İmamoğlu, Paris eleştirilerine tepkili: Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir konu yok
Bilim insanlarından, sanatçılara yerli yabancı birçok tanınmış kişi olimpiyatlarda yarıştı. İçlerinde darbeye kalkıştığı için idam edilen de var porno sektörüne giren de... İşte yolu olimpiyatlardan geçen ünlüler...
1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti henüz bir yaşındayken 1924’te ilk kez Olimpiyat Oyunları’nda yer aldı. Aradan geçen 100 yılda pek çok isim dünyanın en büyük spor organizasyonunda ülkeyi temsil etti. İlk akla gelenler Naim Süleymanoğlu, Yaşar Doğu, Celal Atik gibi madalya kazanarak tarihe geçenler.
Ancak bizim bu yazıda kapsama alanımıza girenler sporun yanı sıra başka kulvarlarda da adlarını duyuran figürler. İçlerinde özel bir bilim insanı ve sanatçılar da var idam edilen bir ihtilalci de…Sanatçılarla başlayalım…
Mekteb-i Sultani’de tanıştığı atletizmde elde ettiği başarılarla Türkiye’nin Paris’te yapılan 1924 Olimpiyat Oyunları kadrosunda yer alan Mazhar Nazım Resmor, ülkemize ilk kez kurşunlu cam vitray tekniğini getiren isim olarak bu alanda özel bir yere sahip. Çalışmaları İstanbul’da pek çok mühim yapıyı süsleyen Resmor aynı zamanda değerli bir karikatürist.
Necdet Kayral ya da bilinen adıyla Necdet Cici, 1936’da Berlin’in ev sahipliği yaptığı Olimpiyatlarda futbol takımımızdaydı. Spor sahnesindeki başarılarını müziğe de taşıdı. 26 yıl TRT İstanbul Radyosu’nda korist, solist ve prodüktör olarak görev yaptı.
Basketbolcu Yılmaz Gündüz 1952 Olimpiyat Oyunları’nda ülkemizi temsil etti. Galatasaray, Fenerbahçe ve Ankaragücü’nde forma giydi. Hatta Ankaragücü ve Fenerbahçe’de futbol oynadı. Yaşamını birleştirdiği sanatçı Sevim Çağlayan aracılığıyla sinema dünyasına adım attı. 1963 yılında girdiği sektörde 25 filmde oyuncu, 17 filmde yapımcı, beş filmde senarist, dört filmde yönetmen olarak görev aldı.
Kemal Horulu, spor alemimizin en müstesna isimlerinden biri. Döneminin en iyi orta mesafe koşucuları arasında yer alan Horulu, 1948 ve 1952 olmak üzere iki kez dünyanın en büyük spor organizasyonu olan olimpiyatlarda yarıştı. Sporu bıraktıktan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti ve dümeni sinemaya kırdı. Porno sektöründe yer alan Kemal Horolu yönetmenlik ve prodüktörlük yaptı.
1964 Olimpiyat Oyunları’nda güreşen Yavuz Selekman da beyaz perdede şansını deneyen olimpik sporcularımızdan. Selekman daha çok Kemal Sunal’ın başrolünde yer aldığı filmlerde oynadı.
Olimpiyatlara katılıp siyasete geçenler de var spor tarihimizde. İlk akla gelen ise Mehmet Ali Aybar. Siyasette maraton, pistlerde kısa mesafe koşan bir isim Aybar. 1928’de Amsterdam’da düzenlenen Oyunlarda 100 metre ve 4×100 metre kategorilerinde piste çıktı. Ancak o daha ziyade TBMM’ye giren ilk sosyalist parti olan TİP’in genel başkanı ve milletvekili olarak tanınmakta. Hukukçu kimliği de bulunan Mehmet Ali Aybar, ABD’nin Vietnam’da işlediği savaş suçlarını araştırmak amacıyla filozof Bertrand Russell’ın girişimiyle oluşturulan Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi’nin bir üyesiydi.
