Laboratuvarda insan cildi üretildi: Sonsuza kadar pürüzsüz
Amerika'da Debra Whitman'ın kitabı 'Second Fifty' çok satanlar listelerinden inmiyor. Hayatın ikinci 50 yılını anlatan yazar, yaş almaya ve yaşlanmaya, hayatın ikinci yarısında mutlu ve zinde kalmaya dair görüşlerini anlattı, tavsiyeler verdi.
Ne kadar yaşayacağım? Yaşlandıkça kafam gidecek mi? Hastalıktan mı öleceğim?
Yaşlanma ve uzun ömür alanlarında çalışan uzman Debra Whitman 50’lerine gelmek üzereyken aklında bu ve benzer sorular vardı. Başlamak üzere olduğu hayatının bu ikinci yarısına dair bir başvuru kitabı bulamadı. Kendisi yazmaya karar verdi: İkinci 50-Orta yaş ve ötesine dair yedi önemli soru ve cevapları.
AARP’nin (Amerikan Emekliler Derneği) başkan yardımcı ve ABD Senatosu Özel Yaşlanma Komitesi’nde görev yapmış uzman isim 54 yaşındaki Whitman’ın CNN’e anlattıklarından öne çıkanlar şöyle:
Kişisel mutluluk yaşla atıyor. AARP’nin yakın tarifli bir anketine göre en mutsuz olduğumuz yıllar orta yaşlar yani 40’lar ve 50’ler. 70’lerimize gelirsek, en mutlu olduğumuz yıllar onlar. 70 yaş üstü insanların yüzde 91’nin mutlu olduğunu gördük. 50 yaşın üstündekilere baktığımızda bile yüzde 90’ı gelecekleriyle ilgili iyimser düşünüyor.
70’lere geldiğimizde sahip olduklarımızın kıymetini biliyoruz. Duygu yönetimini daha iyi yapabiliyoruz. Sağlık sorunları olsa bile çoğu insan kendini 80’lerinde 90’larında sağlıklı olarak görüyor.
Yaşlanmakla ilgili insanların en büyük korkusu demans. Ancak herkesin yaşlanınca hafızasının kötüleyeceği görüşü elbette doğru değil.
Beş sağlıklı alışkanlık var ve bunlar genel sağlıklı olma hali için geçerli. İlki düzenli egzersiz yapmak. İkincisi sağlıklı beslenme. Üçüncü sağlıklı bir kiloda kalma. Dört ve beş sigara kullanmama ve hiç ya da çok az alkol tüketme.
Bu alışkanlıklardan sadece birine sahip olsanız bile bu yaşam sürenizi iki yıla kadar uzatabiliyor. Beşini birden uygularsanız kadınlarda yaşam süresinin 14, erkeklerde 12 yıl uzayacağı tahmin ediliyor. Bu sağlıklı alışkanlıklar beynimize de iyi geliyor. Birkaçını bile yapsanız demans riskinizi üçte bir oranında azaltabilirsiniz..
Yaş aldıkça bir topluluğa ait olmak, yalnız kalmamak kritik önemde. Sosyal olarak izole olmanın günde 15 sigara içmeye eşdeğer olduğunu biliyoruz. Yalnızlık ve sosyal izolasyon ömrünüzü 15 yıla kadar kısaltabilir.
Bu alanda en uzun süredir devam eden çalışmalardan biri olan Harvard Yetişkin Gelişimi Çalışmasını yürüten Dr. Robert Waldinger 80’lerinde sağlıklı olan insanlar olmayanlarla kıyaslandığında birincilerin aile ve arkadaşlarıyla daha güçlü ilişkilere ve toplumla daha iyi bağlara sahip olduğunu söylüyor.
Ne düşündüğünüz gerçekten önemli. Yaşlılığın hayatın olumlu bir dönemi olduğunu düşünüyorsanız, o dönemi dört gözle bekliyor ve bunun bilgelik zamanı olduğuna yani ailenize ve toplumunuza geri verme zamanı olduğunu düşünüyorsanız, yaşlanmayla ilgili olumsuz bir görüşe sahip olmanıza kıyasla 7,5 yıl daha uzun yaşarsınız. Felç ve kalp krizi geçirme riskiniz daha az olur ve hatta demans ihtimali daha düşüktür. Zihniyet yaşlandıkça gerçekten önemlidir.