Erdoğan: Türkiye tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki haftada katıldığı NATO ve Şanghay İşbirliği Teşkilatı zirveleri anımsatarak 'Bizim için Batı dünyasıyla ilişkilerimizi ilerletmek ne kadar önemliyse Asya'dan Afrika'ya ve Latin Amerika da o kadar önemlidir' dedi.

Siyaset 17 Temmuz 2024
Bu haber 1 ay önce yayınlandı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası dış politika ağırlıklı mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan son birkaç hafta içinde önce Şanghay İşbirliği Teşkilatı zirvesine, ardından da Kuzey Atlantik İttifakı NATO’nun zirvesine katıldı. Bu iki örgüt, çoğu zaman birbirinin tam tersi dış politika çizgilerini temsil ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da dünkü konuşmasında tam bunu söyledi, ‘Türkiye tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir’ dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son kabine toplantısından bu yana dış siyasette oldukça yoğun görüşme trafiği olduğunu belirterek Şanghay İşbirliği Teşkilatı’nın 24’üncü Zirvesi için Kazakistan’ın başkenti Astana’ya gittiğini anımsattı. Burada kritik temaslar gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, “Özellikle Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ve Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Sayın Şi ile yaptığımız görüşmeler oldukça verimliydi. Her iki ülkeyle olan işbirliğimizi ticaretten turizme, ulaştırmadan doğrudan yatırımlara kadar her alanda geliştirmek arzusundayız” dedi.

‘Ciddi yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlıyoruz’

Çin otomobil üreticisi BYD ile imzalanan toplam tutarı 1 milyar doları aşan yatırım sözleşmesinin, karşılıklı iradenin en güzel örneği olduğunu belirten Erdoğan, bu tür yatırım ortaklıklarıyla ikili ticareti daha dengeli ve sürdürülebilir bir seviyeye getirmeyi hedeflediklerini vurguladı.

“Ülkemiz ekonomisine katma değer sağlayacak her türlü yatırıma kapımız ardına kadar açıktır. Yeter ki kazan-kazan anlayışıyla hareket edilsin. Yeter ki yatırım meselesi siyasi manivela olarak kullanılmasın” diyen Erdoğan, bu konuda ciddi yatırımcılara gereken her türlü kolaylığı sağladıklarını söyledi.

NATO zirvesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan 9-11 Temmuz’da da Washington’da düzenlenen NATO Liderler Zirvesi’ne katılmıştı. Erdoğan zirvede iki başlıkta halen arzu ettikleri işbirliğinin çok uzağında olduklarını söyledi: “Müttefiklerimiz tarafından ülkemize binbir nazla verilen silahlar, bakıyorsunuz, bölücü terör örgütünün sığınaklarından çıkıyor. DEAŞ’la mücadele kisvesi altında PKK’nın Suriye koluna gönderilen binlerce TIR dolusu silah ve mühimmatı saymıyorum bile… Savunma sanayisi ticaretiyle ilgili bazı kritik malzemelerde suyu yokuşa sürme çabalarına rastlıyoruz. Bunların, NATO’nun taşıyıcı kolonu olan ittifak dayanışması ve müttefiklik ruhuyla bağdaşmadığı açıktır. Temaslarımızda bu sorunların süratle çözülmesi gerektiğini söyledik.”

‘İsrail’in durdurulması, tüm insanlığın huzur ve güvenliği için şart’

7 Ekim’den bu yana Gazzelilerin maruz bırakıldığı katliamı, gerek oturumlarda gerekse ikili görüşmelerde gündeme getirdiklerini kaydeden Erdoğan, İsrail’in durdurulmasının sadece bölge için değil, tüm insanlığın huzuru ve güvenliği için şart olduğunun altını çizdiklerini belirtti.

Türkiye olarak, mevcut İsrail yönetimini ateşkese zorlamak amacıyla tüm imkanları seferber ettiklerini belirten Erdoğan, iki ülke arasındaki ticari işlemlerin durdurulması ve Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararının bu yönde attıkları adımlardan olduğunu söyledi.

‘Garantörlük dahil her türlü rolü üstlenmeye hazırız’

Erdoğan, NATO bünyesinde sahip oldukları araçları da bunun için kullandıklarını belirtti: “Filistin’de kalıcı barış tesis edilene kadar İsrail ile NATO nezdinde işbirliği yapılması yönündeki girişimlere onay vermeyeceğiz. Bu konudaki kararlı duruşumuzu zirvede açık açık vurguladık. İsrail’in Gazze ve diğer Filistin topraklarındaki katliam, işgal ve soykırım politikası devam ettikçe biz de bu ülkeyle ilgili tutumumuzu değiştirmeyiz. Filistinli kardeşlerimiz, tüm Müslümanlara ve insanlığa örnek olacak büyük bir vakarla topraklarını kahramanca savunmaya devam ediyor. 40 bine yakın şehide ve üzerlerine yağan bombalara karşın tüm dünyaya vatanperverlik dersi veren Filistinli kardeşlerimizi hürmetle selamlıyorum. Rabb’im, Filistin halkının ve Gazzeli mazlumların yardımcısı olsun diyorum. Kandan, gözyaşından ve işgalden beslenen zalimler rahatsız olsalar da biz Filistin’in yanında dimdik duruyoruz ve duracağız. Türkiye olarak, bölgemizin sulh-u sükuna kavuşması için garantörlük dahil her türlü rolü üstlenmeye hazır olduğumuzu tekrar ifade ediyorum.”

