Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongre maratonu devam ediyor. Dün de Adana ve Mersin kongrelerine katılan Erdoğan, ilk kez “Bölücü örgüt lideri silah bırakma çağrısı yapacak” dedi. Daha önce “Şayet yaparsa” diye konuşuyordu.
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın il kongreleri maratonu devam ediyor, dün de partisinin Adana ve Mersin il kongrelerine katılıp konuşmalar yaptı, hem CHP’ye ağır eleştirilerini sürdürdü hem de DEM Parti’nin yürüttüğü temaslar hakkında konuştu.
Erdoğan Mersin’de “Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Bahçeli’nin konuyu gündeme getirmesiyle başlayan gelişmeler nihai aşamasına yaklaşmaktadır. Bölücü örgüt, şayet elebaşının çağrısını dinleyip gereğini yerine getirirse siyasi uzantısı da üzerine düşenleri yaparsa bunun kazananı 81 vilayeti ve 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye olacaktır” dedi. Cumhurbaşkanı. bu konuda ilk kez kesin bir dille konuştu, daha önce Abdullah Öcalan’ın yapması beklenen çağrı için “Şayet yaparsa” diye konuşuyordu.
Erdoğan dün önce Adana kongresindeydi. Burada yaptığı konuşmada CHP’ye yüklendi.
Muhalefetin oy devşirmek için kendilerine iftira attığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Aslını çok iyi bildikleri halde, ticaret konusundan silah ve yakıt meselesine kadar ellerine ne geçerse hoyratça üzerimize fırlattılar. Sadece şahsımıza, hükümetimize değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bühtan edecek kadar hırslarının esiri oldular. Bunların hiçbirini unutmadık ve unutmayacağız. Filistinli ve Suriyeli kardeşlerimizin Türkiye için dua ettiği bir dönemde, üç beş oy uğruna yalan söyleyen müfterileri unutmadık ve unutmayacağız.
Filistin davası gibi milli bir meselede Türkiye düşmanlarının kuklası haline gelenleri unutmadık ve unutmayacağız. Bakın açık ve net söylüyorum. Bunları yapanların derdi hiçbir zaman Filistin olmadı. Bunların derdi hiçbir zaman Gazzeli masumlar, mazlumlar olmadı. Bunların derdi hiçbir zaman Suriyeli muhacirler olmadı. Sadece siyaset yaptılar. Sadece mazlumları istismar ettiler. Bu insani trajedileri oy devşirmek için pervasızca kullandılar.”
“Vizyon, proje, eser, ülkeye ve millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok.” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Hadi bunların bir tarafa bıraktık biraz ciddiyet ve ağırbaşlılık arıyoruz, onu dahi bulamıyoruz. Siyaset mi yapıyorlar, lunaparkta oyun mu oynuyorlar? Anlayabilene aşk olsun. Gençlerin, çocukların adeta eğlencesi haline geldiler.” dedi.
Ana muhalefetin kendi içlerinde hiç eksik olmayan kavgalarının bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, “Kim kimi hançerliyor, kim kimin kuyusunu kazıyor belli değil. İş yapmak, hizmet üretmek yerine sürekli birbirlerine çelme takma peşindeler. Artık ayyuka çıkan yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük vakalarını burada saymıyorum bile. Çünkü orası tam anlamıyla bir gayya kuyusu. Deşildikçe üzerine gidildikçe, kabuğu kazındıkça altından daha beter, daha utanç verici skandallar patlak veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Adli ve emniyet birimlerince tespit edilen usulsüzlükler üzerine, beytülmale uzanan kirli ellerin hesabının hukuk önünde sorulduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Para kuleleri, şişirilmiş konser faturaları ve ihale yolsuzlukları dışında ‘işte bizim eserimiz’ diye gösterebilecekleri hiçbir icraatları yok. Şimdi de çıkmışlar ‘savaş ilanı’ndan söz ediyorlar. Bir de ‘Biz bilmiyoruz, sen nasıl biliyorsun?’ diyorlar. Sayın Özel’e buradan soruyorum; Allah aşkına, sen neyi biliyorsun da bunları bileceksin? Neyi takip ediyorsun da bunları takip edeceksin? Esenyurt’u mu, Beşiktaş Belediyesini mi takip ediyorsun? Oralarda olan şu son gelişmelerden hala haberin yoksa sen artık bu görevi bırak, herhalde birileri de gelip zaten elinden bu görevi alacaklar.
