CHP’li Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüştü: ‘Soylu’nun adını dahi anmak istemiyorum’
CHP tarafından koltuğuna tekrar aday gösterilen ABB Başkanı Mansur Yavaş, 5 yıllık icraatlarını anlattığı toplantıda, “Maaşları bile ödeyemez diyorlardı, Ankapark’ın 300 milyon dolarlık borcunu kapattık” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel seçimde yeniden aday gösterdiği Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Atatürk Spor Salonu’nda ‘5 Yılın Projeleri Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmaya “Buraya Ankara halkına hesap vermeye geldik” diyerek başladı.
5 yıllık süreçte masraf olmasın diye toplu açılışların dışında neredeyse tören bile düzenlemediklerini anlatan Yavaş, şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir yönetim anlayışını hakim kıldıklarını söyledi ve “En çılgın projemiz vatandaşa verdiğimiz güven duygusudur” dedi.
Kente pankartlar asarak projelerin maliyetlerini halkla paylaştıklarını hatırlatan Mansur Yavaş bugüne kadar tam 4 binden fazla ihaleyi canlı olarak yayınladıklarını ve belediyenin internet sitesinde tüm mali tablolar ile ilgili Sayıştay raporlarının yayınlandığını söyledi: “Muhafazakar kesime dayatılan ‘Çalıyor ama çalışıyor’ sözü artık kentin bağrından sökülüp atılmıştır.”
Göreve gelmeden önce iktidar bloğu tarafından kendisiyle ilgili “Sosyal yardımları kesecekler, personeli işten çıkaracaklar, onlar belediyeleri yönetemezler, o kadar borçlu ki ilk ayın maaşını bile ödeyemezler…” dendiğini söyleyen Yavaş, “Bu korkunun siyasetinin gerçek olmadığını artık herkes gördü. Maaşlar gününde ödendi. Bir de üzerine eski dönemin, 300 milyon dolarlık Ankapark için alınan ve 3 yıl sonra ödemesine başlanacak, bu durumda faizini hesap edin. 300 milyon dolarlık borcu kapattık. Zorla mitinglere, açılışlara götürülen personel artık sadece ve sadece işini yapıp ekmeğini kazanıp karşılığını da alır hale geldi. Tüm bu çalışmaların sonucunda ABB, Uluslararası Şeffaflık derneğinden, Dünya Belediye Başkanları Başkent ödülünü kazandı. Uluslararası değerlendirme kuruluşu Fitch’in analizinde Türkiye’deki en yüksek kredibilite notuna sahip belediye olduk. Bu ödüller 6 milyonluk Ankaralı hemşerimizindir. Çünkü biz kararları Ankara halkıyla hep birlikte veriyoruz. Belediye Başkanı artık köy köy bucak bucak geziyor” diye konuştu.
Yavaş’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“2013 yılında bütçe 2 milyar 20 milyon dolar. Geldik, 1.147 milyon dolar. 31 Aralık sonunda nereden nereye gelmiş… Hem ekonomik sıkıntının etkisi hem de halkı kazıklamıyoruz. Halka suyu, otobüs biletini en uygun fiyattan veriyoruz. Dolayısıyla gelirlerimiz düşüyor. Pandemi döneminde esnaftan kira almadık, esnafa ceza kesmedik. Bugün çıkanlar cebine bir kuruş girmeyen esnafa ceza kesmiştir. Cumhurbaşkanı, seçimde kaybetsem de EYT’yi kabul etmeyeceğim demişti. Bütçede EYT’ye ilişkin bir kuruş yok. 6 Şubat’ta deprem oldu. Onu da öngöremezsiniz. Dolayısıyla bu kalemlere 5 kuruş para ayırılmamış. Bu sorunlarla karşı karşıya geldik ve bütün belediyeler aynı durumda olduğu için hepsi kredi çekti. Depremden sonra her şeyin maliyeti arttı. Biz de 4 milyar lira kredi istedik, hepsi çekmişti. 8 aydır bekliyor mecliste. Yuha gerek yok. Yapılacak iş belli: Yapılacak iş, belediye meclisinde çoğunluğu sağlamak. İstiyorlar ki hizmetler aksasın. Biz çalışmaya ve başarmaya devam edeceğiz.”
“5 milyar dolarla geçen senenin bütçesini kapattık. Sanki Mansur Yavaş’ın cebinden çıkıyor, halkın cebinden çıkıyor. Bula bula 2 milyar dolar bulduk. Banka diretti, Meclis kararı olması için. Gönderdik. Kendi yaptıkları bütçeyi de inkar ettiler, hala bekliyor. Hiçbir şekilde bize engel olamayacaklar, biz durmuyoruz. Peki ne yaptılar? 1.6 dolara sattıkları su paralarını ABB’nin fen işlerine, onların en büyük projem dedikleri çöp projelerine aktardılar, uçak, helikopter aldılar, havacılık okulu açtılar. Bunların hepsi ortadan kalktı. Şimdi Ankara Büyükşehir’in tüm parası, bize emanet edilen para için son derece cimri davranıyoruz.
5 yılda 171 köyün açıktan akan kanalizasyon sorununu çözdük. 61 köyde ise çalışmalarımız devam ediyor. Köylerimizin, mahallelerimizin çoğunda su yok, taşınma ile yapılıyor. Biz mazeret değil, çözüm üreteceğiz diyerek içme suyu, atık su imalat hatlarımızda gelirlerimiz azalmasına rağmen 5 yılda 2 kat artırdık.”