Eski CHP lideri Kılıçdaroğlu, 'normalleşme' ve Meclis'te Erdoğan gelince ayağa kalkılmasına yönelik Özel'e yüklenmeye devam ediyor. Diğer yandan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu için gerekirse 'adalet yürüyüşü' yapacağını belirtti.
14 Mayıs 2023 genel seçimleri sonrasında lider değişikliği yaşayan CHP, 31 Mart yerel seçimlerinden birinci olarak çıktı. Bu 47 yıl sonra bir ilkti. Özel liderlik değişiminin yaşandığı kurultayda ‘değişim’ sloganını kullanmıştı. 31 Mart sonrası CHP’de, iktidara bakışta da ‘değişim’ yaşandı. ‘Normalleşme’ dendi ve Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüştü. Bu ziyaret selefi Kılıçdaroğlu’nun tepkisini çekti. TBMM açılışında CHP’li vekillerin ayağa kalkmasıyla Kılıçdaroğlu bir kez daha parti yönetimine yüklendi. Eski CHP lideri, bundan günler öncesinde Özel’in ABD’deki Türkevi önünde söylediği sözleri hedef almıştı. İkili arasındaki son tartışma konusu ise Özel ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’la ilgili siyasetçilerin ‘operasyon’ olarak nitelediği mahkemeye taşınan iddialardı.
Özel’in iddialar sonrası Kılıçdaroğlu’nu arayarak ”Efendim sizin çevrenizden üç kişi itibarsızlaştırma operasyonunda rol aldı. Bunlara dava açacağım, ilk benden duyun istedim” dediği belirtilmişti.
Dün Sözcü’ye konuşan Kılıçdaroğlu’na ”Bu iddialar sizin ofisinizden mi çıktı” diye soruldu. Yanıt ise şöyle oldu: “Dedikodu ve magazinin siyasette kullanılması kadar yanlış birşey yok. Bu, siyasette kalitenin düşmesine yol açıyor. Ben hayatım boyunca, iktidar kanadı da dahil bu tür olayların hiçbirisine itibar etmedim ve asla dillendirmedim. Bu tür olaylar söylendiği andan itibaren derhal dava açılması lazım. Süleyman Soylu gibi bir adam bunu dillendiriyorsa şunu söylemek lazım, eğer bunu yapıyorsan ve bildiklerini açıklamıyorsan sen şeref yoksunusun. Belediye Başkanı benim evladım, CHP Gençlik Kolları’ndan gelme. Zamanında dava açılsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Bir arkadaşımız retweet yapmış. Çıkma diye bir şey yok. Eğer böyle bir şey olsa mümkün değil bir arada olma şansımız olmaz.”
Kılıçdaroğlu, ‘Özgür Özel’e yapılan her hamlede neden sizin adınız ön plana çıkıyor’ sorusuna ise “Sosyal medya çok kirli bir yer. Bir sürü yalan, bir sürü yanlış haberler olur. Mahkeme kararıyla bu iftira atanların gidip yargının önünde hesap vermesi lazım. Olayı yargıya taşımazsanız bugün sizin başınıza gelen yarın bir başka arkadaşınızın başına gelebilir” yanıtını verdi.
Eski CHP liderinin ‘normalleşme’ eleştirisi ise şöyle oldu: ”Neyin normalleşmesi? Sarayla ben neyin normalleşmesini yapacağım? Adam, ‘Anayasa Mahkemesi (AYM) kararını uygulamam’ diyor. Her türlü hakareti yapıyor. Ne yapacaksınız? Bunlar partiye zarar verir. Bakın biz mücadele partisiyiz kuruluşundan bu yana. Biz CHP’yiz. Biz mücadele ettiğimiz içindir ki seçimlerde birinci parti olduk. Sarayla ne normalleşeceksiniz? Normalleşme halkla olur. AK Parti’ye oy veren kardeşimize diyeceksiniz ki ‘Kardeşim bunlar yanlış yapıyorlar.’ Ona gideceksiniz, onunla oturacaksınız. O size düne kadar ön yargıyla bakıyordu. Ön yargıları kıracaksınız. Helalleşme normalleşme değildir. Bizim kusurumuz yok muydu? Vardı. Erdoğan ne diyordu? ‘Siz Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz.’ Doğru muydu bir dönem? Doğruydu. Biz şimdi gidiyor muyuz? Gidiyoruz. Neden? Gittik o insanlara ve biz Türkiye coğrafyasının her tarafına helalleşme politikasıyla gittik. İktidar dediğin bir kişi. Erdoğan’ın nesiyle helalleşeceksiniz ya da nesiyle normalleşeceksiniz?”
