Latin Amerika edebiyatının dev ismi Mario Vargas Llosa da veda etti

Latin Amerika edebiyatının dev ismi, İspanyolca dilinin büyük romancısı ve yazarı Mario Vargas Llosa, 89 yaşında hayatını kaybetti. Türkiye’de de çok iyi tanınan ve çok okunan Perulu yazar, “büyülü gerçekçilik” akımının hayattaki son ismiydi.

Kültür Sanat 14 Nisan 2025

İspanyolcanın büyük yazarlarından biri, Latin Amerika edebiyatının hayatta kalan son devi Mario Vargas Llosa da artık aramızda değil. 89 yaşında hayatını kaybeden dev yazarın ölüm haberini dün gece çocukları duyurdu.

“büyülü gerçekçilik” adı verilen akımın içinde kabul edilen, adı hep Kolombiyalı Gabriel Garcia Marquez ve Arjantinli Julio Cortazar’la birlikte anılan Perulu yazar 2010’da Nobel edebiyat Ödülünü de kazanmış, bunun yanı sıra sayısız ulusal ve uluslararası edebiyat ödülünün sahibi olmuştu.

1936 doğumlu olan yazar Peru’nun başkenti Lima’daki Leoncio Prado Askerî Okulu’nda edindiği kişisel deneyimlerden yola çıkarak kaleme aldığı ve Türkçe’de Kent ve Köpekler (1963) adıyla yayınlanan ilk romanıyla kısa sürede üne kavuştu. Bir zamanlar kendisinin de öğrencisi olduğu bu askeri okuldaki güç ve hiyerarşi ilişkileri üzerinden Peru’daki siyasi ve sosyal yapıyı eleştirdiği roman özellikle generallerin büyük tepkisini gördü, kitap için aleni yakma törenleri düzenlendi ve Peru’da Llosa’nın kitaplarının yayınlanması uzun süre yasaklandı. Yazar bu yüzden de sonraki bazı romanlarını o sırada bulunduğu Paris’te Fransızca olarak yayınlamak zorunda kaldı.

İlk romanını 1966’da Yeşil Ev, 1969’da Katedral’de Sohbet, 1973’te Yüzbaşı ve Kadınlar Taburu, 1977’de Julia Teyze izledi. Dünya Sonu Savaşı, Masalcı, Üvey Anneye Övgü, Don Ri­goberto’nun Not Defterleri, Palomino Molero’yu Kim Öldürdü?, Mayta’nın Öyküsü, Teke Şenliği, Cennet Başka Yerde gibi yapıtlarıyla günümüzün en seçkin yazarları arasındaki yerini aldı. 1993’te yayımlanan And Dağla­rında Terör adlı romanı Planeta Ödülü’ne değer görüldü. Edebiyat eleştirisi alanında ise Gabriel García Márquez, Flaubert, ­Sartre ve Ca­mus’nün yapıtları üzerine kitaplar yayımladı.

1960’lardaki Latin Amerikan edebiyatı fırtınasının önde gelen isimlerinden biriydi, ama solcu değil tersine liberaldi ve bu görüşlerini yüksek sesle söylemekten de hiçbir zaman çekinmedi. Hatta 1990 yılında ülkesi Peru’da Cumhurbaşkanı adayı olarak seçime bile katıldı, hatta bütün anketlerde o önde gözüküyordu, ama seçimi Alberto Fujimori’ye karşı kaybetti. Daha ilginci Fujimori iktidara geldikten sonra özellikle ekonomi alanında Llosa’nın dile getirdiği politikaları uyguladı.

Türkçede de çok satan bir yazar Mario Vargas Llosa. İlki Yeşil Ev olmak üzere hemen bütün kitapları ülkemizde Can Yayınları tarafından yayınlandı. Romanlarını büyülü bir gerçekçilik içinde, hep bir erotizm duygusuyla yazan Llosa yazarlığa gazeteci olarak başlamıştı. Romancı olarak uluslararası üne sahip olduktan sonra da köşe yazısı yazmayı sürdürdü; haftalık yazıları Latin Amerika’dan ABD’ye kadar İspanyolca yayınlanan gazetelerin neredeyse tamamında yayınlanıyordu.

İngiltere’de Margaret Thatcher başbakanlıktan ayrıldığında ona bir buket çiçek göndermiş, “Sizin dünya çapında özgürlük davasına yaptığınız katkıyı anlatacak söz bulamıyorum, teşekkürler” yazılı bir notu iliştirmişti.

Çapkın da bir adamdı. 2015’te üç çocuğun annesi, 50 yıllık eşi Patricia Llosa’dan boşanmasına İspanyol şarkıcı Julio Iglesias’ın eski eşi Isabel Preyster ile olan ilişkisi neden olmuştu.

Edebiyat dünyasında en çok tartışılan, gündeme gelen konulardan biri de onun Gabriel Garcia Marquez’le olan, fiziki kavgaya kadar varan, ikisinin uzun süre birbirleriyle konuşmaması sonucunu veren anlaşmazlığıydı.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.