Kritik zirve öncesi zemin yoklama ziyareti: Hakan Fidan Rusya’ya gidiyor
The Guardian Türkiye'nin 100 yılını anlamak için beş yazardan beş kitap seçti. Nazım Hikmet, Latife Tekin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Altan, İrfan Orga'nın kitaplarını tanıtan gazete 'Türkiye'yle ilgili yazılmış en iyi beş kitap' başlığını kullandı.
Türkiye, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlarken İngiliz gazetesi The Guardian okurlarına Türkiye’nin 100 yıllık serüvenini anlamaları için beş yazardan beş kitap önerdi. İngilizcede yayımlanan kitaplar arasında yapılan seçkide Ahmet Hamdi Tanpınar ve Nazım Hikmet de var Latife Tekin ile Ahmet Altan da… Listenin sürprizi İrfan Orga.
‘Bir Türk Ailesinin Öyküsü’; Osmanlı’nın son, Cumhuriyet’in ise ilk döneminin öyküsü. Türkiye’de savaş pilotu olan İrfan Orga’nın çocukluk yıllarının hikâyesi olan kitap 1. Dünya Savaşı yıllarını anlatıyor. Orga kitabında savaşın ayak seslerinin duyulduğu günleri ve savaş sırasındaki İstanbul’u konu ediyor. Orga’nın varlıklı Osmanlı ailesinin yoksulluğa ve aşağılanmaya sürüklenişini anlattığı bu anı kitabı The Guardian’e göre Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarını ve bu yılları yaşayanları başarılı şekilde yansıtıyor. The Guardian’ın tavsiyesine göre, samimi ve güzel bir dille yazılmış olsa da, yazarın gerçekte kim olduğuna dair ipucu için son sözü okuduğunuzdan emin olmak gerekiyor!
Erken Cumhuriyet döneminin İstanbul’unu anlatan roman aynı zamanda erken dönem Türkiye siyaseti ile ilgili bir hiciv. Kitaba adını veren kurgusal enstitünün amacı tüm vatandaşların saatlerinin hep doğru zamanı göstermesini sağlamak. Hem şakacı hem de absürt üslubunun altında Tanpınar’ın İstanbul’a karşı beslediği derin sevgi yatıyor. “Akşam bir kurdele gibi açılıyordu” diye yazıyor İstanbul’un günbatımını anlatırken, “renkleri şarap karasından altın rengine kadar uzanıyordu.”
The Guardian’a göre Türkiye’nin en sevilen şairi Nazım Hikmet’in şiirlerinin derlemesi olan bu kitap da listede. Gazete Randy Blasing ve Mutlu Konuk’un çevirdiği kitabı Türkiye’deki insanların gündelik yaşamlarına dair fikir edinmek isteyenler için tavsiye ediyor. The Guardian Nazım’ın politik bir figür olmanın yanı sıra öncelikle bir romantik olduğunu da atlamıyor.
Türkiye’nin ikinci yarım yüzyılındaki belirleyici değişimi tek bir gerçekle özetlemiş The Guardian: Nüfus. 1950’de İstanbul’un nüfusu bir milyon civarındaydı; bugün ise 16 milyon. Tekin’in köyden kente göçü bir aile hikayesi ekseninde anlattığı romanı iç göçü ele alan ilk eserlerden biri. Latife Tekin’in üslubunu “büyülü gerçekçi” olarak tanımlıyor The Guardian.
Gazeteci yazar Ahmet Altan cezaevinde yatarken bile yazmaktan vazgeçmemişti. Yedi ay boyunca avukatları aracılığıyla el yazısı notlarını gönderen Altan Silivri’de kalıyordu. Silivri’de geçirdiği günlerin anılarını yavaş yavaş bir araya getirdi. İngiltere’de ‘I Will Never See The World Again’ adıyla yayımlanan kitap Altan’ın hikayelerin gücüne olan sonsuz inancı nedeniyle listeye alınmış.