Mike Berg insanlığa Sultanbeyli’den soruyor: Buraya Nasıl Geldik?

Sahi biz buraya nasıl geldik? Krizler çağının ortasında geldiğimiz bu yerden dönüş olacak mı yoksa "burayı" bile mumla arar hale gelir miyiz? İstanbul- New York hattında yaşayan göçmen sanatçı Mike Berg YUNT'taki yeni sergisinde bu sorunun peşinde.

Kültür Sanat 9 Ağustos 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Muratcan Sabuncu’nun kurduğu, Sergen Şehitoğlu’nun sanat danışmanlığını üstlendiği YUNT geçen Kasım ayında Sultanbeyli’de açılmıştı. Mekan açıldığı günden beri hız kesmeden sergilere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. YUNT’un konuklarından biri Buraya Nasıl Geldik başlıklı sergisiyle Mike Berg.

Mike Berg ‘Piramit’ adlı eseriyle.

Berg hayatını İstanbul-New York hattında sürdüren bir göçmen. 20 yılı aşkın süredir yılın bir kısmını Türkiye’de geçiriyor. Sultanahmet yakınlarında eski bir Osmanlı evinde oturuyor, camından Ayasofya Camii’ni gördüğünü söylüyor sanatçı. Geometrik desenleri küre, prizma ve piramidi metal sarmallarla yeniden yorumlamasıyla meşhur.

Mike Berg, ‘Kafes.’

Sanatçının İstanbul’daki sergisinin ismi insana sorular sorduruyor, düşündürüyor. Sahi biz buraya nasıl geldik? Krizler çağının ortasında geldiğimiz bu yerden dönüş olacak mı, yoksa “burayı” bile mumla arar hale gelir miyiz?Berg Artdog’tan Bahar Türkay’a verdiği röportajda kendi cephesinden buraya nasıl geldik sorusunun yanıtını şu şekilde veriyor:

Politik, ekonomik ve çevresel olarak çok zor, stresli zamanlardan geçiyoruz. Şu anda Gazze’de devam eden savaş korkunç. Ve çok az istisna dışında, politikacıların pozisyonu -en kibar tabirle- büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Tam bu noktada, bu sergi için Sergen (Şehitoğlu) ve Muratcan (Sabuncu) beni davet ettiğinde, ben en mutlu eden şeyler biri, serginin yer alacağı mekanın olduğu bölgenin çok hızlı gelişen, ancak galeri ve benzeri kültürel mekânların çok sınırlı olduğu bir yer olmasıydı. Onlarla birlikte çalışıp sanat ile sürekli iç içe olmayan insanlarla bunu tanıştırma fikri çok hoşuma gitti. Bu güzel bir misyon ve içinde olmaktan mutluyum. Buraya böyle geldik.

Berg’in YUNT’taki sergisinde buraya özgü olarak Piramit isimli bir heykel sanatseverleri karşılayacak. Sergi kapsamında ayrıca Berg’in ‘Kafes’ adlı heykeli dış mekânda izleyiciyle buluşacak. Üstelik bu eser son yıllarda sanatçıların sıklıkla başvurduğu bir etkiye sahip. Müzeler, galeriler ve en temelinde sanatçılar artık eserlerini sadece sergilemekle kalmıyor, izleyiciyi de eserin parçası haline getiriyor ya da konuşturuyor. Dış mekânda izleyicileri karşılayan ‘Kafes’ de öyle bir eser. İçine giriş- çıkış imkanıyla izleyiciler eserle etkileşim halinde olabiliyor.

Mike Berg, ‘In Living Color’, 2023.

Sergide ayrıca sanatçının Türkiye ile kurduğu güçlü bağı yansıtan kilimleri ve mekânın bir duvarında hayat verdiği amorf desen eşlik ediyor. Sergide eserlerin oluşum süreçlerine ışık tutan çizim ve planlar da yer alıyor. Berg çalışma rutinini ve eserlerin arka planını da paylaşmayı seven bir sanatçı. Bu nedenle sergide eserlerin yanı sıra  eserlerin oluşum süreçlerine ışık tutan çizim ve planlar da görülebilecek.