Olimpiyat tarihimizin hüzünlü öykülerinden birinin kahramanı Fethi Gürcan. 1956 Olimpiyat Oyunları’nda Binicilik Milli Takımı’nda yer aldı. Rıh isimli atıyla katıldığı yarışta çok büyük bir sakatlık geçirdi. Binbaşı Fethi Gürcan, 1962 yılında Albay Talat Aydemir’in birinci darbe girişimi sırasında Muhafız Alayı Süvari Grup Komutanı’ydı. Harekete birliğiyle katıldı. Darbe bir süre sonra bastırıldı, Gürcan ordudan uzaklaştırıldı. Talat Aydemir,1963’te bir kez daha ihtilal teşebbüsünde bulundu. Operasyonun ikinci adamı Fethi Gürcan’dı. Bu darbe girişimi de bastırıldı. Fethi Gürcan idam edilen isimlerden biri oldu.
Futbol dünyamızda Aslan Nihat adıyla tanınan Galatasaray efsanesi Nihat Bekdik 1924 ve 1928 Olimpiyatlarında Türkiye adına sahaya çıktı. Yeşil sahalara vedası sonrası politikaya yönelen Bekdik, Demokrat Parti’den milletvekili oldu. 27 Mayıs darbesinde diğer DP’liler gibi tutuklanarak Yassıada’ya gönderildi. Daha sonra beraat etti.
Tıpkı Aslan Nihat gibi iki Olimpiyat gören Fenerbahçe efsanesi Zeki Rıza Sporel de TBMM koltuklarında milletvekili olarak oturdu. Bir milletvekilliği ise hakkında açılan soruşturma sebebiyle düşürüldü.
Eskrim tarihimizde özel bir yeri olan Fuat Balkan, 1924 Paris ve 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunları’nda bu branşta yarıştı. Osmanlı’nın istihbarat kuruluşu Teşkilat-ı Mahsusa’nın üyesi olan Balkan, Edirne ve Kocaeli milletvekili olarak TBMM’de yer aldı. 1956 ve 1960’da iki altın madalya alan ünlü güreşçimiz Mustafa Dağıstanlı, TBMM’de Adalet Partisi sıralarında oturdu.
1996, 2000 ve 2004 Olimpiyat Oyunları’nda mücadele eden ve iki altın madalya kazanan güreşçi Hamza Yerlikaya da siyasete yönelenlerden. FILA tarafından ‘asrın güreşçisi’ unvanı verilen Yerlikaya, AK Parti’den milletvekili oldu.
Halet Çambel, Suat Fetgeri Aşeni ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni Olimpiyatlarda temsil eden ilk iki kadın sporcudan biri. Çambel, 1936’da Berlin’de düzenlenen Oyunlarda eskrimde ülkemiz adına yarıştı. Belki kürsüye çıkamadı ama bu büyük spor sahnesindeki ilk kadınlarımızdan olması hem de bir protestosuyla tarihe geçti. Çambel BBC Türkçe’ye verdiği bir röportajda olayı şöyle anlatmakta: “Bize verdikleri Alman mihmandar sporcu kız, Bizi Hitler’e takdim etmeyi önerdi. Biz de Hitler rejimi olunca gelmezdik. Ancak hükümetimiz bizi gönderdiği için mecburen geldik, dedik. Bu yüzden mihmandarımızın önerisini kabul etmedik.”
Halet Çambel’in asıl iz bıraktığı alan ise arkeoloji oldu. Fransa’da öğrenim gören Çambel, 1939 yılında Yazılıkaya-Midas şehrindeki kazılara katıldı. Anadolu’da yapılan pek çok arkeolojik çalışma ve araştırmada yer alan Halet Çambel, 1947 yılından itibaren Karatepe-Aslantaş kazılarına katıldı. Kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından ortaya çıkan eserlerin korunması, restorasyonu ve sergilenmesi için büyük çaba harcadı ve Türkiye’nin ilk açık hava müzesi olan Karatepe-Aslantaş Milli Parkı’nın kurulmasını sağladı. 1960 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Prehistorya Anabilim Dalı’nı kurdu ve kürsü başkanı oldu. Çambel başarılı bir bilim insanı olmasının yanı sıra özellikle kazı yapılan bölgelerdeki halkın yaşamına dokunarak da büyük saygı kazandı.
