İstanbul’un tarih fışkıran toprağından heykel çıktı
İznik Antik Tiyatrosu restore ediliyor. Tiyatro bir zamanlar gladyatör dövüşlerine de ev sahipliği yapmıştı. Düz bir alana inşa edilerek tonozlarla yükseltilmesi nedeniyle mimari açıdan Türkiye'deki tek örnek olan tiyatronun, Roma İmparatoru Trajan tarafından inşa ettirilmişti.
İznik Antik Tiyatrosu restore ediliyor. Roma döneminde inşa edilen tarihi yapı yaklaşık iki bin yıllık geçmişe sahip. Makedonya Kralı Büyük İskender’in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından milattan önce 316’da kurulan tarihi kent, Bithynia, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetiin izlerini hala belirgin olarak taşıyor.
2015 yılından bu yana Bursa Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle kazı çalışmalarının sürdüğü İznik’teki tiyatro da Roma dönemine ait Anadolu’nun ayakta kalan en görkemli eserleri arasında bulunuyor. Düz bir alana inşa edilerek tonozlarla yükseltilmesi nedeniyle mimari açıdan Türkiye’deki tek örnek olan tiyatronun, Roma İmparatoru Trajan tarafından Bithynia Valisi olan tarihçi ve yazar Plinius’a yaptırıldığı biliniyor.
Bir dönem gladyatör dövüşlerine de ev sahipliği yapan tiyatro, Hristiyanlığın ardından tiyatronun yasaklanmasıyla dini alan olarak kullanıldı. 358, 362 ve 368 yıllarındaki büyük depremlerde zarar gören ve onarılan yapı, İznik’in savunulması için feda edilirken tiyatrodan sökülen parçalar surların güçlendirilmesinde kullanıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle ilk olarak 1980 yılında çalışmaların başladığı Roma Tiyatrosu’ndaki kazılar, Büyükşehir Belediyesinin devreye girmesiyle 2015 yılından itibaren Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nün başkanlığındaki ekip tarafından sürdürülüyor. İznik Müze Müdürlüğünün başkanlığında yapılan kazılara Dokuz Eylül Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aygün Ekin Meriç başkanlık ediyor.
Yapılan kazılarda milattan önce 6’ncı yüzyıla kadar inen Ion Kolonizasyonu dönemine ait seramikler bulduklarını ifade eden Meriç, “Tiyatro yapılmadan önce de burada yaşamın varlığı tespit edilmiş oldu. Burada sadece tiyatro yok. Öncesi, sonrası var, kilise var, 8 tane Osmanlı çini fırınımız var. Ben burayı İznik’in höyüğü olarak görüyorum. Milattan önce 6’ncı yüzyıldan milattan sonra 17’nci yüzyıla kadar geçen bir aşamada sürekli bir kullanımı var” dedi.