Yaşlı yolcuyu dövüp otobüsten attı: 20 yıl yattım, bir o kadar da senin için yatarım
Ankara Şehir Hastanesi'nin 250 yataklı yoğun bakımında doluluk oranı yüzde 90'a ulaştı. Viral enfeksiyonlara eklenen diğer hastalıklar vatandaşları hastanelik ederken koronavirüse yakalananlar da zor günler geçiriyor.
Kafede, toplu taşıma araçlarında, iş yerlerinden öksürük sesleri geliyor. İnsanlar öksürük kriziyle boğuşurken herkes birbirine ‘salgın mı var’ diye soruyordu ki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan açıklama geldi. Bakan Koca ‘salgın var’ demedi ama yoğun bakım yataklarındaki doluluk oranının önceki yıla göre arttığını söyledi. Koca bunun kış aylarında normal olduğunu belirtti, ama geçen yılın aynı dönemine göre acil başvurularında yüzde 20 artış olduğunu da açıkladı: “En sık grip yani influenza, sonra RSV ve Covid görülmektedir.”
Ankara Şehir Hastanesi’nde son dönemlerde yoğun bakımlardaki doluluk oranı yüzde 90’a ulaştı. Yoğun Bakım Sorumlusu Prof. Dr. Sema Turan başka hastalıkları olanların viral enfeksiyon geçirdiklerinde yoğun bakıma ihtiyaç duyduklarını söyledi ve “Acil servislerimize çok sayıda viral enfeksiyonlu hasta geliyor. Üst solunum yolu enfeksiyonu oluyor çoğunlukla. Özellikle birey yaşlıysa ya da ek hastalığı varsa mevcut hastalık daha da ağırlaşıyor” dedi.
Şu anda diğer koronavirüs salgın dönemlerinden farklı olarak ileri yaş gruplarında viral enfeksiyonların ağır seyrettiğini ifade eden Prof. Dr. Turan “Tek başına bir viral enfeksiyondan bahsetmek doğru olmaz. Çünkü şu anda yaygın olarak aslında influenzayı görüyoruz, RSV’yi görüyoruz. Yine Covid-19’u da beraberinde görebiliyoruz” diye konuştu.
“Aslında çoklu viral etkenlerle mücadele ediyoruz. Aynı anda hem influenza pozitifliği, hem Covid-19 pozitifliği olan hastalarımız var. Gelen 10 hastamızdan bir ya da iki hastamızda durum bu şekilde gerçekleşiyor. Tek başına değil, ikili halde karşımıza gelebiliyorlar” diyen Prof. Dr. Turan tabloyu kimi zaman koronavirüsün, kimi zaman da influenzanın kötüleştirdiğini söyledi. Özellikle KOAH ya da kalp yetmezliği olan kişilerde tablonun daha da ağırlaştığını söyleyen Prof. Dr. Turan şöyle devam etti:
“Pandemi öncesi viral enfeksiyonlarda yaşadığımız durumu yaşıyoruz. Evet, sayı arttı ama mevcut yataklarımızla bu hastalara hizmet verebilir durumdayız. Biz Covid-19 durumunda var olan yatak sayımızı özellikle yoğun bakım için çok arttırmıştık. Onlar pandemi döneminin izleriydi. Ama şu anda eski kış aylarında yaşadığımız durumu yaşıyoruz. Kış ayları enfeksiyonların yaygın olduğu aylar. Bu aylarda yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastalar olabilir. Sonbahara göre yüzde 50’den fazla artış söz konusu yoğun bakımlarda. Çünkü sonbahar aylarında aslında etkenler kendini göstermeye başlar; ama kış aylarına girdiğimizde havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda geçirilen vakitler, bireylerin birbirine çok yakın teması hastalığı bulaştırıyor.”
Şu an yoğun bakımda 250 yatak olduğunu ve bunların yüzde 85-90 oranında dolu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan hızlı bir tempoda çalıştıklarını kaydetti. Ayrıca koronavirüsün bu dönemde yaşlıları olumsuz etkilediğini söyleyen Prof. Dr. Turan sözlerini “Eğer Covid-19 PCR pozitifse ve akciğer tutulumu varsa bu hastalar yoğun bakım ihtiyacı duyuyor. Nadir de olsa Covid-19 virüsüne bağlı olarak genç hastalarımızın yatışı da olabiliyor” diyerek sonlandırdı.