Esad uçakla kaçarken ‘Bir an önce Esad’la görüşülmeli’ diyecek kadar hadiselere bigane olan sen değil misin? Milletin bildiğini sen bilmiyorsan bu kimin suçu? 85 milyonun takip ettiğini sen takip etmiyorsan bu kabahat kimin? Yargıyı, bizi, mahkemeleri suçlayacağına CHP’yi zehirli bir sarmaşık gibi saran bu soygun düzeniyle gidip mücadele etsene. Şayet harami arıyorsan, etrafını çevreleyen haramilere baksana.”
Ülkü Tamer’in, “Hem dersini bilmiyor hem de şişman herkesten” dizelerini anımsatan Erdoğan, “Sayın Özel’in yargıya akseden, yolsuzluk davaları üzerinden savurduğu tehditler de tam olarak böyle. Hem dersini bilmiyor hem de cehaletini bağırarak, çağırarak Türk siyasetine hiç yakışmayan ifadeler kullanarak kapatmaya çalışıyor.” diye konuştu.
“Büyük lokma ye, büyük laf etme” sözüne işaret eden Erdoğan, “Bunlar da her açığa düştüklerinde büyük büyük laflar ediyorlar ama sonra kuzu kuzu hizaya geliyorlar. Her suçüstü yakalandıklarında üç beş gün aslan kesiliyorlar. Fakat daha sonra süt dökmüş kediye dönüyorlar. CHP lideri Sayın Özel’e samimi tavsiyem şudur; siz bu işleri bırakın. Siz gidin kart oyunu oynayın. Siz gidin poker masalarında kart dağıtın. Siz gidin kırmızı kartlardan puzzle yapın. Onlarla oynayın, onlarla oyalanın.” ifadelerini kullandı.
Mersin’de Kürt meselesi
Adana’dan sonra Mersin’e geçen Cumhurbaşkanı buradaki konuşmasında da ağırlıklı olarak DEM Parti tarafından yürütülen sürece değindi.
Erdoğan şöyle dedi:
“Mersin’i yakından ilgilendiren bir diğer gelişme terör örgütü PKK’nın feshedilmesini, silahlarının teslim edilmesini ve militanlarının dağıtılmasını hedefleyen gayretlerdir. Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Bahçeli’nin konuyu gündeme getirmesiyle başlayan gelişmeler nihai aşamasına yaklaşmaktadır. Bölücü örgüt, şayet elebaşının çağrısını dinleyip gereğini yerine getirirse siyasi uzantısı da üzerine düşenleri yaparsa bunun kazananı 81 vilayeti ve 85 milyon ferdiyle tüm Türkiye olacaktır.
Eğer örgüt çağrıya uymayı reddeder, siyasi uzantısı da ipe un sermeye kalkarsa biz zaten başarıyla yürüttüğümüz operasyonlarımızla meseleyi kendi mecrasında çözeriz. Tercihimiz ülkemizin 40 yılına, on binlerce canına, yüzlerce milyar dolar kaynağının heba olmasına yol açan bu meselenin suhuletle, samimiyetle, kalıcı ve kati bir şekilde tarihe karışmasından yanadır. Bununla birlikte merhum Akif’in ‘Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum’ mısralarındaki mesajını da kimse unutmasın. Bölücü terör belası öyle veya böyle bertaraf edilecektir.
Elbette kahraman şehitlerimizin her türlü hesabı üzerinedir. Herkesin takip ettiği üzere tüm çalışmalar şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit yakınları ve gazilerimizin hassasiyetlerine en küçük bir halel getirmeyecek şekilde yürütülmektedir. Buradan tekrar hatırlatmak isterim ki gerek ülke içinde gerek bölgemizde gerekse dünyada attığımız her adımın bir gayesi vardır.
Bu da ülkemizin Türkiye Yüzyılı’na, geçmişin tüm sorunlarından arınmış, yüklerinden kurtulmuş, mevcut imkanlarını en üst düzeyde kullanan hedeflerine kararlılıkla yürüyen bir devlet olarak girmesidir. Artık yeni hayaller kurma, yeni projeleri hayata geçirme, yeni şeyler söyleme, yeni adımlar atma vaktinin geldiğine inanıyoruz.”