Şair Ahmet Telli şiir okuduğu için hakkında açılan davada 10 ay hapis cezası aldı. Tabii ki suçlamaları reddetti. Lakin şiir okuduğu için hapis yatan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yönettiği bir ülkede çıktı bu karar. Demek ki şiir okumak hala tehlikeli bir eylem ve hala demokrasinin turnusol kağıdı.
Şair Ahmet Telli tam da 21 Mart Dünya Şiir Günü hakim karşısına çıkmıştı. Suçu şiir okumaktı. 2017’de IŞİD’le mücadele için Kobani’ye giden ve bir mayına basarak hayatını kaybeden bir genç için düzenlenen bir toplantıda okumuştu şiiri. Okuduğu şiir de ‘Unutma Dostumsun’du. 2020’de dava açıldı. Bu şiiri okuduğu, halkların kardeşliği ve dostluğundan bahsettiği, şair Nihat Behram’ın ‘Dövüşe Dövüşe Yürünecek’ kitabının ismini andığını için suçlanıyordu. Suçlama da terör örgütü propagandası yapmaktı. Savcı 8 yıl 7 ay 5 güne kadar hapisle cezalandırılması istiyordu.
Dün o davadan karar çıktı. Ahmet Telli mahkemede “Maksadım şiir okumaktı. Artık 26. basıma ulaşan ‘Dövüşen Anlatsın’ kitabımdaki şiir ‘terör örgütü propagandası’ yaptığım iddia ediliyor. Bir aydın olarak toplumsal meselelerde daha önce de bulundum, bu benim görevim” deyip suçlamaları reddettse de mahkeme terör örgütü propagandası suçundan Telli’yi 10 ay hapse mahkum etti.
Ahmet Telli bu tür baskılara, suçlamalara, davalara alışık bir şair. Ne de olsa 12 Eylül döneminin ‘sakıncalı şairi’ o. 1980’de Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından ‘sakıncalı şair’ olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmış ve öğretmenlik görevine son verilmişti. Telli, sıkıyönetim döneminden sonra öğretmenliğe geri döndü.
Şair yakın zamanda Sputnik Türkiye’den Turan Salcı’ya verdiği söyleşide “Yazdığım şiirler nedeniyle egemen güçlerin saldırısına uğramadım değil. Ben, emniyete düştüğümde şiirlerim nedeniyle ağır saldırıya uğradım, 1981 yılında. Keza yaptığım konuşma ve şiirlerim nedeniyle daha bir yıl önce Hacettepe Üniversitesi’nde saldırıya uğradım” demiş ve genele şairlerle egemen güçlerin hiçbir zaman uyuşamadığını söylemişti.
Karar sonrası BBC Türkçe’den Burak Abatay’a “Bunlar olağan, gündelik şeyler. Ayağımız tökezlemiş gibi” diyerek adeta bu tür durumlara ne kadar alışık olduğu anlattı.
Türkiye’de şiir okuduğu için ceza alan ilk kişi değil Ahmet Telli. Bu toprakların şiirle bir derdi var. Şiiri çok seviyor ama şiir okuyanları, şairleri canından bezdiriyor. Malum şiir konusunda mağdurlardan biri de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Şiir okuduğu için hakkında halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek suçlamasıyla dava açıldı. Suçlu bulundu, hapse girdi hatta siyasi yasaklı hale geldi. Ama bu mahkeme kararını zaman ve hayat doğrulamadı.
Önce başbakan sonra cumhurbaşkanı oldu. Şiir okumanın neden suç olmayacağını en iyi bilenlerden biri. Ayrıca Erdoğan 12 Aralık 1997’de Siirt mitinginde okuduğu o şiiri, 24 yıl sonra, 2021’de aynı yerde tekrar okudu. Bu sefer hakkında dava açılma gereği duyulmadı. Çünkü Türkiye değişmişti. Şiir okumanın suç sayılmadığı bir ülke olmuştu.
Gerçekten öyle mi Ahmet Telli, en sevilen şiirlerinden birini okuduğu için ceza aldı dün. Terör örgütü propagandası yapmaktan hem de. Bu kararı da hayat ve zaman doğrulamayacak emin olun. Zaten Everest Yayınevi Telli’nin yeni şiir kitabını müjdedi. Yayıncı olarak arkasında durduğunu gösterdi. Ama şiiri seven, her fırsatta okuyan, bunun bedelini ödeyen bir cumhurbaşkanının yönettiği ülkede, bir şair şiir okuduğu için ceza almıştı işte. Yıl da 2023’tü.