Can Atalay: ‘Halkçı bütçeler’ yapacağımız günlere adım adım ve ısrarla ulaşacağız!

Gezi Parkı Davası hükümlüsü Can Atalay bugün son günü olan bütçe görüşmeleri hakkında yazdı. Mektubu Türkiye İşçi Partisi paylaştı.

Siyaset 21 Aralık 2025

Gezi Parkı Davası hükümlüsü Can Atalay bugün son günü olan bütçe görüşmeleri hakkında yazdı. Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) paylaştığı mektupta Atalay, “Her bütçe kalemiyle sermayeyi kollayan ve yurttaşa yeni zorluklar getirecek olan bu bütçeye yurttaşın sözü ‘Yağma düzeninizi görüyoruz ve son vereceğiz’ olacaktır. Sermayenin çıkarlarına hizmet eden böylesi bütçelerin daha iyisini değil, tam karşıtını yapacağız. İlk adımımız; hukukun üstünlüğü, kuralların önceden bilindiği ve herkesi bağladığı, kurumsal işleyişin yeniden sağlandığı ve en önemlisi Anayasa’nın askıdan indirildiği bir siyasal ortam olacak. Adım adım ve ısrarla ‘halkçı bütçeler’ yapacağımız günlere ulaşacağız” ifadelerine yer verdi.

Atalay’ın bütçe hakkındaki mektubunun tamamı şöyle:

“Bugün, ‘2026 Yılı Merkezi Bütçe Kanunu’ görüşmelerinin son günü.

Bütçe’nin kâğıt üzerindeki tanımı; kamunun elindeki olanakların hangi önceliklerle, hangi oranlarda ve nasıl tekrar halka döneceğini belirlemektir. Yapılan tercihler veya göz ardı edilenler çok şey anlatır.

Partili milletvekili arkadaşlarım, 2026 Bütçesi’nin öncekiler gibi, yurttaşların kahir ekseriyetini nasıl yok saydığını, nasıl ve hangi yollarla servetlere yeni servetler aktardığını her olanağı kullanarak anlattılar.

Genel Başkanımız Erkan Baş Meclis’te sordu: Emeğiyle yaşayan hangi yurttaş halkı öncelemeyen bir bütçeye evet der?

Her bütçe kalemiyle sermayeyi kollayan ve yurttaşa yeni zorluklar getirecek olan bu bütçeye yurttaşın sözü ‘Yağma düzeninizi görüyoruz ve son vereceğiz’ olacaktır.

Üç trilyon liraya ulaşan bütçe açığı ve kamunun ödeyeceği faizlerin her kuruşu çalışanların sırtındadır. Hangi çalışan böylesi bir zulme evet diyebilir?

Halkımızın yaşadığı onca yoksulluğu, yoksunluğu kader deyip yok sayan, piyasacılığı ve özelleştirmeciliği önceleyen, sermayenin önünü açmak için her alanda yaşanan sosyal cinayetleri önemsemeyen bir bütçeye emeğiyle yaşayan hangi yurttaş ‘evet’ diyebilir?

Tarımsal üretimin adım adım yok olduğu yetkili ağızlarca kürsüden ilan edilirken ve halkımızın sağlıklı gıdaya erişimi her geçen gün daha da zorlaşırken hangi yurttaş çare önermeyen bir bütçeye evet diyebilir?

Her yıl ‘öngörülen enflasyona’a göre planlar yapılırken, hiçbir yıl hedefler tutmamışken, tutturulamayacağı da en başından yapanların bile malumuyken, emekçiler daha da yoksullaşmalarına nasıl evet diyebilir?

Çocuklarımıza, bütçenin yalnızca yüzde 1,5’u ile okullarda 1 öğün yemek mi öngörülüyor? Onların açlıklarını acil öncelik olarak mı görüyor? Çocuklarımızın, MESEM cinayetleriyle ölmesine son vermeyi mi öneriyor?

Yurttaşlarımızın sağlığını önceleyerek tıkanan sağlık hizmetleri için önceliklere mi sahip?

Deprem bölgesinde esnafın feryadını duyup ‘mücbir hali’ni uzatmayı mı öngörüyor? Bırakalım yeni deprem tehlikelerine karşı önlemleri, yaşanılan depremlerin yaralarını sarmayı mı hedefliyor?

Sermayenin çıkarlarına hizmet eden böylesi bütçelerin daha iyisini değil, tam karşıtını yapacağız.

Temel ilkemiz; işçi ve emekçi kitlelerin refahı, yaşam düzeylerinin yükseltilmesi olacak. İnsanca yaşayacağımız bir ücret, vergide adalet, eğitim ve sağlık hizmetlerinin bir mal değil hak olarak görüldüğü, ekmeğimizi kazanırken ölümlerimizin maliyet hesabı ile normalleştirilmediği, doğal varlıklarının gelecek kuşaklar için korunduğu, yoksulluğun her türden istismarının aşıldığı bütçeler ancak yurttaş siyasete ağırlığını koyduğunda yapılabilir.

İlk adımımız; hukukun üstünlüğü, kuralların önceden bilindiği ve herkesi bağladığı, kurumsal işleyişin yeniden sağlandığı ve en önemlisi Anayasa’nın askıdan indirildiği bir siyasal ortam olacak. Adım adım ve ısrarla ‘halkçı bütçeler’ yapacağımız günlere ulaşacağız.

Şerafettin Can Atalay

Seçilmiş Hatay Milletvekili

Marmara (Silivri) Cezaevi,

Aralık 2025″

 

 

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.