Stanford Üniversitesi’ni sarsan istifa: 18 yaşındaki öğrenci, rektörü koltuğundan indirdi
Yeni bir anket, üniversitesi öğrencilerinin büyük bir kısmının ruhsal sorunlar yaşadığını ve giderek artan bir kısmının da okulu bırakmayı düşündüğünü gösteriyor.
Gallup ve ortaöğretim sonrası öğrenim için erişilebilir fırsatlar yaratmaya odaklanan bağımsız özel bir kuruluş olan Lumina Vakfı’nın yayımladığı ortak bir anket, ABD’deki her 5 üniversite öğrencisinden ikisinin üniversite okurken duygusal stres yaşadığını gösteriyor. Anket lise diplomasına sahip olan ancak henüz bir ön lisans ya da lisans derecesini tamamlamamış 12 bin yetişkin ile 2022 sonbaharında yapıldı.
Ankete göre şu anda bir lisans programına kayıtlı öğrencilerin yüzde 40’ından fazlası okulu bırakmayı düşünüyor. Bu oran Covid-19 salgınının ilk yılında yüzde 34’tü. Ankette çoğu kişi bunun sebebi olarak duygusal stres ve ruh sağlığını gösterirken, ekonomik kaygılar ve derslerin zorluğu gibi diğer nedenler de öğrencileri bu düşüncelere itebiliyor.
Uzmanlar, genç yetişkinlik döneminin genel olarak ruh sağlığı açısından hassas bir dönem olduğunu ve üniversiteye gitmenin beraberinde getirdiği önemli değişikliklerin de fazladan stres yaratıyor olabileceğini söylüyor. Boston Üniversitesi’nde yardımcı doçent olan ve ergenler ile genç yetişkinlerin ruh sağlığına odaklanan bir araştırma kuruluşu olan Healthy Minds Network’ün baş araştırmacısı Sarah K. Lipson, yaşam boyu görülen ruh sağlığı sorunlarının yaklaşık yüzde 75’inin 20’li yaşların ortasında ortaya çıktığını, bunun da tam olarak üniversite yıllarına denk geldiğini ifade ediyor.
Düzce Üniversitesi’nde öğretim görevlisinden depremzede öğrenciye: Sanki atom bombası attılar