Grafik üstadı, hattat ve mücellid Prof. Dr. Emin Barın'ın külliyatından oluşan Ne Senden Rükû Ne Benden Kıyam başlıklı sergiyi kaçıranlara müjde. Sergi yine daha uzatıldı. Barın'ın 230'dan fazla eseri 31 Ağustos'a kadar Artİstanbul Feshane'de.
Prof. Dr. Emin Barın Türkiye’nin en önemli değerlerden biri. Bir grafik üstadı, hattat ve mücellit, yani cilt yapan biri. Eserleri her yerde karşınıza çıkabilir. 1946 senesinde piyasaya sürülen yeni madeni paraların üstündeki yazılar, 1953 yılında tamamladığı Anıtkabir yazıları ve 1955’te yazdığı Yunus Emre’nin mezarındaki yazı en bilinen işlerinden bazıları. Anıtkabir’deki Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve 10. Yıl Nutku’na da Emin Barın’ın eli değmiş mesela.
Barın sanatını aileden miras alanlardan. Bolu hattat ve mücellitlerinden Mehmed Tevfîk Efendi’nin oğlu olarak dünyaya geldiğine takvimler 1913 yılını gösteriyordu. İstanbul ve Almanya hattında cilt ve hüsn-i hat dersleri alan Barım Almanya’ya gitmeden önce hattat Kamil Akdik’ten hüsn-i hat dersleri almış, hattat ve ebru sanatçısı Necmeddin Okyay’dan klasik Türk ciltleme sanatının inceliklerini öğrenmişti. Yaptığı bir ciltle Hamburg Kitap Fuarı’nda birincilik ödülü kazanınca Leipzig Kitapcılık ve Matbaacılık Akademisi’nde Profesör Thiemann’dan modern yazı, Profesör Wiemeler’den de ciltcilik üstüne eğitimler aldı.
II. Dünya Savaşı başlayınca askerlik için İstanbul’a geldi, ama Almanya defteri daha kapanmamıştı. Eğitimini tamamladı, bu kez 1944’te Türkiye’ye dönüş yaptı. Kariyeri boyunca Almanya, Portekiz gibi ülkelerde bulundu, İslami sanatla modern sanatı birleştirdi. Hafızanın izini sürdü, Cumhuriyet değerlerine sahip çıktı. Barın’ın grafik sanatı yolculuğunda üç önemli durağı var. Divanî, ikincisinde kûfi, üçüncüsünde ise kûfi yazıyı deneysellikle ele alarak ürettiği Avrupai stildeki eserleri. 29 Aralık 1987 tarihinde hayatını kaybetti Barın. Ondan geriye 200’den fazla eser ve birçok devlet başkanına, üniversitelere, çeşitli kuruluşlara yazdığı takdirnameler, beratlar ve diplomalar kaldı.
Emin Barım’ın külliyatı Ne Senden Rükû Ne Benden Kıyam adlı sergiyle Artİstanbul Feshane’de ziyaretçilerle buluşmaya devam ediyor. Devam ediyor diyorum, zira sergi öyle ilgi gördü ki yanlış hatırlamıyorsam üçüncü kez uzatıldı. 31 Ağustos’a kadar Barım’ın grafik sanatındaki ustalığını, hattatlık ve cilt restorasyonundaki bilgisini yansıtan yaklaşık 230 eserini görebilirsiniz.
Sergi Zafer Yıldırım’ın katkılarıyla, Z. Yıldırım Aile Koleksiyonu ve Barın Han aile arşivinden bir seçkiyle hazırlanmış. Haftaiçi serginin uzatılmasını da fırsat bilip Artİstanbul Feshane’nin yolunu tuttuk. Oldukça geniş, zaman ayrılması gerekilen sergide o an için birkaç kişi vardı ancak bir an birbirinden bağımsız bir kalabalık geldi sergiye. Serginin uzatılması karşılık bulmuş diyebiliriz.
Aynı eseri yakından incelediğimiz bir anne kızla ayaküstü sohbet edince onlardan da “Bir türlü fırsat bulamamıştık, iyi ki uzatılmış” yorumunu duydum. Genç kadın Barım’ı ve eserlerini yakından takip ettiğini, bu serginin hem Barım’ı bilenlere, hem de hakkında çok bilgi sahibi olmayan insanlara hitap ettiğini söyledi. Sanatçının çeşitli dönemlerde, birbirinden farklı tarzlarda ürettiği eserleri bir arada görmeyi çok sevdiğini anlattı.
Serginin en güzel yanı da bu. “Allah,” “Hz. Muhammed,” “Besmele” yazılarının birbirinden farklı örnekleri de var, kendi yorumuyla Latin harflerle Atatürk yazılı hat çalışması da. Bir uzatma daha olmazsa 31 Ağustos’a kadar Barım külliyatını ziyaret edin, deriz.
📌Emin Barın: Ne Senden Rükû Ne Benden Kıyam sergisi, 31 Ağustos 2024 tarihine kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.30 saatleri arasında ücretsiz olarak Artİstanbul Feshane’de ziyaret edilebilir.
