Adıyaman’daki Perre’den çıkarılan buluntular 40 yıl sonra sergileniyor
Elgin Mermerleri'nin iadesi tartışmalarına Türkiye de müdahil oldu. Türkiye, İngiltere'nin iddialarını yalanladı ve Osmanlı döneminde İngilizleri kazı izninin verilmediği söyledi. Tartışalar sürerken biz de bu tarihi esere dair tüm süreci derledik.
Türkiye’den gelen açıklamayla Elgin Mermerleri bir daha gündem oldu. Yıllardır Yunanistan ile İngiltere arasında tartışma konusu olan ve hatta dipoloamtik krize dönüşen tarihi eserlerin akıbetini belirleyecek açıklama Türkiye’den geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkan Zeynep Boz, Yunan devlet kanalı ERT’ye yaptığı açıklamada İngiltere’nin argümanını çürütmüştü. British Museum’da sergilenen tarihi eserlerin Osmanlı’dan alınan izinle çıkarıldığını savunan İngiliz yetkililerin bu iddiasını reddeden Boz, böyle bir belgenin hiç varolmadığını söyledi. Tartışmanın seyrini değiştirecek bu açıklama sonrası biz de en başından beri 10Haber’te takip ettiğimiz bu süreci 10 maddede sıralamak istedik.
🔴 Elgin Mermerleri, Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Akropolis alanında binlerce yıl boyunca varlığını sürdürdü. Tüm tanrılara adanan Parthenon tapınağında yer alan mermerlerin aslında gerçek adı da Parthenon Mermerleri’dir.
🔴 Parthenon’daki Elgin Mermerleri milattan önce 5. yüzyılda yapılmıştı. Diğer bir deyişle günümüzün tartışmalı tarihi eserleri yaklaşık 2600 yaşında. Mermere hayranlık uyandıracak ustalıkla şekil veren sanatçının adıysa Phidias. Kendisi aynı zamanda Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olarak kabul edilen Olympos Dağı’ndaki Zeus Heykeli’ni de yapan kişi. Antik Çağ’ın bu büyük heykeltıraş milâttan önce 480’de doğup milâttan önce 430’da öldü.
🔴 Atina şehir devletinin güç kaybetmesi, ardından gelen Roma hakimiyeti döneminde Akropolis bölgesi önemini korudu. Ancak Roma’nın paganlığı terk edip Hıristiyanlığı benimsemesiyle birlikte bölge önemini kaybetti. Zamanla kaderine terk edilen bölge, bakımsızlık ve savaşlar nedeniyle zaman içerisinde harabeye döndü. 1458’de Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildikten sonra da Akropolis’e bir cami inşa edilmiş ve yerleşim teşvik edilmişti. Ancak bu zorunlu iskân politikaları sonucu şehir daha çok büyüyünce Pire bölgesine doğru yeni yerleşimler açılmaya başlandı. Böyle olunca da Akropolis cazibesini kaybetmeye başladı.
🔴 18. yüzyılın özellikle ikinci yarısında hakim görüşlerinden birine dönüşen Romantizm, Avrupalı aydınları da etkilemişti. Bunlardan biri de Lord Byron’dı. İngilizlerin en büyük edebiyat figürlerinden biri olarak kabul edilen Lord Byron’ın Antik Çağ’a duyduğu derin hayranlık takipçilerini de etkilemişti. Oryantalizmin de revaçta olduğu bu dönemde Avrupalılar o hep korktukları Doğu’yu merak etmeye başlamıştı. Bu merak, beraberinde de keşif dürtülerini harekete geçirmişti. Bu dönemde yolu Osmanlı topraklarına düşen isimlerden biri de zengin bir aristokrat olan İskoç Lord Elgin’di. Lord Elgin hem bir tüccar hem de bir Antik Çağ meraklısıydı. Atina, onun bu merakını cezbedecek pek çok şeye ev sahipliği yapıyordu. 1801 yılında Atina’ya geldiğinde görüdükleri karşısında büyülenen lord, ülkesine eli boş dönmeyecekti. Akropolis’teki Parthenon’da bulunan mermerleri söküp ülkesine götürdü. Üstelik bunu tek seferde değil, parça parça yaptı.
