Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, sezonun geride kalan ilk yarısı, transfer ve şampiyonluk yarışı ile ilgili açıklamalar yaptı. 'Icardi'yi özlüyoruz' dedi, 'Osimhen'in bonservisi alınsın isterim' diye konuştu.
Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, DHA Haber Merkezi’ne özel açıklamalarda bulundu.
Okan Buruk’un açıklamaları şu şekilde:
Sezona iyi başlamadık: Bu öngörebileceğimiz bir şeydi. Geçen senenin çok uzun sürmesi ve ligin sonunda Avrupa Şampiyonası ve Copa America olması, bizim için çok önemli oyuncuların sezonu geç bitirmesine neden oldu. Takıma katılmalarından 1 hafta sonra Beşiktaş maçına çıktık. Hem onların hem yenilerin takıma katılmasıyla kadronun hazır olmadığı dönemde bu tür maçlar olabiliyor. Keşke olmasa ama olabiliyor. Biz de bunu kötü şekilde yaşadık. Ders oldu.
Young Boys maçında kötü oynadık: Bir sene önceye döndüğümüzde Şampiyonlar Ligi’nde üç ön eleme oynayıp Şampiyonlar Ligi’ne kalmıştık. Molde maçları buna benzerdi ama Molde’yi yenmiştik. Young Boys maçları hem sonuç hem oyun olarak hazır olmadığımız maçlardı. Kötü oynadık, gerçekten kötü oynadık. Bunların birleşmesiyle sezona iyi başlayamadık. O dönem de söyledik, zamanla kadromuz oturdukça ve form durumumuz oturdukça düzelecek. Biraz zamana ihtiyaç vardı. Biz bunu biraz öngörüyorduk. Dışarıdan bu aynı şekilde karşılanmıyor. Genel olarak tepkileri belli bir yerde doğru buluyorum. Kaybedince panik ve tepki olabiliyor. Bunu da çok yadırgamıyorum. Sezonun devamında buralara gelebileceğimizi hayal ediyorduk. Çok çalıştık. Çalışmadan olmuyor. Kadromuzu oturttuk. Eylülde yükselişe geçen, bu aylarda zirveye ulaşan ve mayısta şampiyon olan bir Galatasaray vardı.
Bu bir ekip çalışması: Kolektif bir iş bu. Ben, oyuncularım ve teknik ekip görünüyor ama Florya’daki bütün çalışanlarımız, bu takımın başarısı için gerçekten hizmet ediyor. Devamında sizden sorumlu olan başkan ve yönetim kadroyu oluşturuyor, bu da çok önemli. Ne ön planda oluyor kadro oluşturmada, taraftarın sevgisi, locaların ve koltukların dolması, dışarıdan gerçekten inanılmaz bir akım görüyorum. Son 3 sezondur Galatasaray akımı inanılmaz büyüyor. Çıta yükselerek gidiyor. Galatasaray sevgisi çok büyüyor. Net olarak söylemek gerekir, gelen şampiyonluklar, başarılar, şampiyonluklar, oyuncu figürleri, Icardi çok önemli etkiledi, olmaması bizim için ve taraftarımız için boşluk. İvmeyi yukarı çeken oyunculardan biri Icardi. Takım içinde, sahada ve antrenmanda Icardi’yi özlüyoruz.
Icardi’nin yokluğu büyük boşluk: Icardi’nin olmaması bizim için ve taraftarımız için boşluk. İvmeyi yukarı çeken oyunculardan biri Icardi. Takım içinde, sahada ve antrenmanda Icardi’yi özlüyoruz. Mauro Icardi’nin iyileşmesi için bir süreç gerekiyor. Yener Hoca’nın öngörüsü, yeni sezona hazırlanması. Haziran başı altıncı ayını tamamlıyor. 6-8 aylık bir süre veriyorlar, her şey yolunda giderse. Lisans askıya alma düşüncemiz yok. Ancak tabii yabancı sayısı ne olacak, Avrupa’da sayı ne olacak karar vermek gerekiyor. En doğrusu doktorun raporu doğrultusunda karar vermek gerekiyor. Şu an dondurma düşüncemiz yok ama doktorun tam olarak haziran mı, temmuz mu, ağustos mu dönecek raporu önemli. Şu an öyle bir düşüncemiz yok ama kadro yapılanmamız ve doktor raporu önemli.
Icardi yokken bayrağı Osimhen taşıyor: Takımın lokomotifi Icardi’ydi. Osimhen geldi, çok değerli ve önemli. Lider bir oyuncu. Icardi yokken bayrağı taşıyor. Yerli oyuncular da takımı taşıyor. Barış ve Yunus gibi oyuncularla attıkları gollerle bunu yapıyorlar, yine Mertens, Abdülkadir, Kaan, Torreira, Muslera, Davinson, Sara, Kerem Demirbay, Berkan ve unuttuklarım da var. Hepsi çok önemli ve değerli. Takıma önemli destek veriyorlar. Burada bir ekip çalışması var.
