Türkiye’nin 25 yeni ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’

Kültür Bakanlığı çeşitli sanatların ustası 25 ismi daha 'Yaşayan İnsan Hazinesi' ödülüyle onurlandırdı. Ayrıca üç sanat kurumuna da ödül verildi. Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi, 'Yeni nesiller K Pop'u biliyor, Cem Karaca'yı bilmiyor' dedi.

Kültür Sanat 28 Kasım 2024
Bu haber 1 yıl önce yayınlandı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dünyada ‘somut olmayan kültürel değer’ olarak adlandırılan, Türkiye’de ise ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ adı verilen ödülleri sahiplerini buldu. Bakanlık çeşitli sanat dallarında ustalaşmış 25 kişiyle üç sanat kurumunu ödüllendirdi.

Ödül töreni Cumhurbaşkanlığı’nın Ankara Beştepe’deki külliyesinde düzenlendi. Törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hem bir konuşma yaptı, hem de ödülleri verdi.

Törende hat sanatçısı Mehmet Özçay, minyatür, tezhip ve kat’ı sanatçısı Dürdane Ünver, nakkaş Nilgün Gencer, sedefkar, altın-gümüş kakma sanatçısı Mehmet Zeki Kuşoğlu, tulum icracısı Remzi Bekar, ipek hereke halı dokuma ustası Nuray Kıvanç, çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, metal işçiliğiyle geleneksel kapı süsleme ustası Hüseyin Şahin Özdemir, baston ustası Cumali Birol, talika ustası Özcan Abacı, buldan bezi dokuma ustası Selahattin Kaçanoğlu, geleneksel tığ ve şiş örme ustası Asime Koşal, sim sırma işleme ustası Nur Dikilitaş, kutnu dokuma ustası Abdülkadir Mekki, tespih yapım ustası Bünyamin Korucu, hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ahşap oyma ustası Osman Nergiz, geleneksel kapı ve kapı süsleme ustası Şerif Mehmet Akgün, geleneksel taş işlemeciliği ve taş model eşya yapım ustası Dursun Köroğlu, Karagöz sanatçısı Recep Şinasi Çelikkol, keçe sanatçısı Celalettin Berberoğlu, çini ve seramik sanatçısı Adil Can Güven, geleneksel müzik ve delbek icracısı Gülay Diri, mahya ustası Kahraman Yıldız, sıcak demir ustası Yusuf Bayyiğit Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri”ni aldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri de Anadolu El Sanatlarını Yaşatma ve Geliştirme Derneği (ANELSANDER) adına Uğur Türker, Sadberk Hanım Müzesi adına Hülya Bilgi ve İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi adına müzenin kurucusu İbrahim Alimoğlu’na takdim edildi.

Erdoğan: Gönülle yapılan sanattır

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin ve gönül coğrafyasının farklı köşelerinde sanatlarını icra eden, kültür ve medeniyet mirasını yarınlara taşıyan tüm sanatçılara, ustalara teşekkür etti.

Modern kültür endüstrisinin tüm araçlarıyla milletin ve farklı toplumların kültürel birikimine saldırdığı bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, bugünlerde sanatçıların kültür mirasını ve medeniyet değerlerini yaşatmak adına verdiği mücadeleyi son derece kıymetli bulduğunu söyledi.

Türkiye’nin her ilinde, ilçesinde yaşayan insan hazinesi vasfına haiz, nice insanın, değerin bulunduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi:

“Her fırsatta hatırlatıyorum, aslında gönülle yapılan, alın teriyle üretilen, emekle, sabırla ve göz nuruyla işlenen her şey sanattır, sanat eseridir. Asli değerlerimize, mirasımıza sahip çıkan, onu yaşatmak, yeni kuşaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri de esasen yaşayan birer hazinedir. Başlattığımız çalışma neticesinde 2008-2022 yılları arasında toplam 67 miras taşıyıcımızı ‘yaşayan insan hazinesi’ ilan ettik. Bu kıymetli isimlerin 15’i şaheser niteliğindeki eserlerini bizlere miras bırakarak ebediyete irtihal etti. Kültürümüzü yaşatan, yeniden yorumlayan ve geniş kitlelere ulaştıran bu ustalarımızı bugün bir kez daha rahmetle yad ediyorum.”

Erdoğan’ın aşk tarifi

Erdoğan aşkı “kişinin sevdiğinde yok olması” şeklinde nitelendirerek “Öyle bugünkü gibi aşk değil, kişinin sevdiğinde yok olması… Gerçek aşk bu. Yüreklerindeki aşkı, ellerindeki maharetle birleştiren bu sanatkarlarımızın Rabbim sayılarını artırsın, bize yokluklarını göstermesin” dedi.

Erdoğan her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağda yaşandığına dikkati çekerek teknoloji devrimiyle insanın hayata, çevreye, dünyaya ve sanata yönelik yaklaşımlarında köklü değişimler gerçekleştiğini belirtti.

Dijitalleşmenin ekonomiden finansa, kültürden haberleşmeye kadar her alanı kuşattığını vurgulayan Erdoğan “Yapay zekanın hangi işleri yapabildiğini, neleri başarabildiğini, kimi zaman heyecanla kimi zaman da endişeyle takip ediyoruz. İletişim ve ulaşım imkanlarının ilerlemesinin sonuçlarından biri dijital teknokültürdür. Bu yaygınlaşıyor. Bu kültürün ayırıcı özelliği ise trend denen tektipleşmedir. Tüketime dayalı neoliberal sistem yerel zenginliği, bu çeşitliliği, müktesebatı ya yok saymakta ya da ticari meta haline getirerek içini boşaltmaktadır” diye konuştu.

K-Pop’u biliyorlar, Neşet Ertaş’ı bilmiyorlar

“Zenginliğe, çok sesliliğe, farklı geleneklere sahip çıkmak, aynı zamanda maziden atiye köprü kurmak demektir” diyen Erdoğan şöyle devam etti:

“İster para ister çıkar ister ideoloji adına yapılsın. Tektipleşmenin varacağı yer kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiş, faturasını ödemiş bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, Batı’dan çok Batıcı zihniyetin, Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı. Kültürel inkar politikalarının en büyük zararı maalesef zihinlerde oldu. Bugün Avrupa’nın, Amerika’nın, Uzak Doğu ülkelerinin müzik listelerini ezbere bilen, sanatçılarını tanıyan ama kendi tarihinden birkaç bestekarın, aşığın söz ve saz üstadının ismini bilmeyen insanlarımızı gördükçe belli bir döneme damgasını vuran inkar politikalarının yol açtığı tahribatı, evet, çok daha net görebiliyoruz. K-Pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, Neşet Ertaş’a, Kayahan’a daha nice bu toprakların sesi, soluğu olan sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endişeleniyoruz, üzülüyoruz, kendimizi sorguluyoruz çünkü bizler hemen her alanda insanlık tarihine mührünü vurmuş, zengin kültür varlığına sahip bir milletiz.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.