The Guardian işi uzmanına sormuş: Boşanma avukatlarından 10 evlilik tavsiyesi

Meslek hayatları boyunca yüzlerce ilişkinin bitişine şahitlik eden boşanma avukatları, aşka ve ilişkilere dair tavsiyelerde bulundu.

Bir ilişkiyi yürütmek de bitirmek de incelik isteyen meşakkatli işler. Bu konuda en deneyimli kişiler ise şüphesiz meslek hayatları boyunca yüzlerce ilişkinin en derin sırlarına vakıf olan boşanma avukatları.

The Guardian, bu fikirden yola çıkarak boşanma avukatlarına ilişkilere dair sorular sormuş ve aşka dair 10 tavsiye çıkarmış. Diken’in The Guardian’dan yaptığı derlemeye göre listede tuhaf sohbetler yapabilmekten tartışabilmeyi öğrenmeye, zor anları kabul etmekten ilişkiyi bitirirken nazik olmaya pek çok değerli ders bulunuyor.

1. Bir ilişkiye dair önceliklerinizi bilin

Simkins LLP ortaklarından Jessica Keal, ilk buluşmadan önce potansiyel bir partnerden gerçekten ne beklediğinizi bilmenin önemine vurguluyor: “Bazı insanlar için nezaket, bazıları için empati, bazıları içinse finansal istikrar. Bu önceliklerin hiçbiri yanlış değil. Sadece onları belirlediğinizden emin olun.”

Keal, partner türünüzü anlamak için geçmiş ilişkileri düşünmenin ve bir partnerin sizi hayal kırıklığına uğrattığı anları hatırlamanın neye öncelik verdiğinizi anlamayı kolaylaştıracağını söylüyor. Önerisi mutlu olmak için neye ihtiyacınız olduğu konusunda kendinize karşı dürüst olmanız.

Diğer yandan Keal, eğer o kişiyi seksi bulmuyorsanız ilişki için ille de çabalamamanız gerektiğini, aradaki çekimin önemli olduğunu vurguluyor.

2. Derin ve romantik olmayan tartışmaları erken yapın

Keal, “Çiftler ilişkilerinin başında birbirine öyle aşık olur ki ‘Çocuklarımızı nasıl eğiteceğiz veya nerede yaşayacağız gibi konularda aynı fikirde miyiz?’ gibi şeyleri düşünmezler” diyor ve ekliyor ‘Bu konuşmalar çok önemlidir çünkü bunlar ileride birlikteliği bozabilecek türden şeylerdir.’

Stowe Aile Hukuku ortağı Liza Gatrell de aynı fikirde: “Bu konuşmaları önceden yaparsanız ileride ayrılma olasılığınız düşer.”

Gatrell’e göre çok farklı ücretler kazanıyorsanız nasıl idare edeceğiniz de daha erken ele alınması gereken önemli bir konu: “Başlangıçta biraz garip olsa da bu gibi konularda iletişim kurabiliyorsanız muhtemelen bunu her zaman yapabilirsiniz.”

3. Yaşlandıkça ikiniz de değişeceksiniz

Britton&Time’da yönetici Sophie Campbell-Adams, “İnsanların bir ilişkide zamanla değişeceğini kabul etmek istemediğini görüyorum. Oysa ilk gün aşık olduğunuz kişi 25 yıl sonra aynı kişi olmuyor. Karşımda genelde bunu kabul edemeyen partner oturuyor” diyor.

Campbell-Adams asla bulaşık yıkamamak veya yerdeki havluyu kaldırmamak gibi küçük şeylerin yıllar içinde kızgınlığa dönüşebileceğini söylüyor. Bu tür kızgınlıkların iletişim kurarak, ev içi ve zihinsel yükü paylaşarak daha kolay üstesinden gelinebileceğini savunan boşanma avukatı, buna karşılık örneğin bir partnerin diğerinin başarısını kıskanması veya birinin çocuk konusunda fikrini değiştirmesi gibi anlaşmazlıkların daha zorlayıcı olduğunu belirtiyor.

Önerisi şu: “Tartışın. Fikrinizi söyleyin. Aksi takdirde, kızgınlık artar. Aldatma dışında, boşanmaların en yaygın nedeni fikir ayrılığı. Belki birlikte hareket edemediğiniz veya ayrı düştüğünüzde karşınızdakine bir şans daha verebilirsiniz. Ancak bu gerçekten zor bir iştir.”

4. Bir çift, bir ekip olarak hareket etmeli

Çağımız belki de tarihte ilk kez bir ilişkideki her iki partnerin de tam zamanlı işler, sorumluluklar ve sosyal zorunluluklarla cebelleştiği bir çağ.

Gatrell şunları söylüyor: “Stres seviyeleri yüksek, zaman kısıtlı. Bunlar ilişkilere fazladan yük bindiriyor. Partnerimize öncelik vermemiz, zaman ayırmamız gerektiğini söylemek kolay ama günlük yaşamın hengamesinde o kadar da kolay değil bunları yapmak. Bununla yüzleşmenin bir yolu, sadece fiziksel değil zihinsel yükü de paylaşmak için bilinçli bir çaba göstermek. Eğer bir partner daha fazla yük taşıyorsa bu, kızgınlık ve zihinsel aşırı yüklenmeye yol açabilir ve bu da ilişkide çatlaklara neden olabilir.”