Tüylerimiz diken diken oluyor: Bunu besleyen de Galatasaray taraftarı. Bu ortamı yaratıyorlar. Nereye gidersek gidelim inanılmaz bir karşılama var. Her yerde tüylerimiz diken diken oluyor. Havalimanında, otelde bekliyorlar, stadyumda destekliyorlar ve tekrar havalimanına götürüyorlar. Türkiye’de ve dünyada inanılmaz bir Galatasaray sevgisi var. Rekorları getiren birlikteliğimiz.
Daha bir şey başarmadık: İşin başında teknik direktör olarak ben gözükebilirim ama ben bir parçayım, hep beraber bir şeyi başarıyoruz. Bu sene daha bir şey başarmadık. Bu sene bizim için çok önemli. Hiçbir şeye dağılmadan, dokunmadan, konsantrasyonu bozmadan…
8 puan önemli bir tuzak: Kanmamalıyız. Kendi oyunumuza, başarımıza, galibiyetlerimize odaklanmalıyız. Galatasaraylı oyuncular, sahadaki oyunun dışına çıkmadı ve oyuna odaklandı. Puan farkını yukarı taşımalıyız. Durmaya niyetimiz yok.
En önemli şey maç kazanmak: Objektif konuşacağım. Siz bir ortam oluşturuyorsunuz, Florya’da bir ortam var, başkan ve tüm yönetim oradalar. En önemli şeylerden biri maç kazanmak. Kazandıkça birliktelik artıyor. Galibiyetler de birlikteliği artıran önemli unsurlarından biri.
Takımı sahiplenmeleri önemli: Batshuayi’yi saymadım demin, oyuna girdiği maçlarda çok önemli maçlar kazandırdı. İlk senemde Gomis vardı. İhtiyaç olunca saha içinde ve saha dışında destek vardı. İlk senemde Juan Mata ve Gomis daha az oynadılar ama soyunma odasını tutan ikisiydi. Bu tür oyuncular takım içerisinde oynadıkları anda, takımı sahiplenmeleri çok önemli.
Oyuna girecekleri seçmek zor: Çok fazla oyuncu alıyorsunuz. 20 küsür oyuncu alıyorsunuz 11 oynuyor, 5’i oyuna giriyor. Mesleğimiz aslında çok zor. Oyuna girecekleri seçmek zor. Bu oyuncuları hazır tutmak, oynatmak zorundasınız. Oynamayan oyuncu mutsuz oluyor. Oynamadığınız anda hafif enerjinin düşmesi normal. Doğru profesyoneller kendini hep hazır tutuyor. Sahaya çıkınca en iyisini yapıyor. Bunu bazı oyuncular yapıyor bazısı yapamıyor. Bizim kardeşimiz hepsi bu oyuncular, bir ortama giriyoruz, ben onlara hep çok saygı duyuyorum. Onların da beni hep saygı sevgi çerçevesinde karşılaması için uğraş veriyoruz. 11 kişi oynuyor. Bazı oyuncular, oynamayınca çok mutsuz oluyor ve ayrılmak istiyor. Bunu şimdi de yaşıyoruz. Saygıyla vedalaşmamız gerekiyor. Futbolun içinde bunlar var.
Osimhen’i çok istedim: Osimhen’i herkes takımında ister. Yüzde 80-90 teknik direktörler, buna başkanları da katabiliriz, benim direkt olarak Osimhen bana dendiği anda ben hemen ‘tamam’ dedim, hiç düşünmedim. Hemen hangi sisteme dönebiliriz diye düşündüm. 1 dakika 3 forvetimiz olacak acaba, nasıl olacak, nasıl idare ederiz, bu küser mi diye hiç düşünmedim. Direkt sistemler üzerinde düşündüm. Zaman zaman 3-4-2-1 4-4-2 oynarız falan dedim. Her an bunlar geçti kafamdan. Çok çabuk adapte olduk. Çok istedim Osimhen’i. Çok doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. İnşallah sezon sonuna kadar bizimle başarılara imza atacaktır. Çok düzgün ve çok iyi bir karakter. Takımı ve oyunu sahipleniyor. Çok kolektif. Karşı karşıya kalınca yanındakine pas çıkarıyor. Bir forvet oyuncusunun bu kadar kolektif oyun oynaması zordur.
Bonservisi alınsın tabii isterim: Osimhen’in bonservisi alınsın isterim, teknik direktör olarak da taraftar olarak da çok isterim. Oyuncu bir kere bizde kiralık. Sezon sonuna kadar bizimle. Onun isteği de bizimle olmak. Devre arası ile ilgili herhangi bir düşüncesi yok. Kendisi bunu hep teyit ediyor. Bu süreçte de oyuncunun üstüne gitmemek, bu konuyu gündeme getirmek de doğru değil. Ekonomik açıdan da doğru değil. Sezonun devamında Galatasaray Kulübü olarak siz bir karar verebilirsiniz, oyuncu karar verebilir. Konuşmak için çok erken. Sezonun devamında girişimleri gösterilebilir. Bu süreci bence net olarak görmek, oyuncunun kafasını rahat bırakmak gerekiyor. Biz almak istiyoruz bir kere. Başkanımız ve yöneticilerimiz de bunu söyledi. Biz hep almak isteriz. Sezon giderken oyuncunun kafasını karıştırmamak en doğrusu. Bize de söylediği Osimhen’in, dışarıda söylediği sezonu Galatasaray’da bitirmek.