Her şey Zihni Şardağ’ın antikacılık yaparken biraz da kazayla bar işletmeye başlamasıyla değişti. 1980 ve 90’larda Teşvikiye Bronz Sokak’taki barı en az iki kuşak İstanbullunun vazgeçilmez adresiydi. Gece hayatına büyük renk katmıştı.
İstanbul’un bar kültürü ve gece hayatının efsanevi isimlerinden Zihni Şardağ dün hayatını kaybetti. Şardağ 1980’lerde, 90’larda İstanbul’un Teşvikiye semtinde Bronz Sokak’ta açtığı Zihni Bar’la şehrin gece hayatının ve bar kültürünün oluşmasında çok önemli rol oynamıştı.
Balkan göçmeni bir ailenin çocuğu olan Zihni Şardağ İstanbul’da Tatbiki Güzel Sanatlar’da heykel okudu, ama mezuniyetinden sonra hayat onu sanatsal yanı ağır basan, estetik antikaların ticaretine yönlendirdi.
Teşvikiye’de Bronz Sokakta antikacı dükkanı vardı. Kimse peşinde koşmazken örneğin Deniz Hatları İşletmesi’nin satışa çıkardığı eski gümüş alaşımlı demlikleri ve diğer servis eşyasını toplardı.
İstanbul Gümüşsuyu’nda efsanevi Park Otel 1980’lerin başında kapanmıştı ve tasfiye ediliyordu. İçindeki bütün eşya satılacaktı. Zihni Şardağ bu satışa katıldı ve etrafında pek çok önemli insanın içki yudumladığı Park Otel’in kocaman pirinç işlemeli ahşap barını satın aldı.
Bu upuzun barı ne yapacağını da, kime satacağını da bilmiyordu. Alırken çok düşünmemişti, barı çok güzel olduğu ve tarih barındırdığı için almıştı.
Bronz Sokak’taki dükkanına bu barı kurdu, zaman zaman antika almaya gelen müşterilerine bu barın arkasından içki de ikram etmeye başladı. Derken bu içki ikramı Zihni Şardağ’ın ana işi oldu, dükkanı da Zihni Bar.
Zihni Bar 1980’lerin ikinci yarısı ve 90’ların önemli bölümünde Bronz Sokak’ta bir apartmanın altındaki yerinde kaldı, özellikle akşamüstü saatlerde İstanbulluların uğrak noktası oldu. Zihni Şardağ bar içinde sürekli estetik sürprizler yapardı, bazen ince iplerle Boticelli’nin melekleri gibi minik melek heykelleri sarkardı tavandan, bazen her masaya kurutulmuş çiçek demetleri yerleştirilirdi. Onun estetik anlayışı her yerdeydi.
Biraz onun ve o dönemde bar lokanta işleten başka isimlerin sayesinde Teşvikiye ve kısmen de Nişantaşı birden İstanbul’un gece hayatının merkezleri oldu. Fakat Zihni Şardağ ev sahibiyle anlaşmazlığa düşmüştü ve klasik mekanını terk edecekti. Ortaköy-Kuruçeşme arasına, Naile Sultan Korusu’nun hemen altındaki tarihi binaya taşındı. Ama burada açılan Zihni Bar hiçbir zaman eski Zihni Bar olmadı. Çok daha büyüktü, yaz aylarında çok kalabalıktı, hala eski Zihni müdavimleri de geliyordu ama Bronz Sokak’ın samimi havası ortaya çıkamadı.
Aradan yıllar geçti, o sırada Harbiye’de Valikonağı Caddesi’nin Süleyman Nazif Sokak’ın köşesinde, milli mimari akımının en büyük mimarlarından Vedat Tek’in evinin üst katında açılan Süleyman Nazif adlı bar kapanma tehlikesi yaşıyordu ve el değiştirecekti. Zihni Şardağ burayı kiraladı ve Zihni Bar bir kez daha Nişantaşı’na geri döndü.
Döndü ama geç de olsa evlenmiş ve canı gibi sevdiği iki çocuğu olmuş olan Zihni Şardağ hem yorgundu, hem de sağlığı aksıyordu.
Birkaç yıl önce Valikonağı Caddesindeki Zihni Barı o isimle, Zihni Bar olarak işletilmek üzere bir işletmeciye devretti. İsmi o kadar kuvvetli bir markaydı ki yeni işletmeciler o isme kira ödemeye razıydı.
Bu arada kanser teşhisi kondu kendisine, tedavisiyle uğraşmaya başladı ve dün hayatını kaybetti. Cenazesi bugün öğlen namazından sonra Teşvikiye Camiinde kılınacak cenaze namazının ardından Topkapı’da toprağa verilecek.