İmamoğlu, her gün Erdoğan’a meydan okuyor

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı dün de Antalya'da ve Adana'da konuştu, "Kim ahlaklı hangi dönem kamu ve millet korunmuş, hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş, canlı yayında bu millete izletmeye var mısın? Var mı yüreğin, var mı cesaretin?" dedi.

Siyaset 9 Mart 2025
Bu haber 9 ay önce yayınlandı

CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir ve Kayseri’de düzenlediği mitinglerle başlattığı seçim çalışmalarına dün de Adana ve Antalya’da’da devam etti. Her iki mitin gde de ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını sıvayarak başlayan İmamoğlu, konuşmalarında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a meydan okudu. İktidarın algı operasyonları ve çeşitli entrikalar peşinde olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım” dedi.

Hakkında bugüne kadar 6 soruşturma açıldığını söyleyen İmamoğlu, iktidarı “uydurma gizli tanık beyanları ve FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmekle” suçladı. Erdoğan’a “Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. Kim ahlaklı hangi dönem kamu ve millet korunmuş, hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş, canlı yayında bu millete izletmeye var mısın? Var mı yüreğin, var mı cesaretin?” diye seslenen İmamoğlu, “Hodri meydan! Sana yenilmeyeceğiz, o sandık seni evine gönderecek!” dedi.

İmamoğlu’nun Adana mitinginde konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

“Ekonomi freni patlamış bir kamyon gibi resmen uçurumdan aşağı sürükleniyor, vatandaşlarımız ayrıştırılıyor, eğitim sağlık yargı sistemi paramparça. Bu durumdan çıkışın yolu ise CHP’dir. Sizler bu ülkenin umudu, bu yolculuğun neferisiniz.

“Bu ülkeyi rayından çıkaran anlayışa dur dememizi istiyor. Devlet adım adım yok olmaya doğru giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata hep birlikte son vermek zorundayız. ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma yani sizlere, nefer olan herkese güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum. Bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim.

“Suriye’de yaşananlara göz yumamayız. Tarihi bağlarımız var akrabalıklar var ama biz milletçe mazlumun yanındayız. Her yerde mazlumun yanında olduk. İşte onun için bugün Lazkiye ve çevresinde süren Tartus’ta olan çatışmalar aralık ayından bu yana yaşanan en büyük şiddet dalgasına dönüşmüştür.  Özellikle Suriye’de yaşayan Alevilere yönelen şiddet ve sivil halk arasında yaşanan kayıplar ile azınlıklara yönelik katliam ihtimali bizde bu memleketin vicdanlı 86 milyonun insanın da çok büyük endişe kaynağı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak Suriye’de güçlü, demokratik, halkların eşitlik ilkesinin korunduğu ve özellikle inanç, etnik köken ayrımı olmaksızın insanları birlikte yaşamaya, medeni bir biçimde yaşatmaya yönelik bir devletin kurulmasına biz öncülük edebiliriz. Türkiye bunu yapması için masada olması gerekir dedik. Ve bu yoldan asla sapmaması gerekir dedik. O bakımdan ne yazık ki endişe duyuyoruz. Ne yazık ki Türkiye masa kuran ülke olması gerekirken çoğu masalarda sandalye bulamaz durumdadır. Bu endişe vericidir. Yanı başımızda olan ve yürütülen bu süreçler bizim yüzyılımızı iki yüz yılımızı yüzlerce yılımızı etkileyecek oluşumlardır. O bakımdan Türkiye şiddetin son bulması ve Suriye’de barışın  tesisi için uluslararası çabalara öncülük etmek zorundadır. Suriye’de kalıcı barış ve istikrarın sağlanması Türkiye için önemli bir önceliktir. Bölge barışı ancak Suriye’de yaşayan aleviler ve diğer inançlara sahip insanalar eşit davranılmasıyla, adil ve tüm kesimlerin haklarını güvence altına alan bir sistem kurulmasıyla mümkündür. Zaten Atatürk’ün bize bıraktığı ilke de budur; yurtta sulh cihanda sulh.

“Biz başarıya koştukça iktidarın zalimliği de artıyor. Bakın dün de ifade ettim. Birkaç gün önce öğrendiğim bir bilgiyle masum insanlara aralarında yol arkadaşlarım da var kimi tanıdığım kimi tanımadığım, bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bir kez daha algı operasyonu peşinde koşuyorlar, itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Akıllarında beni korkutacaklar yıldıracaklar. Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların bugüne kadar hiçbir saldırısında bir milim geri adım atmamışız, saçımın teli bile titrememiş, ben sizden mi korkacağım…. Hadi oradan! Hadi oradan! Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım!

