Meclis Başkanlığı iki akademisyenden çözüm komisyonu tutanaklarını incelemesini ve analiz yazmasını istedi. Akademisyenler, tutanaklardan hareketle hazırladıkları raporda komisyondaki anlaşmazlıkları sıraladı, kendilerinin bile PKK'yı nasıl yazacakları konusunda anlaşamadığını anlattı.
TBMM Başkanlığı, yeni çözüm süreci kapsamında kurulan komisyonun ortak rapor çalışmalarının kolaylaştırılması için, komisyon tutanaklarına kaydedilen konuşmaları analiz etmek üzere Üsküdar Üniversitesi’nden bir grup akademisyeni görevlendirdi. Komisyon son toplantısında bu akademisyenlerin hazırladığı analiz çalışmasını görüştü. Üsküdar Üniversitesi’nden akademisyenler Profesör Doktor Havva Kök Arslan ve Doktor Murat Sevencan, bu analizi komisyonda anlattı.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; komisyona konuk olan isimlerin ve siyasi partilerin tutanaklara kaydedilen konuşmalarında ayrışma görülen dört ana başlık ön plana çıktı. Bu kapsamda sürecin hedefi konusunda farklı görüşler olduğu ve belirsizlik bulunduğu belirtildi.
Tespiti komisyon üyelerine anlatan Dr Sevencan “Yani terörün sona ermesi, Türkiye modeli, kardeşlik, normalleşme, demokratikleşme, siyasal entegrasyon gibi farklı hedefler ifade edilse de bunların nasıl bir bütün oluşturacağı ve somut adımların neler olacağı konusunda net bir mutabakat gözlemleyemedik” dedi.
Hedef için net tanım gerek
Akademisyenlerin analizinde, süreçte “af ve topluma entegrasyon” konusunda önemli ayrışmalar bulunduğu kaydedildi. Sorunun kök nedenlerinin tanımı konusunda farklı değerlendirmeler yapıldığı da belirtilen analizde “Güvenlik-özgürlük dengesi konusunda aktörler arası yaklaşımlar belirgin biçimde ayrışmaktadır” tespitine yer verildi.
Komisyondaki tutanaklardan yapılan bu analiz sonucu akademisyenler “sürecin nihai hedefine ilişkin net ve anlaşılır bir tanım yapılması gerektiğini, demokratikleşme adımlarının içeriği konusunda ortak bir zeminin tesis edilmesini, toplumsal güven inşasına yönelik somut adımların belirlenmesini ve bu adımların hızla atılmasını” önerdi. Ayrıca akademisyenlerin önerisinde süreçteki katılımcılığın ve şeffaflığın güçlendirilmesi istendi.
Ortaklaşmanın zorluğu hakkında çarpıcı örnek
Sunumun tamamlanmasından sonra sadece tarafsız bir analiz yazmanın bile ne kadar zor olduğunu bir örnek üzerinden anlatan Sevencan, raporu yazacak milletvekillerine “Üç harfli bir örgüt var ama bu örgütün Kürtçe, Arapça yazışında ‘kef’ var. Fakat Türkiye’de genel yaygın kullanım ‘Pe-Ka-Ka’ şeklinde. Şimdi bu ‘Pe-Ka-Ka’ mı olmalı, ‘PeKe-Ke’ mi, ‘-nın’ mı olacak, ‘-nin’ mi olacak tartışması bir buçuk saat sürdü. En sonunda serbest bırakmaya karar verdik. Hatta çoğunlukla eğer yapabilirsek ‘örgüt’ kelimesini kullanalım. Yani elimizden geldiği kadar problemi çözmeye çalıştık ama bu sizin işiniz” diye seslendi. Toplantının sonunda akademisyenlerin benzer bir analiz çalışmasını, siyasi partilerin komisyona teslim ettikleri raporlar üzerinden de yapacağı belirtildi.