Barbie geçen yazda kalmış gibi görünse de Barbie ruhu Isparta'da 75 yaşındaki Sakine Akkul'da vücut bulmuş gibi. Akkul'un evi her şeyiyle pembe. "Elimden gelse oğlumla kızımı , hatta kasabayı da pembeye boyayacağım" diyor.
Akkul'un evini İHA görüntüledi. Isparta’nın Sav beldesinde yaşayan 75 yaşındaki Sakine Akkul’un her detayını pembeye boyadığı müstakil evini gören bir daha bakıyor.
Tek katlı evinin dış kapısından duvarlarına, evin içindeki süs eşyalarına kadar pembeye boyayan Akkul pembe aşkının çocukluğunda başladığını söylüyor. Küçükken anne-babasından pembe eşyalar istediğini anlatan Akkul “4-5 yaşlarında annemden pembe bez parçaları istermişim, onları dikermişim. Başka bir renk aldığı zaman kabul etmezmişim. Pembe sevgim o zamanlardan beri var. Babam bayramlık alacağı zaman bana pembe kazak al derdim. Başka renk alırsan giyinmem derdim, kıyafetlerimi pembe alırdı” diyor.

İHA’ya konuşan Akkul pembe sevgisini şöyle anlatıyor: “Evimi kendim boyadım. Boyamak içimden geliyor. Elime ne geçerse pembeye boyamak istiyorum, boyamadan duramıyorum. Boya yapmadığım zaman uyuyamıyorum. Pembe boya aldığım zaman içim rahatlıyor.”
Sakine hanımın pembe aşkının boyutları çocuklarını endişelendirecek seviyede: “Oğlum ’Anne hastasın, bu yaşta yapma uğraşma’ diyor, ama ’Oğlum duramıyorum, boya yaptığım zaman vücudum rahatlıyor’ cevabı veriyorum. Elimden gelse oğlumla kızımı da pembeye boyayacağım, onlara da pembe pembe bakacağım. Çünkü çok seviyorum.”
Yaşadığı evi ilk kez dokuz yıl önce pembeye boyamış, sonra evdeki pembelik giderek artmış. “Eşim vefat ettikten sonra iyice pembe aşkına düştüm. Evimi pembeye boyayarak kendimi teselli etmeye başladım. Bu şekilde oyalanmaya başladım” diyor.

Banyosunu bile pembeye boyamış. Fotoğraf: İHA
Pembe evi merak ederek şehir dışından gelenler bile oluyormuş: “Geçen gün Ankara’dan evi gezmek için geldiler. Ankara’da birçok kadın beni biliyormuş. Antalya’dan gelen var. Sav’ı gezdik, böyle ev görmedik diyorlar. Nasıl yaptın bu evi, üşenmedin mi diyorlar. Artık eskisi gibi boya alamıyorum. Boya alabilsem her yeri boyasam, cennet gibi yapsam diyorum. Elimden gelse Sav kasabasını boyayacağım.”
Çocuklarına evi için vasiyet etmiş. Elleriyle boyadığı süslerden birkaçı mezarına asılsın istiyor. Diğerleri de öylece kalsın, kimse dokunmasın… Temennisi eve gelen gidenlerin “bu kadın bunları yapmış” diye onu anması. Bu arada ‘mezar taşı da pespembe olsun, herkes mezarına baksın’ istiyor.