Eğer Türkiye’de hala hukuk varsa, Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geçmek için boşuna hevesleniyor

Türkiye, aylardır Cumhuriyet Halk Partisi’nin Kasım 2023’te yapılan ve Özgür Özel’in genel başkan olarak seçildiği kurultayı tartışıyor. Bu kurultayda çeşitli usulsüzlükler olduğu iddiasıyla yapılan çeşitli ihbarlar sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava 30 Haziranda görülecek. Bu duruşma öncesinde, en son 29 Mayısta Ankara kulislerine yansıyan bir haber haftalardır siyaset gündeminin başlıca maddesi. 10Haber’de de yayınlanan bu habere göre, 30 Haziranda mahkeme CHP kongresi hakkında ‘yok hükmünde’ (mutlak butlan) kararı verecekti ve böylece Özgür Özel hiç seçilmemiş sayılacak, parti yönetimi  yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’na geçecekti.

Bu dedikodu haberi CHP çevrelerinde ama en çok Kemal Kılıçdaroğlu tarafından o kadar ciddiye alındı ki, henüz görülmemiş bir dava olduğu unutuldu, sanki mahkeme sahiden böyle bir karar vermiş gibi Kemal Kılıçdaroğlu ‘Partimi kayyuma bırakmam’ deyip koltuğa yeniden oturma hevesinde olduğunu gösterdi.

Oysa bunların hepsi hayali tartışmalardan ibaret. Çünkü CHP kongresindeki seçim konuları, yani genel başkanın, parti meclisinin ve diğer kurulların seçimi Ankara Çankaya İlçe Seçim Kurulu tarafından denetlendi ve onaylandı. Bu ilçe seçim kurulu kararına itiraz gelmediği için süresinde kongre sonuçları Yüksek Seçim Kurulu tarafından da onanmış oldu.

Türkiye’de Anayasaya göre seçim işlerinin denetimi ilçe ve il seçim kurulları ile YSK’ya ait ve son karar mercii olan YSK’nın kararları kesin, onlara itiraz yolu yok.

YSK’da bütün siyasi partiler temsil ediliyor. Onların kendi aralarında anlaşamamaları halinde devreye YSK üyesi hakimler giriyor ve son kararı onlar veriyor.

AK Parti’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Temsilcisi Recep Özel, 30 Haziran’da görülecek CHP Kurultayının iptaline ilişkin dava hakkında önemli açıklamalar yaptı.

Özel CHP Kurultayının seçim kısmı hakkında tek sorumlu merciinin YSK olduğunu belirterek, “YSK’nın verdiği kararı asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesi bozamaz. Bozmamalı. Böyle bir şey olamaz. Bütün sistem allak bullak olur eğer mahkeme bu kararı bozarsa” diye konuştu.

Nefes gazetesinden Mahir Bağış’a konuşan ve Anayasanın 79. maddesini hatırlatan Özel YSK kararlarının herhangi bir mahkeme tarafından iptal edilemeyeceğini vurgulayarak, “Bunların kararlarını ortadan kaldıracak herhangi bir karar olamaz. Sistemin özüne de terstir” dedi.

CHP’nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu da Recep Özel ile aynı doğrultuda görüşlerini ifade ederek, “Tüm kurullarının seçilmişliğinin iptali kararı verilmesinin tartışılması bile zul sayılmalıdır. Olağanüstü Kurultayımızın iptaline karar verilmesi ne hukuki ne de kanuni olacaktır” şeklinde konuştu.

CHP’de 4–5 Kasım 2023’te gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay sonrası başlayan tartışmalar, muhalif delegelerin olağanüstü kurultay talebiyle açtığı dava ile yeni bir aşamaya taşındı. Davanın 30 Haziran Pazartesi günü Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılacak duruşması, sürecin hukuki ve siyasal kaderini belirleyecek kritik adım olarak öne çıkıyor.