📌Buraya Nasıl Geldik, 25 Ağustos’a kadar YUNT’ta ziyarete açık.

Neler neler mümkün: Bu eserler, her yerden görülebilir

Dijital çağ sağ olsun, her şey, her an, her şekilde mümkün. Sergi gezmek bile. Dijital sergiler, uzaktan ziyaretler son yıllarda sanat eserlerini daha ulaşılabilir hale getiriyor, bu cepte. Tabii bir eseri müze ya da galerideki atmosferinde görmek, bu ziyaretleri bir deneyim haline dönüştürmek başka bir keyif. Zaten tartışmaların da temelinde bu var.

Ancak yine de uzaklıkları mümkün kılan haberler hoşumuza gidiyor. Böyle bir haber de Dirimart’tan geldi. Galerinin sanatçıların kamuya açık kalıcı yerleştirmeleri artık Google Earth’te. Proje, mevcut yerleştirmelerin yanı sıra geçmiştekiler için de görsel ve künye bilgileriyle zenginleştirilmiş bir arşiv kaynağı işlevi görüyor. Ayşe Erkmen, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Seçkin Pirim gibi sanatçıların Google Earth’teki kalıcı yerleştirmelerine ilgili bağlantılardan erişebilirsiniz.

🔔Çanlar bu sergiler için çalıyor

Havaya Dair, Salt Beyoğlu.

Salt Beyoğlu, Havaya Dair: Hava kirliliğinin toplumsal ve ekolojik boyutlarını odağına Havaya Dair de Salt Beyoğlu’ndaki Forum alanında ziyaretçilerini bekliyor. Salt’a girdiğiniz anda sizi uzun tül perdeler ve hoparlörden yükselen sesler karşılayacak. Perdeler havanın kimyasal bileşimini ortaya çıkaran ve her biri farklı zehirlilik derecelerine karşılık gelen bir renkle tasvir edilmiş. Yansıyan görüntüler de havanın zehir oranını gösteriyor. Yükselen ses ise havadaki bu maddelerin etkileşiminin tetiklediği kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan koşulların işitilebilen sesleri. Yani evet, biraz rahatsız edici. Perdelerin arasından geçtikten sonra sakın siz de sergiyi birlikte gezdiğimiz genç üniversite öğrencileri gibi “Bu kadar mı” diye sormayın. Üst katta ikinci katta bir video programı var. Sergi 18 Ağustos’a kadar Salt Beyoğlu’ndaki Forum alanında ziyaret edilebilecek.

Pera Müzesi, İstanbul- Ters Yüz PƎRⱯ: Ters Yüz PƎRⱯ sergisi de göz açıp kapatılınca kadar hızlı geldi geçti! Tahran, Osaka, Hong Kong, Berlin, İstanbul, Weimar ve Almanya’nın diğer kentlerinden 20 sanatçı, mimar ve araştırmacıyı bir araya getiren Ters Yüz PƎRⱯ sergisi 18 Ağustos’a kadar müzenin 4. ve 5. katlarında ziyaret edilebilir.

Bulgur Palace, İstanbul- Magnum İstanbul’da: Hazır havalar güzelleşmişken Emin Özmen, Ara Güler, Robert Capa ve Henri Cartier Bresson gibi efsanelerin çektiği fotoğraflara yakından bakıp avluda bir kahve içmek iyi bir hafta sonu kaçamağı olabilir.  O halde sizi Bulgur Palace’a alalım. Paris, Londra ve New York merkezli fotoğraf ajansı Magnum Photos’un 77. yıl sergisi olan Magnum İstanbul’da, 70 sanatçının 200’den fazla fotoğrafından oluşuyor. Sergiyi 31 Ağustos’a kadar pazartesi hariç her gün 10.00-19.00 saatleri arasında Bulgur Palas’ta ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.

