Avrupa’da her yıl 1200’den fazla çocuk ve genç hava kirliliği nedeniyle yaşamını yitiriyor
Sigara ya da tütün içmek, dünya genelinde insanların ömürlerinden ortalama 2.2 yıl çalıyor. Halbuki havası kirli bir yerde sadece nefes alıp vermek insan sağlığına sigaradan daha çok zarar veriyor.
Chicago Üniversitesi Enerji Politikaları Enstitüsü tarafından salı günü yayınlanan bir rapor, hava kirliliğinin dünya genelinde ortalama yaşam süresini 2,3 yıl kısaltarak halk sağlığına en büyük tehdide yol açtığını ortaya koydu.
Bununla birlikte bir zamanlar sarı tozlarıyla hatırlanan Çin, sürpriz bir başarı hikayesi çıkarmayı başardı. Rapora göre dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin, 2013 ve 2021 yılları arasında genel hava kalitesini yaklaşık yüzde 40 artırırken, bölge sakinlerinin ortalama yaşam süresi aşağı yukarı iki yıl uzadı.
Buna karşılık Güney Asya’daki Hindistan, Bangladeş, Nepal ve Pakistan aynı sekiz yıl içinde hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde kaybedilen toplam ömür miktarının yarısından fazlasını oluşturdu. Hindistan tek başına dünya genelinde hava kirliliğindeki artışın yaklaşık yüzde 60’ından sorumlu oldu.
Öte yandan Hindistan Dünya Sağlık Örgütü’nün hava kirliliğine ilişkin yönergelerine uyarsa başkent Yeni Delhi’deki insanların ortalama yaşam süresinin 12 yıl artacağı bildirildi.
Kaliforniya ve Kanada gibi yerlerde orman yangınlarının artması, hava kirliliğinin yarattığı tehlikelere yönelik ilgiyi yeniden artırdı. Hükümet kaynaklarından elde edilen verileri bir araya getiren çevre düşünce kuruluşu Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi’nin hesaplamalarına göre, dünya genelinde yaklaşık 350 şehir yılda en az bir kez haziran ayında New York’u saran o tozlu havaya maruz kalıyor.
Raporun oluşturulmasına katkıda bulunan Chicago Üniversitesi Ekonomi Profesörü Michael Greenstone, “Hava kirliliğine ilişkin iyileştirmeler genellikle insanların talepleri doğrultusunda gerçekleşiyor” diyor.
Çin’in hava kirliliğiyle mücadelesi 2010’lu yılların başında, ABD Büyükelçiliği’nin X’te Beijing’in hava kalitesi verilerini paylaşmasının ardından halkın tepki göstermesiyle başladı. Halk, hükümetin başkentin kirlilik seviyesi hakkında daha şeffaf olması için baskı yaptı ve böylelikle merkezi hükümet 2013 yılında ‘kirliliğe karşı savaş’ kampanyası başlattı.
Şu anda Çin genelinde tesis ve fabrikalara yerleştirilmiş ve emisyon verilerini saat başı kamuya açık bir şekilde güncelleyen yaklaşık 25 bin emisyon izleme cihazı var. Bu cihazlar, yerel yöneticilerin verilerle oynamasını ve dolayısıyla çevre ihlallerini gizlemeyi zorlaştırıyor.
Hindistan 2019 yılında ‘Ulusal Temiz Hava Programı’ başlatsa da sonraki üç yıl içinde sadece 180 manuel hava kalitesi izleme istasyonu kurdu. Ülkede şu anda toplamda 900 gözlem istasyonu bulunuyor. Ne var ki bu sayı, Hindistan’ın 2024 yılına kadar hava kirliliğini en az yüzde 20 oranında azaltma hedefiyle kurmak istediği 1500 istasyonun çok gerisinde.