Cumhurbaşkanı Erdoğan "AB'yi ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibarına içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir, Türkiye'nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantının ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldukça ayrıntılı açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Haklılığımız ortaya çıktı, liberal demokrasi krizde: Gece gündüz demeden büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa mücadelemizi sabırla sürdürüyoruz. Almanya Cumhurbaşkanı ile terörle mücadele, düzensiz göç, vatandaşlarımızın vize sorunu, Almanya’daki Türk toplumunu ilgilendiren hususlar gibi birçok konuyu istişare ettik. Göçmen düşmanı ve İslam karşıtı gibi aşırı sağ hareketlere dikkat çekiyorduk. Son yapılan birçok seçimde maalesef endişelerimizin haklılığı ortaya çıktı. Avrupa merkez siyasetinin zamanın ruhunu doğru okuyamaması bunun sebeplerinden biridir. Geçtiğimiz yüzyılın albenisi olan liberal demokrasi ciddi krize ve darboğaza girmiştir. Liberal demokrasi artık eski gücünü, itibarını, etkisini yitirmiştir.
Avrupa’da aşırı sağcı demagoglar: Hayat gibi siyaset de boşluk kabul etmez. Batı’da yaşanan durum işte budur. Avrupa’daki son seçimlerde aşırı sağcı demagoglar dolduruyor. 61 binden fazla sivilin katledilmesini seyreden Batılı kuruluş ve liderler Gazze’deki insanlık sınavında sınıfta kalmışlardır. Aşırı sağ hareketler bugün Avrupa’da siyasetin belirleyici hale gelmiştir. 4-5 kuşaktır Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın huzur ve esenliğine büyük önem veriyoruz. Aşırı sağ gerçekliğinin Avrupalı Türkler ve Müslümanlar açısından tehdit oluşturmaması için gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz.
AB’yi sadece Türkiye kurtarabilir: Son dönemde AB ile ilişkilerimizin eski ritmine kavuşmakta olmasını önemsiyoruz. AB’yi ekonomiden savunmaya, siyasetten uluslararası itibarına içine düştüğü çıkmazdan sadece Türkiye kurtarabilir, Türkiye’nin birliğe tam üyeliği kurtarabilir. AB bu gerçeklerle ne kadar erken yüzleşirse kendileri için o derece hayırlı olacaktır. Biz hep olduğu gibi yapıcı anlayışla karşılıklı fayda ve saygı temelinde üyelik sürecini ilerletmek düşüncesindeyiz. AB’nin ve birliğe yol veren ülkelerin yanlışta ısrar etmekten vazgeçmesi gerekiyor.
Dünyayı kucaklıyoruz: Türkiye olarak 360 derecelik bakış açısıyla pergelin bir ayağını Ankara’ya sabitleyip diğeriyle tüm dünyayı kucaklamayı sürdüreceğiz. Toplamda 650 milyona yaklaşan nüfuslarıyla bölgelerin parlayan yıldızları olan Malezya, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan ziyaretimiz son derece verimli geçti. Aramızdaki ticari, ekonomik, kültürel, savunma ve beşeri ilişkilerimizi daha da güçlendirdik. Şahsımıza ve heyetimize yönelik teveccüh ve muhabbete, sokaklara taşan sevgi seline şahitlik edip de duygulanmamak zaten elde değildi. Halktan büyük hüsnü kabul gördük. Ellerinde al bayraklarıyla onbinlerce insan bizleri selamladı.
2030 sanayi stratejisini ele aldık: Dün açıkladığımız Türkiye Yüzyılı Reform Programı büyük bir titizlik içinde hazırlandı. Reform programımız ileri teknoloji yatırımlarında da ülkemize farklı ufuk kazandıracaktır. 5 temel sütun üzerine inşa ettiğimiz reform programıyla Türkiye’yi yüksek lige çıkaracağız. 2030 sanayi ve stratejisini bugünkü kabine toplantısında ele aldık. Mobilite, petrokimya, savunma ve güneş enerjisi alanlarda hayata geçecek 7 milyar dolara sahip bütçelerini değerlendirdik.
Rusya-Ukrayna savaşı: Geçen hafta sayın Zelenski’yi ülkemizde misafir ettik. Bugün de sayın Lavrov’u kabul ettik. Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik diplomatik çabaların yoğunlaştığı dönemde bu ziyaretleri önemli buluyoruz. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmeden iki ülkeyle iyi ilişkiler geliştirdik. Mart 2022’de İstanbul’da iki ülke arasında doğrudan müzakerelere ev sahipliği yaptık. Karadeniz Tahıl Girişimi’ni hayata geçirdik. 33 bin ton tahılın Türk boğazları üzerinden dünya pazarlarına ulaşmasını sağladık. Böylece küresel gıda krizine engel olduk.
Ukrayna müzakerelere davet edilmelidir: Amerikan başkanı Sayın Trump’ın savaşı müzakereler yoluyla bitirme iradesini prensipte olumlu karşılıyoruz. Burada şu gerçeğin ihmal edilmemesi gerekiyor; adil ve kalıcı barışa giden yol ilgili tüm tarafların temsil edildiği bir denklemle açılabilir. İstanbul süreci hariç bugüne kadar kurulan masalarda Rusya dışlanmış ve istenen netice alınmamıştır. Ukrayna da müzakerelere davet edilmelidir. Bu konudaki hakkaniyetli duruşumuzu hem sayın Zelenskyi hem sayın Macron hem de sayın Lavrov’a ifade ettim. Bölgemiz kana, gözyaşına ve çatışmaya artık doymuştur. Yüzbinlerce insanın hayatına mal olan her iki ülkeye de ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz. Dengeli tavrıyla her ülkenin güvenine mazhar olmuş devlet olarak kalıcı ve adil barış için elimizden geleni yapacağız. Gazzeli kardeşlerimizin kendi topraklarında huzur içinde yaşaması, Lübnan’ın güvenliği ve Suriye’nin toprak bütünlüğü konularında taviz vermeyecek ve kardeşlerimizin yanında tüm imkanlarımızla yanında olacağız.