İstanbul cemiyet hayatının tanınmış siması Beyhan Benardete, golf oynamak için gittiği Bodrum'da evinde ölü bulundu. Benardete'nin ani ölümü ailesi ve iş dünyası için şok etkisi yarattı.
İstanbul cemiyet hayatının tanınmış siması, iş insanı Beyhan Benardete Bodrum’da her zaman golf oynadığı golf sahasının bitişiğindeki evinde tek başına ölü bulundu.
61 yaşındaki Benardete’nin bilinen bir sağlık sorunu yoktu, aksine her zaman hayat ve enerji dolu olmasıyla tanınırdı.
Tutkunu olduğu golf oynamak için Bodrum’un Çamlık mahallesi yakınındaki Regnum Oteli ve onun golf sahasının hemen bitişiğindeki villasına sık sık giden Beyhan Benardete’den yakınları haber alamayınca oteli aradı. Önce golf sahasında olduğu düşünülen Beyhan Benardete burada arandı, sonra villasına gidildi. Görevliler eşliğinde kapısı açılınca da Benardete’nin salonda yatan cansız bedeniyle karşılaşıldı.

Üç kuşak Benardete’ler bir arada.
Beyhan Benardete’nin naaşı, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Bodrum Devlet Hastanesine götürüldü, burada ön otopsi yapılacak, gerekirse Muğla Adli Tıp Kurumu da otopsi uygulayabilecek.
Beyhan Benardete, 1992 yılından beri ünlü iş insanı Adil Benardete ile evliydi. Daha önce psikolojik danışmanlık yapan, son dönemde daha çok emlak alım satımı ve küçük çaplı solucan gübresi üretimi işleri yapan Beyhan Benardete’nin büyük tutkusu 1996 yılında tanıştığı golftü.

Bir golf hatırası.
Bu sporla Mustafa Koç aracılığıyla tanıştığını her fırsatta anlatan Beyhan Benardete bu konuda oldukça iddialıydı, dünyanın dört bir yanında golf oynamış, ünlü golf sporcusu Tiger Woods’un antrenöründen ders de almıştı. Benardete’nin golfte kazanılmış çok sayıda kupası da vardı.
Adil Benardete ile evliliğinden iki çocukları olmuştu, yakın zamanda ilk torununu da kucağına almıştı Beyhan Benardete.
Beyhan Bernardete, Dilek Birgen’e verdiği bir söyleşide golf tutkusunu anlatmıştı. O söyleşiyi sunuyoruz:
Yıllardır golf oynuyorsunuz…
1996’dan beri. Eşim Adil her hafta sonu golf oynamaya giderdi. Sürekli ona “Ne iş, devamlı golfe gidiyorsun? Ne yapıyorsun? Golf mu oynuyorsun, arkadaşlarınla sohbet mi ediyorsun? Yoksa başka bir şey mi var?” diye soruyordum. Bir gün Mustafa Koç, arkadaşlarıyla golf oynamaya giderken beni de davet etti. Bu davetin bana yapılan en büyük iyilik ve güzellik olduğunu düşünüyorum. Hem hayata bakış açım hem de hayat felsefem değişti. Ayrıca fark etmeden çok aktif bir yaşantıya başladım.
Sadece golf mü oynuyorsunuz?
Uzun yıllar squash oynadım. Çok iyi kondisyon istiyor. Sonra elime golf sopasını verdiler. “Başta çok iyiyim” diye düşünüyordum. Ertesi gün ders almaya başladım. Çok hoşuma gitti, sonra da tutkunu oldum. Golfe başladığım yıl handikapım 11’di, şu an 2.5.
Bu spor hayata bakış açınızı nasıl değiştirdi?
Turnuvalarda tanımadığınız insanlarla oynuyor ve tahammül sınırınızı ölçüyorsunuz. Sabrı öğreniyorsunuz. Bir nevi kendinizi terbiye ediyorsunuz. Golf oynarken hiçbir zaman topa vuran insanın önünde duramaz, arkasında beklersiniz saygıdan… Bazen hoşlanmadığınız biriyle oynamak zorunda kalabiliyorsunuz. İnsan karakterini ortaya çıkaracak başka bir spor olamaz. Entrika yapabilirsin, yalan söyleyebilirsin her türlü şeye açık. Ama dürüst oynamazsanız dışlanır, oynayamazsınız. Dürüst olmayı becerebilmeli…
Başarınızın sırrını merak ediyorum.
Golf sporunun farklı bir felsefesi var. İnsan isterse her şeye sahip olur. Anladım ki çalışmadan hiçbir şeye sahip olamıyorsun hayatta. Ne iş yaparsan yap, spor, iş ya da kreatif herhangi bir şey, çok çalışman icap ediyor! Golften keyif alıyorum. Başarının sırrı bu… Ne iş yaparsan yap keyif alacaksın. Büyük başarılar elde ettim. Avrupa’da neredeyse her yerde golf oynamışımdır. Gittiğim her yerde de en iyi hocayı araştırıp mutlaka ondan da ders almışımdır.