“Biz başarıya koştukça iktidarın zalimliği de artıyor. Bakın dün de ifade ettim. Birkaç gün önce öğrendiğim bir bilgiyle masum insanlara aralarında yol arkadaşlarım da var kimi tanıdığım kimi tanımadığım, bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bir kez daha algı operasyonu peşinde koşuyorlar, itibar suikastı yapmaya çalışıyorlar. Akıllarında beni korkutacaklar yıldıracaklar. Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların ben bugüne kadar hiçbir saldırısında bir milim geri adım atmamız, saçımın teli bile titrememiş ben sizden korkacağım…. Hadi oradan! Hadi oradan! Bu yolculukta kumpaslarla entrikalarla kurdukları oyunları size söz veriyorum başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım, başlarına yıkacağım!

“İstanbul’a o seçim zaferini yaşadıktan sonra her günümüz saldırılarla geçti buradan söylüyorum ey ilgili şahıs o kendini çok iyi biliyor; bak ben senin dediğin gibi şantaj montaj demiyorum çok net bir şey söylüyorum benim arkadaşlarım eğer en ufak bir haksızlığa veya hukuksuzluğa karışmışsa gelin bütün dosyaları açıp kamuoyuyla açıkça paylaşın. Hodri meydan! Ama öyle uydurma gizli tanık beyanları, geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin, mertçe hakka hukuka uygun olarak yapın! Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. Kim ahlaklı hangi dönem kamu ve millet korunmuş, hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş, canlı yayında bu millete izletmeye var mısın? Var mı yüreğin, var mı cesaretin? Ufacık da olsa  vicdan kırıntın varsa bu meydan okumaya yanıt verirsin.

Hodri meydan! Sana yenilmeyeceğiz, o sandık seni evine gönderecek!”

Antalya’da turizm gelirleri mesajı

İmamoğlu’nun ikinci durağı Antalya oldu. Cam Piramit’te düzenlenen, Konya, Karaman, Burdur ve Isparta gibi illerden de gelen vatandaşların da katıldığı coşkulu bir kalabalığa seslenen İmamoğlu Antalya’nın 2004’ten yana fakirleştiğini söyledi, yabancıların Antalya’dan ev alıp vatandaşlığa geçerek zenginleşmesine karşı olduğunu belirtti

İmamoğlu, Antalya’nın 2004’te kişi başına gelirinin ülke ortalamasının 1.3 katı olduğunu, 2019’da bu oranın 1.16’ya, 2023’te ise 0.85’e düştüğünü vurguladı. “Dünya ilerlerken, Türkiye’de dahi kişi başına gelir belli bir seviyeye çıkarken, Antalya fakirleşmiş. Bu insanların yoksulluğunun tarifidir” diyen İmamoğlu, gelen göçle birlikte yaşanan ekonomik sıkıntılara da değindi. Şehirdeki gayrimenkul kira artışlarının da ciddi bir sorun haline geldiğini söyledi.

İmamoğlu, 550 milyon dolarlık yatırımla inşa edilen ve büyük umutlarla hayata geçirilen Expo alanının atıl durumda kaldığını belirterek, hükümetin yanlış politikalarını eleştirdi. Ayrıca, 250 bin dolara, sonra 400 bin dolara ev alan yabancıların TC vatandaşlığı almasını ve bu politikayı, ülkenin kaynaklarını yabancılara peşkeş çekmek olarak değerlendirdi. “Kendi vatandaşım kirasını ödeyemezken, başka ülke vatandaşının TC vatandaşlığı üzerinden para kazanmasını kabul edemem” dedi.

İmamoğlu, Antalya’nın turizm potansiyelinden de bahsederek, turizm gelirlerinin yerel yönetimlerle paylaşılmasının önemine dikkat çekti. “Hayalim 35 milyon turist sayısına ulaşmak, ancak bu sayıda bir gelişim sağlanırken, gelirin doğru şekilde paylaşılması ve doğanın korunması da önemli” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu, tarım sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu ve bu alanda daha verimli çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti. Tarımın, tüm gelişmiş ülkelerde vazgeçilmez bir sektör olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Çiftçilerin sesini duymalı ve tarımı daha verimli hale getirmek için dünya çapında gelişmeleri takip etmeliyiz” dedi. Ayrıca, bölgenin sağlık, medikal cihazlar, yapay zeka ve yazılım gibi alanlarda cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

İmamoğlu, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal sorunlarının üstesinden gelebilmesi için yeni bir büyüme ve kalkınma hamlesine ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Antalya’nın tarım, turizm ve teknoloji alanlarında büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten İmamoğlu, doğru yatırımlar ve stratejik planlamalarla şehrin gelişebileceğini söyledi. Antalya’nın, Batı Akdeniz ve Türkiye’nin en önemli ticari ve lojistik bölgesi haline gelebileceğini ifade etti.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.