Annie Ernaux ile bir hafıza yolculuğu daha: ‘Kızın Hikayesi’
Çağdaş Alman edebiyatının klasikleşmiş isimlerinden Siegfried Lenz imzalı 'Almanca Dersi' Can Yayınları' etiketiyle raflarda. Bireysel sorumluluklarla görev bilinci arasındaki çelişkiyi inceleyen kitabın çevirisinde ise Ayşe Sarısayın imzası var.
Çağdaş Alman edebiyatının klasikleşmiş isimlerinden Siegfried Lenz imzalı ‘Almanca Dersi’ Türkçeye kazandırıldığında takvimler 2012 yılını gösteriyordu. Savaş sonrası Alman edebiyatının en önemli eserlerinden sayılan kitabın yeni adresi Can Yayınları oldu.
Bireysel sorumluluklarla görev bilinci arasındaki çelişkiyi inceleyen kitap suçlu gençlerin ıslah edildiği bir adada yaşayan Siggi Jepsen’in etrafında dönüyor. Jepsen’e Almanca dersinde “görev tutkusu” konulu bir kompozisyon yazma ödevi veriliyor. Ancak Jepsen defteri boş veriyor. Tabii bu nedenle de cezalandırılıyor. Ancak başarısızlığının nedeni bu konuda anlatacak hiçbir şeyinin olmaması değil tam tersine çok şeyinin olmasıdır. Bu ödevle birlikte anıları su yüzüne çıkan Jepsen Nazi Almanya’sında geçen çocukluğunu anlatmaya başlıyor.
Kasaba polisi babası ise Nazilerin yozlaşmış sanat dediği dışavurumcu resimler yapan ressam Max Ludwig Nansen’i resim yapmaktan men etmek ve yasaya uyup uymadığını denetlemekle görevlendirilir. Polis memuru yüksek görev bilinciyle verilen emri ne pahasına olursa olsun yerine getirecektir, öyle ki görev tutkusu savaş bitince bile son bulmayacaktır.
Siegfried Lenz Çağdaş Alman edebiyatının klasikleşmiş isimlerinden. 1926’da Doğu Prusya’da Lyck’te doğan yazar 1973’te Alman Dil ve Edebiyat Akademisi üyeliğine seçildi. Roman, deneme, öykünün yanı sıra radyo ve sahne için tiyatro oyunları yazan Siegfried Lenz’in 1961 Bremen Edebiyat Ödülü, 1979 Andreas Gryphius Ödülü, 1984 Thomas Mann Ödülü, 1988 Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği Barış Ödülü ile 1999 Frankfurt Şehri Goethe Ödülü gibi ödülleri var. 2014’te hayatını kaybeden Lezn’in yapıtları bugüne kadar Türkçe dahil otuzdan fazla dile çevrildi.
Çağdaş Alman edebiyatının klasikleşmiş isimlerinden biri olan Siegfried Lenz’in en önemli eseri sayılan ve tüm dünyada yoğun ilgi gören ‘Almanca Dersi’ni Türkçeye Ayşe Sarısayın kazandırdı. Kitap 2012 yılında Dünya Kitap Yılın Çeviri Kitabı Ödülü’ne değer görülmüştü.
10Haber Can Yayınları’nın yayınladığı romandan tadımlık bir bölüm sunuyor:
Ceza
Bir ceza aldım: Ödev cezası. Sevgili gardiyanımız Joswig beni hücreme getirdi, pencerenin parmaklıklarını kilitleyip önündeki saman çuvalını düzelttikten sonra metal dolabımı ve aynanın arkasında, eskiden kalma gizli yerleri aradı. Gücenmiş bir tavırla, suskun ve tek kelime söylemeden masamı, üzeri çiziklerle dolu taburemi kontrol etti, lavaboya özel bir ilgi gösterdi, pencerenin pervazlarını parmağıyla vurarak yokladı, sobanın içine baktı, ardından da yanıma gelip üzerimi tepeden tırnağa arayarak ceplerimde sakıncalı bir şey bulunmadığından emin oldu. Sonra kapağında gri etiket olan kompozisyon defterini masanın üstüne koydu: Siggi Jepsen’in Almanca Kompozisyonları. Hoşça kal bile demeden kapıya doğru gitti, hayal kırıklığına uğramış ve incinmişti, çünkü sevgili gardiyanımız Joswig aldığımız cezalara karşı bizden daha duyarlıdır, hatta bu cezalar onu daha derinden ve daha uzun süre etkiler. Kapıyı üstüme kilitlerken kaygılarını sözleriyle olmasa da davranışlarıyla dile getirdi: Keyifsizce ve adeta belirgin bir çaresizlik içinde anahtarı kilide soktu, çevirmeden önce bir an duraksadı, hemen toparlanıp tekrar uzandı ve anahtarı iki kez sertçe çevirip kendini cezalandırırcasına bu kararsızlığa son verdi. Karl Joswig cezamı çekmem için beni odaya kilitleyen narin ve utangaç adam…