Tutkunuzu gözlerinizden anlayabiliyorum…
Öyle… Sabah saat 8.00’de herkes işe giderken, eşim evden çıkar çıkmaz 1 yaşındaki oğlumu da yanıma alıp akşama kadar golf oynardım. O golf sahasında büyüdü. Hatta bırakamaz, eşime “Akşam yemeğine golf sahasına gel” derdim. Yaz ya da kış demeden her gün oynardım. Sonra birçok turnuvada oynadım. Ayrıca dünyanın sayılı hocalarından ders aldım. Yani çok uğraş verdim…
Kimdi o hocalar?
Tiger Woods’un da hocası Butch Harmon ve Mike Adams. n Sizin hakkınızdaki yorumları ne oldu? Yetenekli olduğumu söylediler. Butch Harmon, ünlü bir golfçü kadınla beni çalıştırıyordu. Çalışırken kadın bana “Benim kadar iyi oynuyorsun, çok iyi de topa vuruyorsun. Neden bir turnuvaya katılmıyorsun?” dedi.
Sonra…
Bunun için bekâr olmak lazım. Çoluk çocuk varken böyle bir hayalim olmadı. Zaten geç başlamıştım. Yıllarca antrenman yapmalı. Bu oyunu daha iyi oynayabilmek için maddi manevi her imkânımı kullandım. Ve işte! O emeklerin sonucunda yıllar sonra iyi turnuvalarda başarı elde ettim. Tabii mutluluklar da. Sonuçta biz bu oyundan para kazanmıyoruz, keyfi oynuyoruz. İyi oynadığım zaman mutlu oluyorum, kötü olunca da üzülüyorum.
Kötü oynadığınızı düşündüğünüzde ne yaparsınız?
Önce kırılıyorsun kendi kendine! Kendine acımasız olmaya başlıyorsun. Aslında bu yanlış. Neticede bir nazik spor, neden acımasız olasın ki? Ama sizin hayat felsefenizle ilgiliyse ve çok zaman harcıyorsanız üzülüyorsunuz. “Bu kadar eğitim aldım ve çalıştım ama hâlâ kötü oynuyorum” diyebiliyorsunuz. Allah’tan hemen toparlıyorum! Belki de bu yüzden iyi bir oyuncuyum. Mükemmel değilim ama senede toplasanız 3 ya da 4 tane kötü oyunum vardır.
Nazik bir spor dediniz golf için. Sizce bu sporun ana prensibi nedir?
Golfün ana prensiplerini herkes farklı algılıyor. Golf centilmen sporu, nazik insanın sporu demek. Erkeğin sporu demek değil. Golf oynarken her hareketin kasılmadan nazikçe yapılması gerek. Elinde tuttuğun sopanın bir ahengi, ritmi, senin de bir ahenginin, ritminin olması lazım. Eğer bunlar aksıyorsa asla iyi oynayamazsın. Tamamen yaptığın işe odaklanmalı. Dans gibi. Kaba saba, kendini kasıp dans edemezsin. Golfçüler arasında bir deyiş vardır; “dans eder gibi”… Aslında dans eder gibi değil, dansta yaptığın o kıvraklık hareketler ve nezaket gibi. Oyun arkadaşlarına da nazik ve centilmen olmalısın. Kendine, oyununa ve oyun arkadaşlarına dürüst olman lazım. n Çocuklarınızın golfle arası nasıl? Küçük oğlum muhteşem oynar!
Ya büyük oğlunuz?
29 yaşında. Çok çalışıyor, yoğun. Ancak arada bir fırsat bulabilirse bize eşlik ediyor. Bir de maalesef şehirde golf sahalarının olmaması da bir dezavantaj.
Golf sporu konusunda Türkiye’nin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de golf çok gelişmiş değil. Gençlerin yönlendirilmesi gereken muhteşem bir spor. Sağlıklı bir ortamda vakit geçiriyorsun, farkına varmadan aktifsin, sosyalsin. Aynı anda düşünce yeteneğin de gelişiyor, centilmen olmayı ve duygularını kontrol etmeyi öğreniyorsun. Ancak golfe meraklı arkadaş grubu bulmak zor. Kayak yaparken tek başınasın, yanında birileri olsa bile yalnızsın. Golf oynarkense ortak hareket ediyorsun.
Yaygın kanıya göre golf zengin sporu.
Zengin sporu değil ama saha bakımı olduğu için golf masraflı. Devletin golf sahası yok. Halka açık bir golf sahası olmalı. İngiltere’de herkes golf oynuyor. Japonya’da golf oynamayan işe giremiyor düşünün! Sadece futbol, basketbol ve voleybol gibi popüler sporlara değil, doğayla iç içe sporlara da ağırlık verilmeli.
Nasıl bir turnuva oyuncususunuz?
Ben hırslanmam! Turnuvalarda oynarken iyi niyetin ne kadar makbul olduğunu defalarca gördüm. Rakibimin kötü oynamasını da istemem. Hatta aksine çok iyi oynamasını isterim. Rekabet iyi oyun getirir. İyi oyuncu beni motive eder.
En büyük hayaliniz nedir?
Halka açık bir golf sahası yapmak. Herkes gelip ücretsiz golf oynayabilsin. Gençleri golfe yönlendirmek istiyorum. Onlar kapalı yerlerde teknolojik cihazların karşısında kilo alıyor, depresif ve mutsuz oluyor. Golf iyi gelecektir.