Cermodern, Ankara-Karanlıkta Akan Bir Yıldız:Mustafa Kemal Atatürk: Ankara’daki Cermodern Galeri, Cumhuriyet’in 100. yılına saygı duruşunda bulunan sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyu ile paylaşılan 250 adet yayımlanmamış fotoğrafıyla; kendisine ve dönemin önemli kişilerine ait yazışma, telgraf, gazete, dergi ve belgelerle birçok tarihsel obje de yer alıyor. Bu objelerden Atatürk’ün kişisel eşyaları, imzaladığı fotoğrafları, Türkiye’den ve dünyadan fotoğrafçıların çektiği fotoğrafları da serginin dikkat çekici bir bölümünü oluşturuyor. Sergi 18 Ağustos’a kadar devam edecek, meraklılarına duyurulur.

Urladam, İzmir-Gizemli Derinlikler: Urladam Ege’nin bağrında adeta bir kültür sanat vahası. Geçen ay Ercan Kesal ve Nazan Kesal’ın açtıkları bu sanat mekanını ziyaret etmiştik. Urladam’ın hikayesini merak edenleri şöyle alalım, biz devam eden bir sergiyi not düşelim: ‘Gizemli Derinlikler.’ 30 sanatçının eserlerinin yer aldığı resim sergisi ziyaretçilerin hayal gücünü ve iç dünyasını harekete geçirme niyetinde. Yolu Urla’ya düşenler 13 Ağustos’a kadar ‘Gizemli Derinlikleri’ keşfedebilir.

Bodrum Loft, Bodrum- Persona: Bodrum’da yaz başka elbette ama son yıllarda dergiler de bir başka… Bodrum’un Demirbükü Koyu’nda yer alan, Bodrum Loft, bu yaz Persona sergisine ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda Almanya merkezli KÖNİG Galeri ve Fransa merkezli Perrotin Galeri ile düzenlediği sanat etkinlikleriyle dikkat çeken mekân, bu yıl Avrupa’nın önde gelen bir başka galerisi Thaddaeus Ropac ile çalışıyor. Sergi, 1 Eylül’e kadar kadar görülebilir.

Zilberman Galeri, İstanbul- Genç Yeni Farklı :  Zilberman Galeri’nin açık çağrı yoluyla genç sanatçıları davet ettiği Genç Yeni Farklı sergisinde Nazif Can Akçalı, Ece Bal, Zeynep Baloğlu, Fatmanur Bostancı, Ekin Kemal Düz, Sude Erkoyuncu, Ramazan Ertuğrul, Yekateryna Grygorenko, Abdullah Güler, Ece Haskan, Emre Keskin, Ahmet Kıran, İmelda Kuyumcu ve Lale Yılmaz’ın çalışmaları yer alıyor. 30 Ağustos’a kadar ziyaret edebilirsiniz.

‘Yeraltının Kapıları: Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma’

Efsunlu Yerebatan Sarnıcı’nda gizemli kristaller

Yerebatan Sarnıcı, Yeraltının Kapıları – Geçiş ve Yansıma ile Mekâna Dokunma; Vlastimil Beránek: Yerebatan Sarnıcı 1500 yıllık tarihinin büyülü atmosferinde bu kez kristal heykelleri ağırlıyor. Çekyalı heykeltıraşlar Vlastimil Beranek ve Jaroslav Prosek’in ‘Yeraltının Kapıları: Geçiş ve Yansıma ile Mekana Dokunma’ sergisi açıldı.  Bu kez aceleye gerek yok, sergi 30 Kasım’a kadar ziyarete açık. Geçen hafta Yerebatan Sarnıcı’nın meşhur kuyruğuna girmiş, sergiyi ziyaret etmiştik.

Yazan Çizen Latif Demirci Sergisi, İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde.

Latif Demirci bu kez Ankara’da

İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, Yazan Çizen Latif Demirci : Latif Demirci’nin anısına açılan sergi, İstanbullu sanatseverlerle yolculuğunu tamamladı, bu kez istikamet Ankara! Türkiye İş Bankası’nın Ulus’taki tarihi binasında hizmet veren İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin içinde yer alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi, pazartesileri hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilir.

Yerebatan Sarnıcı'nda bir efsun: Kristal heykeller her yerdeYerebatan Sarnıcı’nda bir efsun: Kristal heykeller her yerde

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.