Özel: Kararı mahkeme bozamaz, bozmamalı

Kurultayın seçim kısmını, mazbatayı düzenleyenin ve onaylayanın YSK olduğunu belirten Recep Özel “YSK’nın verdiği kararı asliye ceza mahkemesi ya da ağır ceza mahkemesi bozamaz. Bozmamalı. Böyle bir şey olamaz. Bütün sistem allak bullak olur eğer mahkeme bu kararı bozarsa. Şu anda asliye hukuktaki mahkeme ibra oldu mu, başkanlık divanı oluştu mu bu konularda karar verebilir. Bir usulsüzlük görürse, bunun seçim kısmıyla ilgili herhangi bir karar vermesi çok çok yanlış olur” diye konuştu.

Kurultayın ardından YSK’ya dair yapılan itirazların sonuçları açısından olumsuz bir değerlendirme olup olmadığı sorusuna Recep Özel “Yok, kendi sürecinde itirazlar gelmişti, onlar reddedildi bitti. Ama yeni bir olay çıkar da YSK yeniden değerlendirir mi bilemem ama öyle bir şey şu ana kadar hiç olmadı” dedi.

“YSK kararını kaldıracak herhangi bir karar olamaz”

Mutlak butlan kavramını da değerlendiren Recep Özel “Hukukçu olarak elbette duyduk, biliyoruz ama siyasi partilerin davalarında, kongrelerinde ‘yok hükmünde kabul edilmesi’ gibi bir karar karşılaşılmış bir şey değil. O kongrenin seçimle ilgili kısımlarının karar verme süreçlerinin, itiraz süreçlerinin, mazbatanın verilmesi gibi konuları belirleyen seçim kurullarıdır. En son da YSK’dır. Bunların kararlarını ortadan kaldıracak herhangi bir karar olamaz. Sistemin özüne de terstir. Seçim hukuku seçim mecrası içerisinde Anayasanın 79. Maddesine göre YKS yetkili kılınır, herhangi bir mahkemenin yetkisi olamaz” ifadelerini

kullandı.

CHP’nin YSK temsilcisi Yakupoğlu: Kayyım atanır lafı afaki

CHP’nin YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, öncelikle “çağrı heyeti” tartışmalarına yönelik, “Çağrı heyeti böyle olmaz, çağrı heyeti 2010’da Saadet Partisi ve 2015’de MHP için iki tane örneği var. İkisinde de delegeler olağanüstü kongre için imza topladılar genel merkezlerine verdiler, her iki genel merkez de buna uymadı. Mahkemeye başvurdular, mahkeme de çağrı heyeti atadı. Saadet Partisi genel kurulunu yaptı ama MHP’nin yapmasına bir gün kala tedbir kararıyla süreci durdurdular” diye konuştu.

12 Eylül 1980 sabahına uyanırız

“Kayyum atanır lafı afakidir, kayyum nasıl atayacaksınız? Belediyelere bile 2016’dan sonra önce KHK çıkardılar sonra onu belediye kanununa hüküm haline getirdiler” diye sözlerine devam eden CHP’li Yakupoğlu, “Hukuk olmadığı için bu endişe yaşanıyor. Öyle bir karar çıkarsa 12 Eylül 1980 sabahına uyanırız. Seçim yargısı biter. O zaman bütün seçimleri mahkemeler eliyle yapmaya başlarız. Seçim sonucunu beğenmeyen YSK’yı bırakır ne il seçim kurulu ne ilçe seçim kurulu hepsini bırakır mahkemeye gider. YSK’ya da ihtiyaç kalmaz. Böyle bir kaosu nasıl cevaplandırabiliriz” dedi.

CHP’li Yakupoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kurultayı Çankaya İlçe Seçim Kurulu onayladı, mazbatayı da o verdi. İtiraz olursa YSK bakıyor, 4-5 Kasım için itiraz olmadı, olağanüstü kurultay için itiraz onu oy birliği ile reddetti YSK. Geçmişten günümüze kadar YSK’nın aldığı bir kararı herhangi bir mahkemenin bozduğuna ilişkin bir olay hiç olmadı. O yüzden mahkeme kayyum, mutlak butlan gibi karar verecekse kendisi kanun koyacak, kendisi kural yapacak. Bunun yapılabilirliği mümkün mü? Değil.  Tüm kurullarının seçilmişliğinin iptali kararı verilmesinin tartışılması bile zul sayılmalıdır. Olağanüstü Kurultayımızın iptaline karar verilmesi ne hukuki ne de kanuni olacaktır.”