İstanbul’un su kaynakları alarm veriyor
İklim kriziyle mücadelede hemen harekete geçmenin yalnızca gezegenimizi ve yaşamı korumak için değil ekonomik olarak da akıllıca olduğu yeni bir araştırmayla ortaya kondu.
Rekor kıran sıcaklıklar, sel, donduran soğuklar… Dünyanın dört bir yanından iklim krizinin sonucu olarak sıklığı ve şiddeti giderek artan aşırı hava olayları haberleri gelmeye devam ediyor. Bu konuda bir an önce adımlar atması gereken dünya liderleri ve dev şirketlerse hayal kırıklığı yaratmaya devam ediyor.
Hemen her gün iklim krizinin giderek derinleştiğine ve önlem alınması gerektiğine dair bilimsel araştırmalar yayınlanıyor. Nature dergisinde yayınlanan yeni araştırma iklim krizinin faturasını ortaya koydu. Buna göre 2050 yılına kadar iklim krizinin sonucu olarak ortalama gelirler yaklaşık beşte bir oranında düşecek. Küresel ısınmayı kritik eşik kabul edilen iki dereceyle sınırlı tutamadığımız senaryoda meydana gelecek hasarın bedeli ise sınırlı tuttuğumuz senaryonun maliyetinden altı kat daha fazla.
Araştırma yüzyıl ortasına geldiğimizde artan sıcaklıklar, yağışlar, daha sık ve yoğun aşırı hava olaylarının yolda 38 trilyon dolar hasara yol açacağını öngörüyor.
Gaz, petrol, kömür kullanımıyla atmosfere salınan devasa emisyonların körüklediği iklim krizinin bu ağır maliyeti dünya genelinde tüm ülkeleri etkileyecek. Ama en çok da iklim krizinden en az sorumlu olan yoksul ülkeler etkilenecek.
Araştırma 2049 yılına gelindiğinde dünya genelinde daimi ortalama gelir kaybının yüzde 19 olacağını gösteriyor. ABD ve Avrupa’da söz konusu kayıp yüzde 11 civarında olacakken Afrika ve Güney Asya’da yüzde 22 oranında olacak.
Diğer bir çarpıcı bulgu ise iklim kriziyle mücadelede gerekli adımların atılmamasının maliyetinin atılmasından altı kat daha pahalıya patlayacağı. 2050’ye kadar sera gazı emisyonlarını azaltmanın, örneğin fosil yakıtlardan çıkarak yerine yenilenebilir enerjiye geçiş, maliyeti 6 trilyon olarak hesaplanıyor. Bu da aynı yıl iklim krizinden kaynaklı aşırı hava olaylarının neden olacağı öngörülen 38 trilyon dolarlık hasarın yanında devede kulak kalıyor.
Araştırma daha önceki benzer araştırmaların çok daha üzerinde bir iklim krizi faturası çıkarıyor. Bunun nedeni ise kullandığı metodolojinin çok yönlü olması. Önceki araştırmalar yalnızca yükselen sıcaklarla ilişkili hasarları hesaba katarken son araştırmada yağış da dahil edildi ve 1600 bölgeden 40 yıllık veride aşırı hava olaylarının etkilerine bakıldı.