1920’li yılların elit atletlerinden Şinasi Şahingiray, Türkiye rekorları ve şampiyonluklarla süslenen kariyerinde 1928’de özel bir sayfa açtı. Şahingiray, bu tarihte Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ın ev sahipliği yaptığı Olimpiyat Oyunları’nda 100 metrede ve 4×100 metrede yarıştı. Şahingiray, mimar kimliğiyle de değerli eserlere imza attı. İtalyan Vietti Violi ve Fazıl Aysu ile birlikte İnönü Stadyumu’nu tasarlayan isimlerdendi. Günümüzde Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’na dönüşen Spor ve Sergi Sarayı ile Ali Sami Yen Stadı, imzası bulunan diğer önemli yapılardı. Şinasi Şahingiray’ın mimari projesini hazırladığı bu yapılar uzun seneler ülke sporunun yükünü taşıdı. Galatasaray Lisesi’nde okuduğu dönemde arkadaşı Ayetullah Emin ile beraber ‘Kara Kedi’ adında bir dergi çıkaran Şinasi Şahingiray, Emin’in mecmua için çizdiği logoyu sarı-kırmızılı kulübün genel kuruluna getirdi. Üyelerin onayına sunulan çizim, Galatasaray’ın simgesi olarak kabul edilirken, Şahingiray da kulüp tarihinde özel bir yer aldı.
Biraz da sınırlarımızın ötesinden örneklere bakalım.. Johnny Weissmuller Olimpiyat tarihinin efsanelerinden biri. 1924 ve 1928 Olimpiyatlarında Amerika Birleşik Devletleri’ni yüzme ve su topunda temsil etti. Toplamda beş altın, bir de bronz madalya kazandı. Bu başarısıyla Holywood’un dikkatini çeken Weissmuller sinemada da ciddi bir şöhret kazandı. 12 serilik Tarzan filmlerinde başrol oynadı ve büyük beğeni topladı.
2.Dünya Savaşı’nın ünlü komutanlarından General George Patton 1912 Olimpiyat Oyunları’nda ABD’yi modern pentatlonda temsil etmiş olimpik bir sporcu.
James Bond serisinin unutulmaz filmlerinden Goldfinger’ın, şapkasıyla iyileri imha eden kötü adamı Harald Sakata’nın ABD adına yarıştığı 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’nda halterde bir gümüş madalyası bulunuyor.
‘Yıldız Savaşları’ üçlemesi ve ‘Yüzüklerin Efendisi’ serisindeki savaş sahnelerinde rol alan Bob Anderson, 1952 Olimpiyat Oyunları’nda eskrim dalında İngiltere’yi temsil etti. David Prowse’ın oynadığı Darth Vader karakterinin dövüştüğü sahneleri asıl canlandıran da Anderson’dı. Bob Anderson, Rusya’dan Sevgilerle, Zorro Efsanesi ve The Hobbit filmlerinde de kılıç eğitmeni olarak görev aldı.
Evde Tek Başına serisiyle tanınan oyuncu Hillary Wolf, 1996 ve 2000 Olimpiyatlarında ABD adına judo kategorisinde yarıştı.
Kraliçe 2.Elizabeth’in kızı Prenses Anne, 1976 Olimpiyat Oyunları’nda binicilikte Büyük Britanya’yı temsil etti. Anne’ın eşi Mark Phillips ve kızları Zara Phillips Olimpiyatlarda binicilikte mücadele veren ve madalya kazanan isimler.
Costas Gavras imzalı Z filminde yaşamı Yves Montand tarafından canlandırılan Yunanlı muhalif siyasetçi Grigoris Lambrakis, 1936 Olimpiyat Oyunları’nda erkekler uzun atlama ve erkekler üç adım atlamada ülkesini temsil etti.
Üç eşinden altı çocuğu bulunan, 2015’te ameliyatla kadın olarak dünyanın en tanınan transgender’ı haline gelen Caitlyn Jenner’ın öyküsü her yönüyle ilgi çekici. Aralarında üvey kızları Kardashian kardeşlerin de bulunduğu kalabalık ve ilginç ailenin yaşamını halka açan reality show ile şöhretini artıran Caitlyn Jenner, Bruce Jenner adıyla iki kez Olimpiyatlara katılırken, 1976’de erkekler dekatlonda altın madalyayı boynuna taktı.
20 Ekim 2024 - Kırmızı-beyaz-siyah bir Anadolu hikayesi
13 Ekim 2024 - Lejyonerlerin tarihçesi: Dalgakıran, bombacı ve Sabri Mahir’in film gibi öyküsü
8 Ekim 2024 - Şampiyonlar Ligi müziği bu kez Galatasaray’ın kadınları için çalıyor
9 Ağustos 2024 - ‘Süper’ kolay olunmuyor! 67 yıllık harika hikayede yeni sayfa