‘Türkiye tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir’

Erdoğan, bir hususa özellikle dikkati çekmek istediğini belirterek, şöyle devam etti: “Türkiye, coğrafi, beşeri, ekonomik ve tarihi bağları itibarıyla tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir. Bizim için Batı dünyasıyla ilişkilerimizi ilerletmek ne kadar önemliyse Asya’dan Afrika’ya ve Latin Amerika’ya kadar diğer bölgelerle işbirliğimizi güçlendirmemiz de aynı derecede önemlidir. Bizi, kimsenin kendi dar kalıplarına hapsetmesine izin vermeyiz. Biz ne Batı için Doğu’ya sırtımızı döneriz, ne Doğu için Batı’yı ihmal ederiz. Ülkemizin çıkarları doğrultusunda komşularımızdan başlayarak herkesle münasebetlerimizi ilerletiriz.”

Bu anlayışla son 22 yılda Türkiye’nin nüfuz alanını genişletmek için tarihi nitelikte adımlar attıklarını hatırlatan Erdoğan, soğuk savaş döneminden kalan angajmanlara hapsolmuş bir Türkiye’ye, 360 derecelik bir dış politika ufku kazandırdıklarını ifade etti.

Erdoğan, karşılıklı saygı ve müşterek menfaatler temelinde daha önce karşılarında konumlanan ülkelerle dahi ilişkilerini güçlendirdiklerini belirterek, tüm bunları, malum çevrelerin körüklediği “eksen kayması” tartışmalarına rağmen başardıklarını kaydetti.

‘Sıkılı yumrukların açılmasında fayda var’

Bu yaklaşımı yeni hamlelerle devam ettireceklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi: “Dostlarımızın sayısını çoğaltmaya büyük önem veriyoruz. Küresel gerilimlerin ürkütücü boyutlara ulaştığı, büyük güçler arasındaki paylaşım kavgasının hızlandığı, bölgemizin sürekli diken üstünde olduğu bir dönemde, dış siyasette yeni denklemler kurmamız, Türkiye için tercihten öte ihtiyaçtır. Bu açılımlara sadece bizim değil, komşularımızla birlikte diğer ülkelerin de muhtaç olduğunu görüyoruz. Bunun için sıkılı yumrukların açılmasında fayda olduğuna inanıyoruz. İhtilafların müzakere masasında ve karşılıklı diyalog yoluyla çözülmesini samimiyetle temenni ediyoruz.”

“Merkez Bankası brüt rezervlerimiz tüm zamanların rekorunu kırdı”

Erdoğan sokağa, çarşıya, pazara kulak tıkayan bir hükümet asla olmadıklarını ve toplumda özellikle bazı kesimlerin hayat pahalılığı sebebiyle yaşadığı zorlukların bilincinde olduklarını söyledi: “Amacımız, ekonomimizi, enflasyonu tekrar körükleyecek bir kısırdöngüye sokmadan vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak yükseltmektir. Türkiye’ye geçmişte ağır faturalar ödetmiş popülizm batağına düşmemek için büyük itina gösteriyoruz. İstikrar ve reform programımızı kararlı bir şekilde uyguluyoruz. Programın olumlu sonuçlarını peyderpey alıyoruz, alacağız. Geçen aydan itibaren enflasyonun ateşi düşmeye başladı. İnşallah önümüzdeki aylarda bu süreç daha da ivmelenecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflediğimiz seviyelere indireceğiz.”

Cumhurbaşkanı fahiş fiyat ve fırsatçılıkla mücadelede kararlı adımlar atıklarını, belli başlı sektörlerde aşırı kar hırsı ve açgözlülüğün yol açtığı fiyat balonunun yavaş yavaş söndüğünü kaydetti: ”Orta vadeli programın etkileri görüldükçe, ekonomi kurmaylarımıza yönelik yıpratma ve yıldırma kampanyaları da yoğunlaşmaktadır. Ne biz ne de milletimiz bu saldırılara prim verecek. Sabır ve kararlılıkla yol haritamızı uygulamaya devam edeceğiz.”

Erdoğan, şöyle konuştu: “İhracat tarafında da yakaladığımız ivmeyi sürdürüyoruz. Cari açıkta iyileşme aynı şekilde devam etmektedir. Merkez Bankası brüt rezervlerimiz, 148 milyar doların üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. İnşallah her alanda çok daha iyi yerlere geleceğiz. Ekonomiye dair birçok düzenlemeyi içeren kanun teklifimiz bugün Grup Başkanlığımız tarafından Meclisimizin takdirine sunuldu. Türkiye’nin mali kaynaklarının milletimiz için kullanılmasını sağlayarak, 85 milyonun tamamının gelirini, refahını, huzurunu artırmayı istiyoruz.”

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.