CHP’ye geri döndü ve İmamoğlu’nu göreve çağırdı
AK Parti ile CHP arasındaki 'yumuşama' yön değiştirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'normalleşmesi' gerekenin muhalefet olduğunu savundu. CHP Genel Başkanı Özel ise "Normal bir açıklama olmamış" dedi. Erdoğan-Bahçeli görüştü.
Yerel seçim sonrası siyasette esmeye başlayan yumuşama rüzgarlarının yavaş yavaş yerini yeniden sert rüzgarlara bırakmakta olduğuna dair işaretler belirmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün, baş başa görüştüğü Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Devlet Bahçeli ile görüşmesinden birkaç saat önce partisinin grup toplantısında yumuşama süreciyle ilgili sert mesajlar verdi. Erdoğan, Bahçeli görüşmesine hem muhalefetteki CHP’yi sert eleştirerek hem de Cumhur İttifakı’na bir kez daha kuvvetli ifadelerle iman tazeleyerek girdi.
‘Yumuşama süreci’ adı verilen süreç aslında hemen yerel seçimin ardından geldi. Seçimden birinci parti olarak çıkan CHP’nin lideri Özgür Özel, Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesine bir demeç vererek ‘Muhalefet yaparken Cumhurbaşkanlığı makamına saygılı olacaklarını’ söyledi, ‘Bayramda da Sayın Cumhurbaşkanını arayıp bayramını kutlayacağım’ dedi.
Ramazan bayramında telefonla yapılan bayramlaşmayı iki liderin Ak Parti Genel Merkezinde görüşmesi izledi. Bu görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan iade-i ziyaret sözü verdi, bu ikinci görüşme de birkaç hafta önce bu kez CHP Genel Merkezinde yaşandı.
Ancak bu görüşmelerin haberinin ilk duyulduğu andan itibaren Cumhur İttifakı’nda da, CHP içinde de bir dizi rahatsızlık yaşandı. Cumhur İttifakı’ndaki rahatsızlığı daha çok MHP lideri Devlet Bahçeli ifade etti. Bahçeli bu konuda son derece sert mesajlar vermeye kadar vardı. Bahçeli son olarak önceki gün partisinin grup toplantısında sert konuştu. MHP lideri daha önce ‘yumuşama’nın ‘safsata’ olduğunu da söylemişti.
Cumhurbaşkanı da dün partisinin grup toplantısında yumuşamanın ‘iktidar partisi’ dediği kendi partisi ile ‘ana muhalefet partisi’ dediği CHP arasında bir koalisyon anlamına gelmediğini özellikle vurguladı.
Erdoğan’ın grup toplantısındaki sözleri Cumhur İttifakı’ndaki ortağı Bahçeli’ye mesaj gibiydi.
“Nice darbe ve vesayet girişimi yaşadık. Ana muhalefet partisi bırakın bizim yanımızda durmayı, siyasetin, demokrasinin yanında bile yer almadı. Ana muhalefetin AK Parti’ye yönelik her saldırının yanında durduğunu görürsünüz” diyen Erdoğan şöyle devam etti:
“FETÖ’cü hainlerden Gezici vandallara kadar hepsine siyasi himaye sağladıklarını görürsünüz. Siyasi çıkarları uğruna toplumun fay hatlarıyla oynamaktan çekinmediklerini görürsünüz. Burada bir hususu üzerine basa basa ifade etmek istiyorum, bizim siyasette ‘yumuşuma’ çabamız aslında muhalefeti normalleştirme çabasıdır. Dilini söylemini düzeltecek olan muhalefettir. Normalleşmesi gereken muhalefettir.
Sıkılı yumrukları açacak olan muhalefettir. İktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında şunu iyi bilin siyasi ittifak olmaz; uzlaşma olur, normalleşme olur ama ittifak olmaz. Muhalefetin çabalarımıza nasıl karşılık verdiğini hepiniz görüyorsunuz. Biz ülkemizin çıkarları için yapıcı davranmaya çalışırken, CHP Genel Başkanı’nın nezaket üslubunu da aşarak siyaseti nasıl gerilime sürüklemeye çalıştığını bütün milletimiz yakından izliyor.”
Hatırlayalım, Bahçeli birkaç hafta önce ‘normalleşme’/’yumuşama’ sürecinin sipariş olduğunu savunuyor, bu atmosferin sürdürülebilir hale gelmesinin önündeki tek engelin MHP olması durumunda ‘fedakarlık yapabileceklerini’ ileri sürüyordu:
“AK Parti içindeki gayri memnun kesimin devamlı suyu bulandırmasını da dikkate alarak AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi, buna da altılı masanın diğer unsurlarının desteği Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi dileği ve temennisidir.”
Dolayısıyla Erdoğan’ın “İktidar partisiyle ana muhalefet partisi arasında şunu iyi bilin siyasi ittifak olmaz; uzlaşma olur, normalleşme olur ama ittifak olmaz” demesi Bahçeli’ye mesaj olarak yorumlandı.
Özel’in bu sözlere yanıtı gecikmedi. Bu ifadelerin ‘normal’ olmadığını belirten ana muhalefet lideri şöyle devam etti:
“Normal bir açıklama olmamış. El sıkışmak için tek el yetmez, iki el gerekir. 31 Mart akşamı CHP birinci parti olduğunda ilk açıklamamızda kibre kapılmayacağımızı söyledik. Ve Erdoğan ile görüştük, yıllar sonra el sıkışma imkanı oldu. Muhalefeti belli bir şekle sokmak için normalleşme tanımı yapmak olsa olsa ittifak ortağının gönlünü yapmaya yönelik kurulmuş bir cümledir. Muhalefet muhalefet olmaktan çıktıktan sonra demokrasi demokrasi olmaktan çıkar.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öğleden sonra saatlerinde MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüştü. Bu görüşme, Bahçeli’nin ‘muhtıra’ olarak nitelenen uzun yazılı açıklaması sonrası iki lider arasındaki ilk yüz yüze temastı. Görüşmenin ardından her zaman olduğu gibi dün de bir açıklama yapılmadı.