5. Tartışmak hiç tartışmamaktan her zaman daha iyi

Campbell-Adams şunları söylüyor: “Tartışmak, fikrinizi söylemek ve duyulmak sağlıklı. Birçok insan tartışıyorsanız mutlu olmadığınızı veya aşık olmadığınızı söylüyor. Katılmıyorum. Çünkü kızgınlık orada başlıyor.”

Keal da “Sorunları birlikte çözmek için partnerinizle etkili bir şekilde konuşabileceğinizi bilmeniz ve ayrıca mutsuz olduğunuzda başınızı kuma gömmemeniz lazım” diyor.

Samantha Hillas KC’nin gözlemi ve tavsiyesi şöyle: “Tartışmalar nadiren bir tarafın yüzde 100 suçlu olduğunu kabul edip telafi teklifinde bulunmasıyla sonuçlanır. İyi düşünün ve derin bir nefes alın.”

6. Zor anların normal olduğunu unutmayın

Gatrell: “İlişkinin bozulmaya başladığı bazı noktalar var. Örneğin, doğumdan sonra uyumayan bebeklerle uğraşmak inanılmaz derecede stresli. Sonra boş yuva sendromu gibi şeyler görüyoruz ve emekliliğe yaklaşırken ‘Önümdeki yıllar arkamda bıraktıklarımdan yıllardan daha az, onları nasıl geçirmek istiyorum?’ diye düşünüyoruz.”

Simkins’ten Deborah Jeff, kendinizi böyle bir anda bulduğunuzda, çift danışmanlığı veya terapi öneriyor: “Çift danışmanlığına gitmek her zaman işe yarar. Bir ilişkiyi bitirmektense kurtarmaya çalışmak genellikle her iki taraf için de en iyisidir. Tabii ki aile içi şiddet olmadığı sürece. Ayrıca, bir ilişki sona ermek zorundaysa, duygusal destek almak yasal sürecin olabildiğince sorunsuz olmasını sağlar.”

7. Kendinizi güvenceye alın

1979’dan beri aile hukuku alanında çalışan Lloyd Platt & Co’nun sahibi Vanessa Lloyd Platt, yıllarca tutulmayan vaatleri ve kalbi kırık insanları gördükten sonra şu kanaate varmış: “Kendinizi mali olarak gerçekten güvende bulmuyorsanız o birlikteliği sürdürmeyin.”

Irwin Mitchel’de kıdemli ortak Maisie Huynh, bir ilişkinin gözyaşları ve davalarla sonuçlanmasını önlemek için mülklerin ortak alınmasını öneriyor.

8. Cinsel hayatınıza özen gösterin

Bazı avukatlar zina içeren zorlu durumları müzakere etmek zorunda kalırken çoğu evliliğin iletişim, ilgi, saygı ve seks yoksunluğundan bozulduğunu anlatıyor.

Huynh, “Boşanmalarda nadiren ortaya çıkar ama müvekkillerin çoğu fiziksel temaslarının, evliliğin sona erdiğini fark etmelerinden çok önce sona erdiğini söylüyor” diyor.

9. İlişkiniz bitiyorsa zarif olun

Hughes Fowler Carruthers’ın ortağı Bryan Jones, bir ilişkinin sonunda birinin nasıl tepki vereceğini başlangıçtaki davranışlarına bakarak anlayamayacağınızı söylüyor. İlişkideki en büyük yanlışın, işler bozulduğunda da centilmenliğe güvenmek olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Ne yazık ki o noktaya geldiğinizde insanlar daha önce göründüğü kadar adil olmuyor.”

Genellikle ünlü veya kamusal figürlerle çalışmak Jeff’e asla kamuoyunun gözü önünde oynamamayı öğretmiş. Ancak sosyal medya artık bu kadar yaygınken, bu bizim gibi sıradan ölümlüler için de geçerli: “Özellikle çocuklarınız varsa birbirimize karşı saygıyı sürdürmeliyiz. Çocuklar gelecekte bunların hepsini internette çevrimiçi olarak bulabilir.”

10. Son olarak: Düşündüğünden daha güçlüsün

Huynh, “Müvekkillerin ayrılığın duygusal etkisinden ne kadar çabuk kurtulduğuna her zaman şaşırmışımdır. Birçok açıdan, bunun nedeni daha önce olduklarından daha dirençli hale gelmeleri” diyor.

Boşanmış kişiler ilgilerini daha çok arkadaşlarına yönlendiriyor ve ayrılıktan sonra kendilerini daha mutlu insanlar olarak yeniden keşfediyormuş: “Birinin ‘Aslında bu düşündüğün kadar korkutucu değil’ demesi kişinin alnında hissetttiği damgayı ortadan kaldırıyor.”

Sevmek ve aşk: Sizinkisi bağlılık mı bağımlılık mı?