Hedefinde Meclis’in açılışında Erdoğan gelince ayağa kalkılması da vardı: ”Erdoğan kendi halkına hakaret eden birisi. Bu ülkenin kadınlarına ‘sürtük’ dedi. Ettiği yeminin gereğini yaptı mı? Erdoğan tarafsız mı? Hayır. Hala AK Parti’nin genel başkanı. Bu ülkenin iki büyük kurucusuna ‘iki ayyaş’ suçlamasını yaptı. Bu topraklarda namus ve şeref kavramının ne kadar değerli olduğunu, ‘Namusum ve şerefim üzerine ant içerim’ dediğiniz andan itibaren namusunuza ve şerefinize sahip çıkmak için gereğini yaparsınız. Siz gereğini yapmıyorsanız, ben o kişinin önünde niye ayağa kalkacağım? O cumhurbaşkanı değil ki. Aynı zamanda AK Parti’nin Genel Başkanı. AK Parti’nin Genel Başkanı olmadığı dönemde cumhurbaşkanıyken geldi, kalktık, alkışlamadık. Saygı gösterdik. Ama AK Parti’nin Genel Başkanı olduktan sonra kalkmadık. Niye kalkalım ki? Bir ülkenin cumhurbaşkanı olacak kişisi meydanlara çıkacak, sahte videolarla kitleleri etkileyecek. Bu sahtekarlık değil midir? Bir sahtekarının önünde ayağa mı kalkılır? CHP sıradan bir parti değildir. Namus ve şeref kavramını bilen bir partidir.”
Özel’i sert şekilde eleştiren Kılıçdaroğlu, siyasi yasak istenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ise sahip çıktı. “İmamoğlu için adalet yürüyüşü yapar mısınız?” sorusuna “Yaparız neden yapmayalım? Gereği neyse o yapılır. Bütün dünyaya ilan edilir. Türkiye’de adaletin olmadığını bu karar göstermiş olacak. Bu kadar açık ve net” yanıtını verdi.
”Ekrem Bey’le hala baba oğul musunuz?” sorusunu da Kılıçdaoğlu, ”Elbette. Belediye başkanlarımızla bir sorun yok zaten. Her belediye başkanımızın başarılı olmasını isterim. Güzel şeyler yapmasını isterim. Çünkü onların başarıları aynı zamanda CHP’nin başarısı demektir. Öyle bakmamız gerekiyor” diye cevapladı.
Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş arasında gerilim olup olmadığına dair ise şunları söyledi: “Açıkça söylemek gerekirse bir Cumhurbaşkanlığı tartışması var. Bu tartışmanın bu saatte bu kadar erken saatte başlaması kadar yanlış bir şey yok. Daha uzun süre var. Herkes görevini yapmalı. İyi bir şekilde görevini yapmalı. Başarıda ve iyilikte yarışmalı. Yarışıyorlar da. Mansur Bey mesela, ‘okulları temizleyeceğim’ dedi. Hemen ‘niye temizliyorsun?’ Mahallenin çocuğu okula gidiyor kirlilik içinde. Belediye temizlemek istiyor. Sanki başka bir ülke bunu yapıyormuş gibi ‘hayır sen temizleyemezsin’ diye bu yasağı getiriyorlar. Doğru değil. Burada da aynı şekilde oldu. Pek çok yerde belediye başkanlarımızın önü kesiliyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Bizim belediye başkanlarımız halka ulaşacaktır. Halkın sorunlarını çözecek. Bütün engelleri aşmasını da bilecektir. Belediye başkanlarının görevi o. Açık ve net söyleyeyim; belediye başkanlığı ağlama duvarı değildir. Belediye başkanlığı sorunu aşıp çözüm üretme makamıdır. Halka hizmet etme makamıdır.”