🔴 İşte konuyu düğümlendiren soru tam da bu. Yunanlar böyle bir iznin bulunmadığını iddia ediyor. İngilizler ise kendilerinden çok emin. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkan Zeynep Boz’un Yunan devlet kanalı ERT’ye yaptığı açıklama İngilizlerin savlarını çürütecek türden. Boz, verdiği röportaj esnasında Osmanlı döneminde İngilizlere kesinlikle böyle bir iznin verilmediğini, buna dair herhangi bir belge bulunmadığını vurguladı. Arkeolojinin henüz bir bilim olarak doğmadığı bu dönemde pek çok Avrupalı, Osmanlı coğrafyasının zenginliklerini talan etmek için Ege’nin her iki yakası, Anadolu, Mısır, Lübnan, Suriye ve Irak’ta kaçak kazılar yapıldı. Troya, Efes, Bergama, Halikarnassos ve Knidos akla ilk gelenlerdi.
🔴 Parthenon’daki mermerleri Pire Limanı’ndaki gemilere yükleyip İngiltere’ye götüren Lord Elgin, bu tarihi eserleri kendi şatosunda sergilemeye başladı. Tarihi eserler, şatonun birer süs eşyasıydı artık. Ancak 1816 yılına gelindiğinde işleri iyi gitmeyen İskoç lord iflas etmişti. Sahip olduğu bu tarihi eserlerin taliplisi de hazırdı. Paris’teki rakibi Louvre Müzesi ile amansız bir yarış halindeki British Museum. Londra’nın en büyük müzesi, dünyanın da en büyük koleksiyoneri olma yolundaki iddiasını perçinlemek için mermerlere talip oldu. Lord Elgin de muhtemelen gönülsüz bir biçimde eserleri müzeye sattı.
🔴 Dünyanın en eski daimi müzelerinden British Museum 1753’te kapılarını ziyaretçilerine açmıştı. Britanya halkı adına, tarihi zenginlikleri muhafaza eden müzenin koleksiyonunun mülkiyeti kendisine ait. Ancak resmi söylemde “Britanya halkı adına” ibaresi sürekli bir biçimde telaffuz edilir. Öyle ki ülkedeki diğer tüm müzeler gibi British Museum da ziyaretçilerini ücretsiz ağırlar. Bununla birlikte gelen her ziyaretçiden de makul düzeyde bağış beklenir.
🔴 British Museum’da sergilenen Elgin Mermerleri, müze envanterine kayıtlı. Ancak Yunanistan çok uzun yıllardan bu yana eserlerin iadesini talep etmekte. Yunan yetkililer bu tarihi eserlerin kendilerine ait olduğu görüşünde. Aslında uluslararası hukuk da komşunun taleplerini haklı çıkaracak düzenlemelere sahip. UNESCO’nun 1970 tarihli kararına göre izinsiz kazılarda çıkarılan eserler çalıntı kabul ediliyor. Bu noktada da British Museum, eserlerin Osmanlı döneminde alınan izinle çıkarıldığını savunuyor.
🔴 BBC’de geçen yıl yayınlanan bir ankete göre İngilizler, British Museum’un en popüler eserleri arasında yer alan Elgin Mermerleri’nin iadesinin gerektiği görüşünde. Zira özellikle geçen ağustos ayından bu yana gündemde olan British Museum’daki hırsızlık skandalı, müzenin itibarına gölge düşürmüş durumda. Yüzlerce eserin çalınıp internette satışa çıkarıldığı müzede soruşturma süreci devam ediyor. Eserlerin bir bölümü müze envanterine geri gelse de İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın geçen yıl bahsettiği gibi bir yüksek güvenlik ortamının bulunmadığının ortaya çıkması hak iddiasındaki ülkeleri harekete geçirdi. Başta Türkiye, Yunanistan, İtalya, Mısır ve Irak olmak üzere pek çok devlet, kendisine ait tarihi eserlerin iadesi için daha fazla baskı yapmaya başladı.
🔴 Buna şu an için net bir cevap vermek mümkün değil. Ancak bu iadenin bir emsal teşkil edeceği de çok açık. Bu durumda akla gelen ilk yerlerden biri de Berlin’deki Pergamon Müzesi oluyor. ABD’deki müzeler Yüksek Mahkeme’nin kararı doğrultusunda başta Türkiye olmak üzere hak sahibi ülkelere tarihi eserleri iade etmeye başlamış durumda. Biritish Museum’un, Elgin Mermerleri’nin olası iadesi sonrası aynı müzedeki Knidos Aslanı, Troya hazineleri, Antalya’daki Ksantos antik kentine ait Nereidler Anıtı, Bodrum’daki Halikarnassos antik kentinden götürülen Mausalos Anıtı’nı da bir an önce iade etmesi gerekecek. Bu saydığımız eserler milyonlarca turistin British Museum’u asıl ziyaret sebebi.