Bugünün gözüyle Antik Dünyanın Yedi Harikası

Tarihçilerin babası olarak anılan Heredot’un milattan önce beşinci yüzyılda ortaya attığı bir kavram olan Dünyanın Yedi Harikası, milattan sonra ikinci yüzyılda bugün, bizim bildiğimiz haliyle belirlenmişti. Türkiye’den iki tarihi nokta listedeyken Keops Piramitleri hariç hiçbir antik harika günümüze ulaşamadı. Ancak yapay zekayla bu tarihi yapılar en azından dijital ortamda yeniden canlandırıldı. Böylece bugünün gözüyle Antikçağ’a da bakma imkânı da doğdu.

Rodos Helios Anıtı, Rodos, Yunanistan

Güneş tanrısı Helios’u tasvir eden devasa boyuttaki heykel, Rodos antik limanının girişinde yer alıyordu. İnşası 12 yıl süren bronz kaplama heykelin yapımı milattan önce 282 yılında tamamlanmıştı. Bir asırdan az bir süre ayakta kalan heykel, bir deprem sonucunda yıkıldı. Bir daha da yerine yenisi yapılmadı. Günümüzde Rodos limanının girişinde tarihte heykelin bulunduğu yer korunmaktadır.

Keops Piramidi, Kahire, Mısır

Dünyanın ayakta kalabilen tek Antik Dünya Harikası olan Keops Piramidi, tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. İnşası 20 yıl süren piramit, 145 metre yüksekliğe sahip. Bu sayede uzun yıllar boyunca Keops, dünyanın en uzun binası olarak anıldı. Milattan önce 2550 yılında inşası tamamlanan Keops’un tepesi zaman içerisinde aşınınca kireçtaşıyla kaplanmıştı.

Babil’in Asma Bahçeleri, Ninova, Irak

Antikçağ’ın en görkemli yapılarından biri Babil’in Asma Bahçeleri’ydi. Babillerin inşa ettiği 65 metre yüksekliğindeki bu bahçeler milattan önce yedinci yüzyılda tamamlanmıştı. Ancak bir görüş de bu bahçelerin aslında hiç var olmadığı yönünde. Ninova’daki kalıntıların başka bir yapıya ait olduğunu savunanlar da mevcut. Bu görkemli yapılar şayvet bir zamanlar yapıldıysa da milattan önce 569’da Ahameniş İmparatorluğu tarafından talan edilip yıkıldı.

Zeus Tapınağı, Olimpos, Yunanistan

Yunanistan’daki ikinci durağımız Selanik’in 80 kilometre uzağındaki Olimpos Dağı. Antikçağ’da burada bulunan Zeus Tapınağı’nın içindeki devasa Zeus heykeli,  Dünyanın Yedi Harikasından biri olarak kabul ediliyordu. 12 metre yüksekliğindeki heykel milattan sonra 426 muhtemelen bilinçli bir şekilde çıkarılan yangın sonucu küle dönmüştü.

İskenderiye Feneri, İskenderiye, Mısır

Hem fener hem kütüphane. Antik Çağ’ın bu görkemli yapısı sadece İskender’in kurduğu bu kentin değil dünya tarihinin de en simgesel yapılarından biriydi. İskenderiye Limanı’ndaki Pharos Adası’nda 350 metre yüksekliğiyle Keops’un unvanını elinden alan fener, Anadolulu bir mimar tarafından yapılmıştı. Knidoslu Sostratus’un imzasını taşıyan yapı 15. yüzyıla kadar bir yıkıntı dahi olsa ayakta kalmıştı. Depremlere direnen fener, zamana direnememişti.

Halikarnas Mozolesi, Bodrum, Türkiye

Karya Kralı Mausolus’un kendi ve eşi için yaptırdığı anıt mezar, öyle büyük bir etki yaptı ki sonrasında tarihe mâl olmuş tüm insanlar için inşa edilen yapılar “mozole” olarak anılmaya başladı. Milattan önce 350 yılında inşa edilen yapının sadece temelindeki kalıntılar günümüze ulaşabilmiştir. Bodrum’un merkezindeki bu tarihi yapının UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olması süreci de devam ediyor. Tarihi yapı, 13. yüzyılda meydana gelen büyük bir depremde yıkıldı.

Artemis Tapınağı, Selçuk, Türkiye

İzmir’deki Artemis Tapınağı’ndan günümüze ne yazık ki sadece bir sütun ulaşabildi. Romalıların hışmından kaçan Gotların yakıp kül ettiği Artemis Tapınağı, Hristiyanlığın bölgede yaygınlık kazanmasıyla beşinci yüzyılda tamamen yok oldu.

Laodikya’nın yeni gözdesi: 1910 yıllık çeşme ayağa kaldırıldı