Akşener’in yardımcısından İmamoğlu’na hayır, Yavaş’a evet
Emekli Tümamiral Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, emekli askerleri basın ve yayın mecralarında açıklama yapmalarını "izne" bağlayan kanun teklifine tepki gösterdi. Bağcıoğlu teklifi "sansür yasası" olarak yorumladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nde, emekli askerlerin basın ve yayın mecralarında açıklama yapmaları izne bağlandı. Emekli Tümamiral Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, teklifin aslında bir “sansür yasası” olduğunu belirtti.
Ak Parti’nin hazırladığı Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.
Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 60 maddeden oluştuğunu açıkladı.
Türkiye gazetesi ve Yeni Şafak’ın ilk olarak gündeme getirdiği TSK Personel Kanunu’nda değişiklik içeren düzenlemede yer alan maddelere göre, emekli subayların yorumculuk yapması “ölçütlere” bağlandı.
Teklifin kabul edilmesi halinde, MSB kadro ve kuruluşunda kamu görevlisiyken bu sıfatı sona erenlere, bakanlıktan izin alınmadan, bulundukları makam ve görevlerine ilişkin unvanlarını kullanarak beyanat vermeleri, yazı yazmaları veya açıklamada bulunmaları yasaklanacak. Buna uyulmaması durumunda ise altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilebilecek.
Emekli Tümamiral Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Ak Parti’nin emekli askerlere yönelik yasakları içeren kanun teklifini 10 Haber’e değerlendirdi.
Bağcıoğlu, teklifin bir düzenleme değil “sansür yasası” olduğunu ifade etti. Teklifteki 2’nci amddeye dikkat çeken Bağcıoğlu, “Değişiklik ile 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu’nun 95’nci maddesi 3’ncü fıkrasında değişiklik yapılmasını içermektedir. Yani halihazırda 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu zaten görevde olan bir askeri personelin izin almadan açıklama yapmasını hapis cezası ile cezalandıracak şekilde düzenlenmiştir” dedi.
Düzenleme ile artık sivil olan şahısların Askeri Ceza Kanunu’na tabi olarak ceza almasına neden olacağını vurgulayan Bağcıoğlu, “İktidar, AB uyum yasaları ve demokratikleşme gerekleriyle sivil şahısların Askeri Ceza Kanunu’na göre yargılanmasına son verdiğini övünerek ifade ederken şimdi tekrar sivil şahısların Askeri Ceza Kanunu’na göre yargılanmasının yolunu açan bir düzenleme yapmaktadır” diye belirtti.
Söz konusu teklifin asıl amacının bir sansür yasasını devreye sokmak olduğuna dikkat çeken Bağcıoğlu, 9’uncu Yargı Paketi’nde yer alan “etki ajanlığı” düzenlemesinin ilk uygulamasının emekli askerler için yapılacağına ifade etti.
Bağcıoğlu, emekli asker şahıslar hakkında yapılması planlanan düzenlemenin basın ve ifade özgürlüğü, sansür yasağı gibi Anayasal hakların ihlali anlamına geleceğini, kanun teklifinin yasalaşsa bile Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edileceğini belirtti.
Bağcıoğlu, “İktidara yakın görüşte olan yada iktidarın istediği yönde yayın, beyan, açıklama ve yazı yazan emekli askerler bu faaliyetlerini sürdürmeye devam ederken en ufak bir eleştiri getiren emekli askerler yargılanma ve hapis cezası alma tehdidi altında kalacak, böylelikle muhalif tüm sesler susturulacaktır” dedi.
Bağcıoğlu devamında şunları söyledi:
Elbette ki emekli askerlerin çeşitli basın yayın organlarında “Harekat emniyeti, istihbarata karşı koyma, TSK birliklerinin bekası, tertiplenmesi, teşkilat yapısı ve harekat planları gibi” gizlilik içeren konularda önceki meslekleri itibariyle vakıf oldukları bilgileri paylaşması kabul edilemez. Zaten böyle bir paylaşım yapılması durumunda mevcut kanuni düzenlemelere göre bu kişiler hakkında gerekli adli ve idari tedbirler alınmaktadır. Yani TCK’nın 258, 301 ve 336’ncı maddeleri yapmış oldukları açıklamalarla gizli bilgileri açıklayan yada hakaret/aşağılama içeren eylemleri cezalandırmaktadır. Ayrıca 2531 sayılı Kamu Görevinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkındaki Kanun da bu konudaki gerekli ceza sınırlarını zaten belirlenmiştir.
Zira emekli asker şahısların yapmış olduğu açıklamaları ile bu maddeyi ihlalleri durumunda TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin ilgili hükümleri (Madde 128 ve madde 664) gereğince askeri sosyal tesislere girişleri yasaklanmaktadır. Yine geçmiş döneminde Montro Sözleşmesine ilişkin açıklamaları sebebiyle çok sayıda amiral hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, askeri tesislere girişleri yasaklanmıştır. Ancak yapılan yargılamalarda beraat ettikleri gibi askeri tesislere giriş yasakları da muhtelif idare mahkemelerince “ifade özgürlüğüne” aykırı bulunarak iptal edilmiştir.
Kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin önemli kısıtlama içeren bu düzenlemenin kabulü yakın gelecekte örneğin emekli büyükelçilerin dış politikaya, emekli profesörlerin çalışma alanlarına ilişkin açıklama yapmasının Dışişleri Bakanlığı yada YÖK müsaadesine bağlı olması gibi düzenlemelerin yapılmasına da neden olabilecektir. Üstelik madde sadece açıklama yapmayı değil aynı zamanda beyanat vermek, yazı yazmak ve sair suretle açıklamada bulunmak gibi geniş bir kısıtlamaya neden olacağından bu alanda yapılacak akademik çalışmaların da MSB iznine bağlı olması sonucunu doğuracak, bu alana ilişkin akademik özgürlük sona erecektir.
Düzenleme ile TSK’da yıllarca görev yapmış ve belli rütbelere ulaşmış Komutanların bu rütbe ve unvanlarını kullanmalarının önüne geçilmesi, yapacakları her türlü görüş açıklaması öncesinde MSB’lığından izin istemeleri, eylemleri ile suç işlemeseler dahi sürekli sırf izin almadan açıklama yaptıkları için ceza tehdidi altında kalmaları ve tedirginlik yaşamaları amaçlanmaktadır.