Özel’den MHP’li yöneticilere Sinan Ateş’le ilgili ‘aklanma’ çağrısı

KRT televizyonu canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, Sinan Ateş cinayeti davasını yakından takip ettiğini belirterek şunları söyledi: “Bir ülkenin başkentinde, sokak ortasında güpegündüz bir cinayet işleniyor. Naaş fiilen yerden kaldırılıyor, siyaseten kimse dokunamıyor, böyle bir şey yok. MHP’den bir tek taziye yok, cenazeye katılım yok. Katılanlar istifa ediyorlar ve tepki gösteriyorlar ‘Partimiz niye suskun?’ diye. 4 gündür orada bir tiyatro var. Özellikle siyasi bir iş olmadığını, adli bir vaka olduğunu, normal bir cinayet olduğunu, yanlışlıkla vurulduğunu söylemeye çalışıyorlar.”

MHP’li yöneticilere çağrı: Ben onları aklanmaya davet ediyorum

Sinan Ateş’in, annesi ve eşine, kendisinin öldürülmesi için talimat verildiğini anlattığını söyleyen Özel, bunun iddianamede olmadığını belirterek şunları kaydetti: “Bu soruşturulmuyor, bununla ilgili bir şey yok. Azmettirenler arasında yok. Ben Ulvi Bey ve Semih Bey için ‘Siz bu cinayeti azmettirdiniz’ diyemem. Ama onlara şunu söylerim, ‘Dokunulmazlığınızın kaldırılmasını kendiniz talep edin bu dosya özelinde ve gidin aklanın.’ Ben onları aklanmaya davet ediyorum. Eğer böyle bir iddia varken, HTS kayıtlarında Ulvi Bey’le o gün iki kere mesajlaştığı çıkıyor. Bana sürekli hakaret edip tehdit ediyorlar. Ben onlara ‘Siz bu cinayetin azmettiricisisiniz’ demiyorum. Annesi ve eşi diyor, ‘Böyle bir şey söyledi Sinan.’ Ben onlara ‘Mahkemeye gelin ve aklanın, ispat edin olmadığını.’ diyorum. Bunu yapamazlarsa, bu yükün altında bir kere MHP kalır, Cumhur İttifakı kalır, Türkiye siyaseti kalır. ‘Dokunulmazlığımız kaldırılsın.’ dediklerinde ben yüzde 50 ikna olurum. ‘Demek ki korkacak bir şeyleri yok.’ derim.”

‘Çok yakın bir süreçte Şam ziyareti olacak’

Özel, sığınmacılarla ilgili Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’dan randevu isteyip istemediği sorusunu şöyle yanıtladı: “Bir mutabakatımız var, gün belirleyeceğiz. Çok yakın bir süreçte Şam ziyareti olacak. Aksilik çıkmazsa gideceğiz, görüşeceğiz. Türkiye ile Esad’ın masaya oturup, bu sorunu çözüp, Avrupa’dan da kaynağın bulunması için inanılmaz gayret sarf edeceğim. Temmuz ayı içinde görüşmenin gerçekleşmesini umut ediyoruz. Lübnan üzerinden gideceğiz.”

‘Normalleşmeyi MHP bozuyor’

CHP lideri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmelerine dair “Türkiye, CHP’nin siyasetten ne anladığını görmüş oldu. Belli bir diplomasiyi sürdürmek lazım. Bayramlarda el sıkışabiliyor olmak, taziye vermek, hal hatır sorabilmek önemli şeyler. CHP, Türkiye’nin birinci partisi oldu ve siyasetin normalleşmesini istiyor. Normalleşmeyi kim bozuyor? MHP bozuyor. Neden? Normalleşmiş bir ülkede o siyasi cinayet aydınlanmadan kalamaz” dedi.

‘Eğer geçim olmazsa seçim olur’

Özel gündemdeki erken seçim tartışmalarıyla ilgili ise şunları söyledi: “Bana kalsa yarın karar alalım, 2 ay sonra yapalım seçimi ama benim elimde değil. Erken seçim konusunda hiçbir farklı düşüncem yok. 360 milletvekilim olsa ben gereğini yaparım. Erdoğan’ın görevden ayrılmasının 2 yolu var, ya kendisi seçimleri yenileyecek ya da parlamentoda 360 el kalkacak. Bende 130 var. Ben, seçmenle kurulan akde ihanetin çok ağır bedelleri olacağını biliyorum. Ben o gün şunu söyledim, ‘Ben istemeyeceğim ama erken seçim halk istediğinde olur, onu da ben dillendiririm.’ dedim. Normalleşme görüşmeleri dahilinde ‘Emeklinin 10 bin lirasını artıralım, asgari ücrete zam, çiftçiye taban fiyatları yükseltin, kredi kartı faizlerini silin, vergiyi kaldırın.’ dedim. Vergide adalet paketi önerdim. Eğer geçim olmazsa seçim olur. Biz, bir erken seçim talebini erkenden tüketirsek, günü geldiğinde bir esprisi kalmaz.”

‘Aday belirlendiğinde seçimi kazanmış olsun bu sefer’

Adaya en geniş katılımla bu kararı vermek lazım. Ölçme ve değerlendirme çok önemli. Bütün üyelerin bir güven oyu ile adayımızı belirmek, geniş bir halk yoklamasıyla belirlemek… Benim hayalim şu, aday belirlendiğinde seçimi kazanmış olsun bu sefer. Birinci turda adayımız seçimi kazanmış olarak ilan edilip yürüyüp gitmeliyiz. Yüzde 62-65 ile kazanmalıyız, sonra da hep birlikte Türkiye’yi içine düştüğü bu durumdan hızla kurtarmalıyız.

Bana bütün Türkiye dese ‘Sen aday ol’, doğru, kazanacak, en yüksek oyu alacak aday kimse, o aday olacak. Güle oynaya kazanacağız.”