgürlük hareketi ile sosyalist hareket arasında iletişimi değil önyargıları besleyen bir tarzı teşvik etmesi nedeniyle eleştiriyi hak ediyor” diyordu.