‘Düşük faiz koalisyonu’ ve Erdoğan
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesiyle ilgili Meclis’te usül hatası yapılmadığını ileri sürdü ve vekilliği Meclis’in düşürmediğini söyledi: Meclis’in bilgilendirilmesi suretiyle vekillik düştü.
TİP Hatay Milletvekili seçildiği halde tutuklu olduğu Gezi davası kapsamında tahliye edilmeyen, ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘hak ihlali’ kararlarına rağmen Yargıtay’ın tutukluluğunun devamına hükmettiği Can Atalay’ın vekilliği, TBMM’de Yargıtay kararının okunmasıyla düşürülmüştü.
Meclis tarihinde bir ilk olan bu olay yaşanırken Birleşik Arap Emirlikleri’ne ziyarette bulunmasıyla tepki çeken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dün Habertürk canlı yayınında konuya dair açıklamalar yaptı.
Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Geçmiş dönemlerde de bu şekilde doğrudan mahkemenin, Yargıtay’ın kararıyla düşürüldüğü vakalar var. Burada tamamen usule uygun bir süreç işletilmiştir. Kararın Meclis’te okutulması ile TBMM seyahati arasında en ufak bir bağlantı yoktur. Anayasa gereği kesinleşmiş bir yargı hükmünün Meclis’te okunması gerekiyor. Bu bir milletvekilliğinin düşürülmesi değil, milletvekilinin düşmesidir. Farklı bir süreçtir. Bir oylama yapılmamıştır. Milletvekilleri el kaldırıp indirmemiştir. Bir fezleke yoktur. Meclis’in bilgilendirilmesi yoluyla düşmesi söz konusudur. Anayasa Mahkemesi ne karar verecektir, göreceğiz.”
“AYM’nin önünde 165 bin bireysel başvuru dosyası var. AYM temel meseleleri, insan hakları ihlallerini bir şekilde gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine, diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Olağanüstü bir yük var. Bunu çözebilmek için yüzlerce AYM’nin yargıç alması lazım. Bugün uygulamada karşımıza yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir. Bunu çözecek olan yer siyasettir. Türkiye’de anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. Anayasa zemini TBMM’dir. AYM insan hakları ihlalleri gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine, diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir.”
“Can Atalay’ın kimliğini bir tarafa bırakarak konuşmak gerekirse. Hakikaten az görülür bir mesele ortaya çıktı. Yargıtay ve AYM arasında içtihat ve görüş farklılıkları ortaya çıktı. Bu da yeni bir Anayasa ihtiyacının somut göstergesi. Türkiye’de anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa.”
Önceki Gün AYM’de düzenlenen cübbe ve yemin törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraber Numan Kurtulmuş da katılmış ancak AYM’ye bayrak açan Yargıtay 3.Ceza Dairesi’ne kol kanat geren Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın katılmadığı görülmüştü.
Canlı yayında konu kendisine hatırlatılan Kurtulmuş, Ben Yargıtay Başkanı’nın neden gelmediğini bilmiyorum. Bu meselenin bir şekilde halledilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu tartışma Türkiye’nin gündeminde uzun süre kaldı. Türkiye dikkatini çok daha önemli alanlara teksif etmeli” dedi.