Salt Beyoğlu, Havaya Dair: Hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına Havaya Dair de Salt Beyoğlu’ndaki Forum alanında ziyaretçilerini bekliyor. Salt’a girdiğiniz anda sizi uzun tül perdeler ve hoparlörden yükselen sesler karşılayacak. Perdeler havanın kimyasal bileşimini ortaya çıkaran ve her biri farklı zehirlilik derecelerine karşılık gelen bir renkle tasvir edilmiş. Yansıyan görüntüler de havanın zehir oranını gösteriyor. Yükselen ses ise havadaki bu maddelerin etkileşiminin tetiklediği kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan koşulların işitilebilen sesleri. Yani evet, biraz rahatsız edici. Perdelerin arasından geçtikten sonra sakın siz de sergiyi birlikte gezdiğimiz genç üniversite öğrencileri gibi “Bu kadar mı” diye sormayın. Üst katta ikinci katta bir video programı var. Sergi 18 Ağustos’a kadar Salt Beyoğlu’ndaki Forum alanında ziyaret edilebilecek.
Pera Müzesi, İstanbul- Ters Yüz PƎRⱯ: Ters Yüz PƎRⱯ sergisi de göz açıp kapatılınca kadar hızlı geldi geçti! Tahran, Osaka, Hong Kong, Berlin, İstanbul, Weimar ve Almanya’nın diğer kentlerinden 20 sanatçı, mimar ve araştırmacıyı bir araya getiren Ters Yüz PƎRⱯ sergisi 18 Ağustos’a kadar müzenin 4. ve 5. katlarında ziyaret edilebilir.
Bulgur Palace, İstanbul- Magnum İstanbul’da: Hazır havalar güzelleşmişken Emin Özmen, Ara Güler, Robert Capa ve Henri Cartier Bresson gibi efsanelerin çektiği fotoğraflara yakından bakıp avluda bir kahve içmek iyi bir hafta sonu kaçamağı olabilir. O halde sizi Bulgur Palace’a alalım. Paris, Londra ve New York merkezli fotoğraf ajansı Magnum Photos’un 77. yıl sergisi olan Magnum İstanbul’da, 70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafından oluşuyor. Sergiyi 31 Ağustos’a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında Bulgur Palas’ta ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Cermodern, Ankara-Karanlıkta Akan Bir Yıldız:Mustafa Kemal Atatürk: Ankara’daki Cermodern Galeri, Cumhuriyet’in 100. yılına saygı duruşunda bulunan sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla; kendisine ve dönemin önemli kişilerine ait yazışma, telgraf, gazete, dergi ve belgelerle birçok tarihsel obje de yer alıyor. Bu objelerden Atatürk’ün kişisel eşyaları, imzaladığı fotoğrafları, Türkiye’den ve dünyadan fotoğrafçıların çektiği fotoğrafları da serginin dikkat çekici bir bölümünü oluşturuyor. Sergi 18 Ağustos’a kadar devam edecek, meraklılarına duyurulur.
Bodrum Loft, Bodrum- Persona: Bodrum’da yaz başka elbette ama son yıllarda dergiler de bir başka… Bodrum’un Demirbükü Koyu’nda yer alan, Bodrum Loft, bu yaz Persona sergisine ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda Almanya merkezli KÖNİG Galeri ve Fransa merkezli Perrotin Galeri ile düzenlediği sanat etkinlikleriyle dikkat çeken mekân, bu yıl Avrupa’nın önde gelen bir başka galerisi Thaddaeus Ropac ile çalışıyor. Sergi, 1 Eylül’e kadar kadar görülebilir.
Zilberman Galeri, İstanbul- Genç Yeni Farklı : Zilberman Galeri’nin açık çağrı yoluyla genç sanatçıları davet ettiği Genç Yeni Farklı sergisinde Nazif Can Akçalı, Ece Bal, Zeynep Baloğlu, Fatmanur Bostancı, Ekin Kemal Düz, Sude Erkoyuncu, Ramazan Ertuğrul, Yekateryna Grygorenko, Abdullah Güler, Ece Haskan, Emre Keskin, Ahmet Kıran, İmelda Kuyumcu ve Lale Yılmaz’ın çalışmaları yer alıyor. 30 Ağustos’a kadar ziyaret edebilirsiniz.
Yerebatan Sarnıcı, Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek: Yerebatan Sarnıcı 1500 yıllık tarihinin büyülü atmosferinde bu kez kristal heykelleri ağırlıyor. Çekyalı heykeltıraşlar Vlastimil Beranek ve Jaroslav Prosek’in ‘Yeraltının Kapıları: Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma’ sergisi açıldı. Bu kez aceleye gerek yok, sergi 30 Kasım’a kadar ziyarete açık. Geçen hafta Yerebatan Sarnıcı’nın meşhur kuyruğuna girmiş, sergiyi ziyaret etmiştik.
İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, Yazan Çizen Latif Demirci : Latif Demirci’nin anısına açılan sergi, İstanbullu sanatseverlerle yolculuğunu tamamladı, bu kez istikamet Ankara! Türkiye İş Bankası’nın Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin içinde yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, pazartesileri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.