Uzmanından mutlu olmanın beş basit yolu

Bardağın yarısı boş mu, yoksa dolu mu? Mutluluk için dolu tarafına odaklanmak şart mı? Nasıl mutlu olunur? İhtiyacınız olan yeni bir iş mi yoksa sevgili bulmak mı? Bunlar da bir yere kadar çalışır. Her işte sorun çıkar, başlarda gerçek olamayacak kadar güzel olan ilişkiniz bir anda gerçeğe döner ve her şey bitebilir.

İşin uzmanı Sonja Lyubomirsky mutluluk için düşünce ve davranış şeklimizi değiştirebileceğimize işaret ediyor. Ve alışkanlıklarımızı…

Sonja Lyubomirsky sosyal psikoloji alanında çalışan bir akademisyen. ABD’deki California, Riverside Üniversitesi’nde görevli Lyubomirsky 35 yıldır mutluluk kavramı üzerine çalışıyor. Türkçeye çevrilmiş  ‘Nasıl Mutlu Olunur?-Bilimsel Datalarla Kanıtlanan 12 Mutluluk Reçetesi’ da dahil konuyla ilgili kitaplar yazmış bir uzman.

İşte Lyubomirsky’nin mutluluk seviyesini artıracak beş önerisi…

Akışta kalın

Ne yapıyorsanız ona teslim olun. Lyubomirsky der ki “Yaptığınız şeye zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak kadar odaklandığınızda ‘akışta’ denen durumdasınızdır. Bu da mutlulukla ilişkilendirilen bir durumdur. Günlük hayatınızda bu kendinizi ‘kaybettiğiniz’, sizi içine çeken, meydan okuyan ‘akış’ deneyimlerini artırmaya çalışın.”

Everest’e tırmanmanız, kıyasıya tenis maçları yapmanız gibi şeylerden söz etmiyor. Ofiste bir işi bitirmek, çocuğunuzla oynamak ya da partnerinizle bir hobinin tadını çıkarmak gibi basit şeyler olabilir.

Rastgele iyilikler yapın

Gün içinde başkaları için iyi bir şey yapmaya zaman ayırın. Nedenini uzmanı açıklıyor: “Başkalarına iyilik yapmak bir yığın pozitif sonuçlar getirir. Cömert hissettirir, becerikli hissettirir. Durumunuzun kıymetini bilmenizi sağlar. Dünyayla bağlantınızı güçlendirir. Ayrıca başkalarını mutlu eder, böylece sizi daha çok sever ve sizin ihtiyacınız olduğunda yapılan iyiliğe karşılık verirler. Sizin öz saygınızı besler. Böylelikle iyilik yapmak yukarı doğru giden sarmal etkisi yaratır.”

İyiliği bir yabancıya da yapabilirsiniz, bir arkadaşınıza da… Anonim de olabilir, doğrudan da. Planlı ya da kendiliğinden gelişsin, fark etmez. İyilik yapın yeter.

Lyubomirsky’nin önerileri şöyle: Komşunuzun evini boyayın, çöpünü atın, birine okuma yazma öğretin, bir hayvanı kurtarın, bakımevini ziyaret edin, tanımadığınız birinin poşetlerini taşımasına yardım edin, postacıya ya da çöpleri toplayan görevlilere teşekkür kartı yazın ya da sadece üzgün birine gülümseyin.

İlişkilerinizi besleyin

İş mutluluk seviyeniz olunca kişisel ilişkiler paradan, işinizden ve hatta sağlığınızdan daha önemli: “Sevgilinizle, eşinizle ya da çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmek veya eski arkadaşlarınızla yeniden bağlantıya geçmek sizin ve diğer dahil olanların mutluluk seviyesini yükseltmenin en etkili yollarındandır. Bu hafta güçlendirilmeye ihtiyacı olan bir ilişkinizi seçin; bu ilişkiyi beslemeye, iyileştirmeye ve tadını çıkarmaya zaman ve enerji ayırın.”

Bu küçük yatırımdan uzun süre verim alabilirsiniz.

Minnettarlığınızı ifade edin

Minnettar olduğunuz şeyleri düşünmek hayatınızdaki olumlu şeyleri değerlendirmenin harika bir yoludur: “Haftada bir, son zamanlarda minnettar olduğunuz üç ya da beş şeyi düşünmek için zaman ayırın. Bunu gece uyumadan önce de yapabilirsiniz, işe giderken yolda da. Yazabilir ya da bir yakınınızla paylaşabilirsiniz.”

Lyubomirsky minnettarlığını ifade etmenin talihinizin değerini bilmenizi sağlayacağını ve haftanın geri kalanının daha iyi geçmesine yardımcı olacağını söylüyor.

İyi haberleri kutlayın

Başarıları ve kazanımları başkalarıyla paylaşmak mutluluğu artırır: “Eşiniz, kuzeniniz ya da en iyi arkadaşınız bir şey kazandığında onu tebrik edin ve kutlama yapın. İyi haberleri başkalarıyla paylaşmak ve sevinmek anın tadını çıkarmayı ve başkalarıyla bağ kurmanızı sağlar.”

Ayrıca bu kuralı kendiniz için de uygulamayı unutmayın. Kendinizle gurur duymaktan çekinmeyin. Sırtınıza ‘helal olsun sana be’ pıtpıtı yapmayı ihmal etmeyin. Kendinize o başarı için ne kadar çalıştığınızı hatırlatın.

Dünya Mutluluk Raporu açıklandı: Finlandiya birinci, 143 ülke arasında Türkiye 98’inci