Yabancı çete liderlerine Türk vatandaşlığı: MİT ve emniyetin araştırması yetmemiş, Interpol devreye giriyor

Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürü Taşyapan Dışişleri Komisyonu'ndaki sunumunda "Başvurucuları Emniyet ve MİT araştırıyor. Uygunluk gelirse vatandaşlık veriliyor" deyince bugüne dek cebinden Türk kimliği çıkan yabancı çete liderleri gündeme geldi.

Siyaset 25 Temmuz 2024
Bu haber 2 ay önce yayınlandı

Eğitimden ekonomiye, siyasete birçok konuda tartışmalı konu başlıklarının gündemde olduğu Türkiye’de şimdi yeni mesele, Türk vatandaşlığı verilen yabancı çete liderleri, üyeleri.

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürü İbrahim Taşyapan eleştiriler iyiden iyiye artınca Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dışişleri Komisyonu’nda sunum yaptı. Bundan böyle Emniyet ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) onay vermediği, Interpol’ün de ‘temiz’ demediği kişilere vatandaşlık verilmeyeceğini söylendi.

Ancak mevcut yönetmelikte zaten istihbarat, emniyet ve Interpol’den bilgi alınıyordu.

Taşyapan’ın sözlerinden sonra arşiv araştırmasının başvuran kişinin halen vatandaşı olduğu ülkeye kadar genişletilebileceği, ayrıca bir mülakata tabi tutulabileceği konuşulsa da henüz “budur” denebilecek bir formül ortaya konmuş değil.

Bilinen tek yeni somut adım artık Interpol’den iki defa doğrulama istenecek olması.

Bugüne kadar ne oldu?

12 Ocak 2017’ye kadar bir milyon dolarlık gayrimenkul alan, ayrıca iki milyon dolar da yatırım yapan yabancılar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alabiliyordu.

Bahsettiğimiz tarihten sonra konut alımı için alt limit 250 bin dolara düşürüldü. 1 Haziran 2022’ye kadar uygulama böyle sürdü. Sonraysa zam yapılarak limit 400 bin dolara yükseltildi. Yatırım bedelinin alt limiti de 500 bin dolar oldu.

Bu süreçte basına bazı uluslararası suç örgütü liderlerinin vatandaşlık aldığı yansıdı. Maksimilyen Rifkin, Rawa Majid, Mark Groga, Nenad Petrak gibi isimler de bunlar arasındaydı.

Taşyapan emniyet ve istihbaratın başvurucuları araştırdığını söyledi, “Emniyet Genel Müdürlüğümüz kendi içerisinde birçok dairesiyle bunu organize ederek ve kararlaştırarak, MİT Başkanlığımız da kendi usulleriyle bu kişilerin hakkında bize ‘Herhangi bir sakıncası vardır veya yoktur’ diye bir kanaat belirtiyorlar” dedi.

Uyuşturucu baronu vatandaşlığa uygunmuş, oturma izni de verilmiş

Bugün de konuyu gazeteci Timur Soykan gündeme getirdi. Başroldeki isim ise hem vatandaşlığa uygun belgesi hem de oturum izni verilmesinde sakınca görülmeyen ‘Tombul Jos’ lakaplı uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers. Soykan Birgün’deki yazısında detayları şöyle anlatıyor:

“(…) Tombul Jos, 4 Temmuz 2020 tarihinde ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş Alman pasaportuyla Türkiye’ye giriş yaptı. Bir süre Türkiye’de kaldıktan sonra yurt dışına çıktı. İki ay sonra, 7 Eylül 2020’de özel jetiyle Türkiye’ye geldi. Kendi adına yani ‘Joseph Johannes Leijdekkers’ ismine düzenlenmiş pasaportuyla Bodrum Havalimanı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. Leijdekkers, henüz kırmızı bülten ile aranmadığı dönemde Bodrum’da ultra lüks Vogue Hotel’de kiraladığı villalarda yaşıyordu. Sky ECC’deki mesajlarına göre, Avrupa’nın uyuşturucu trafiğini Bodrum’daki lüks villasından yönetiyordu.

Lüks otelde yaşıyordu

Vogue Hotel’in sahibi Turan Avcı’nın yeğeni Cem Avcı, Tombul Jos’un banka hesaplarında yetkiliydi ve yüzbinlerce euroluk para transferleri yapmıştı. Tombul Jos, Türk vatandaşı olmak için Turan Avcı’nın kardeşi Fesih Avcı’dan 22 Ekim 2020 tarihinde 500 bin avroya otel satın almıştı.

Bu ‘yatırım’ sayesinde Türk vatandaşı olmak için başvurdu. Çevre Şehircilik Bakanlığı’ndan 23 Kasım 2020 tarihinde ‘Vatandaşlığa Uygun’ belgesi aldı. Bu sırada Bodrum ve İstanbul’da çok lüks bir hayat süren Leijdekkers oturum izni için başvurdu.

Gerçek kimliğiyle yani ‘Joseph Johannes Leijdekkers’ adıyla 3 Aralık 2020 tarihinde oturum izni aldı.

Aynı isim iki oturum izni

İşte tam bu noktada iddianamenin ek klasörlerindeki çok önemli bir detay dikkatimizi çekti. Hollandalı Baron’un çetesine yapılan operasyonda Abdullah Alp Üstün, Fuat Aksoy, Ozan Toprak ve Aziz Demir isimli sanıklar Bodrum Yalıkavak’taki bir villada yakalanmıştı. Fuat Aksoy’un telefonunda bulunan şifreli mesajlar, Avrupa’ya uyuşturucu sevkiyatlarını ortaya koymuştu.

Arama tutanağında villada bulunan deliller sıralanırken şöyle yazılmıştı: ‘…1 adet ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş 9927565372 yabancı kimlik numaralı kimlik kartı…’

Tombul Jos’un ‘Daniel Ernst’ adına düzenlenmiş Alman pasaportu kullandığını ve bu pasaport ile Türkiye’ye giriş yaptığını biliyoruz. Bu tutanaktan bu isme de Türkiye’de ikamet izni verildiği anlaşılıyor. Oysa bir kişinin, iki farklı isimle iki farklı oturum izni alması imkansız. Oturum izni verilirken istihbarat incelemesi yapılıyor, parmak izi de alınıyor, biyometrik fotoğraf kimliğe basılıyor.

Ancak Hollandalı uyuşturucu baronunun hem kendi adına hem de sahte ismi ‘Daniel Ernst’ adına çifte oturum izni aldığı anlaşılıyor. (…)”

Soykan iddianamede “Bu skandala kimler imza attı,” “Kimler Hollandalı uyuşturucu baronu için devreye girdi ve ona iki oturum iznini verdi” gibi soruların peşine düşülmediğini de sözlerine ekledi.

10Haber bültenine üye olun, gündem özeti her sabah mailinize gelsin.