Fenerbahçe ‘Konferans’ aşkına… Rakip Twente
Fenerbahçe'nin birkaç aydır kadrosuna katmak için uğraş verdiği Hırvat kaleci Dominik Livakovic, sağlık kontrollerinden geçmek üzere İstanbul'a geldi. Dinamo Zagreb ve oyuncuyla her konuda anlaşan sarı-lacivertliler uzun uğraşlar sonucu milli kaleciyi kadrosuna kattı.
Yaz transfer döneminin hızlı takımlarından Fenerbahçe, kadrosuna bir başka dünyaca ünlü ismi kattı. Son Dünya Kupası’nda Hırvatistan kalesinde yaptıklarıyla dikkat çeken ve takımının 3. olmasında büyük rolü olan Dinamo Zagreb’in file bekçisi Dominik Livakovic sarı-lacivertli ekibe transfer oldu.
İlk olarak temmuz ayının ortasında oyuncuyla anlaşmaya varıldığı pek çok kaynak tarafından haberleştirilen Dominik Livakovic’in transferi o günlerin ardından adeta yılan hikayesine döndü. Zagreb ekibi, 2. turdan başladığı Şampiyonlar Ligi elemeleri sürecinde kalesini emanet etmek adına oyuncuyu kadroda tutmak istedi. Kulüplerin anlaşması son aşamaya gelmiş ve Fenerbahçe oyuncu tarafıyla prensip anlaşmasına varmıştı. Söylentiye göre 15 Temmuz’da Hajduk Split’e karşı oynanan ve 1-0 kazanılan Süper Kupa maçından sonra Livakovic taraftara veda etmişti. Ancak Zagreb oyuncuyu önce Şampiyonlar Ligi’ndeki Astana eşleşmesinde ardından da AEK eşleşmesinde oynatmak istediğini bildirdi. Bu süreçte alternatiflere yönelen Fenerbahçe’nin ismi hem Keylor Navas hem David De Gea ile anıldı. Liste başı Livakovic adına her Dinamo Zagreb maçı basında son maçı olarak ifade ediliyordu. Sürüncemeye giren süreç temmuz ortasından ağustos sonuna dek uzadı. Yolun sonunda Fenerbahçe mutlu sona ulaştı ve kalecisine kavuştu.
Dominik Livakovic, 9 Ocak 1995 tarihinde Hırvatistan’ın Zadar kentinde meydana geldi. Eski milli futbolcu Josip Skoblar’ın kuzeni Manuela Skoblar ve İnşaat Mühendisi Zdravko Livakovic’in oğlu olarak dünyaya gelen Dominik yeşil sahaya ilk adımını doğduğu şehirde atacaktı.
Zdravko’nun babası, yani Dominik’in büyükbabası bir radyolog ve Zadar Basketbol Kulübü’nün yöneticilerinden biriydi. Dolayısıyla Dominik, henüz küçük yaşlarda sporla tanıştı. Basketbolun da son derece yaygın olduğu Yugoslavya’da tercihi futbol olacaktı. Henüz 6 yaşında bu yola baş koyduğunu belirten Livakovic, kaleciliğe ise daha o yaşlarda adım attığını belirtiyor. 28 yaşındaki kaleci, küçükken içlerinde doktor, öğretmen ve mühendis olan son derece eğitimli bir aileden çıkmasına rağmen hiçbir şekilde okul hayatına zorlanmadığını söylüyor.
Söz konusu ailesi, Dominik’in başarılı bir sporcu olması ve hayallerinin peşinden koşması için her zaman destek olmuş. Bu destekle beraber şimdilerde İstanbul’a kadar uzanan hikaye Zadar’da başlamış. Dominik, 12 yaşında Zadar’ın altyapısında kaleyi korumak adına eldivenleri eline geçirmiş. Kaleci 2018’de verdiği bir röportajda o dönemler aldığı kararı “Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler okumak istiyordum. Futbol oynarken bunu bir kenara koydum ancak bir gün yapmak istediğim şey bu. Sanırım ailem de bugünlerde futbolu ön plana koyduğum için pişman değildir” diye anlatıyor.
2007’de Zadar’da başlayan kalecilik yolculuğu 2012’de Zagreb’e taşındı. Liva, NK Zagreb formasıyla profesyonel oldu. Burada 4 sezonda toplam 108 maça çıktı. Söz konusu maçlarda kalesinde 162 gol gören genç isim 28 maçta rakiplere geçit vermedi. Potansiyeli ülkenin en büyük takımı Dinamo Zagreb tarafından fark edilen Livakovic buraya 625 bin Euro karşılığında transfer oldu. 2015 yazında gerçekleşen transferin ardından bir sene daha NK Zagreb’de kiralık oynayan isim 2016 yazıyla beraber Dinamo’nun kalesine geçti.
İlk sezonuyla beraber takımın kalesindeki ana isim oldu. Toplam 28 maçta boy gösterdi. Bu maçların 13’ünde kalesini gole kapadı. 2017-18 sezonunda hem görev aldığı maç sayısı hem de performansı arttı. İlk Hırvatistan Ligi şampiyonluğu ve ilk Hırvatistan Kupası zaferi kendisine milli takım eldivenlerini getirdi. Dünya ikincisi olan kadroda yer aldı ancak forma giymedi. O takımın kalesini idolü olarak gördüğü ve kariyerinde büyük etkisi olduğunu söylediği Subasic koruyordu.
Yükselen performansı üst üste gelen şampiyonluklarla devam etti. Livakovic, Subasic dışında Iker Casillas, David De Gea ve Gianluigi Buffon gibi isimleri kendisine idol olarak gördüğünü belirteceği açıklamalar yapacaktı. Bir kaleci için henüz genç sayılabilecek bir yaşta Hırvatistan’ın en büyük takımının kalesini koruyor olmak kendisine Şampiyonlar Ligi seviyesinde de fazlasıyla büyük tecrübeler kazandıracaktı. Öyle ki 2016 ve 2023 arasındaki 7 senede Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde olmak üzere toplamda 74 maça çıkacak ve bu maçlarda 81 gol yiyip, 29 kez kalesini gole kapacaktı.
2019’da kulüp tarihine sezon başlangıcında en uzun süre gol yemeyen kaleci olarak geçecek ve 413 dakika boyunca kalesini gole kapatarak Drazen Ladic’in rekorunu tarihin tozlu sayfalarına gömecekti. Yeni rekor artık 535 dakikayla onundu. Kariyeri boyunca kurtardığı toplam 14 penaltının büyük kısmı kritik anlarda ve büyük maçlarda gelecekti. Alt yaş kategorilerinden itibaren kalesini koruduğu Hırvatistan’ın Milli Takım seviyesinde kalesine geçmek için Subasic’in yaşını almasını bekledi. 2018 Rusya kulübeye hapsolmuş vaziyette geçse de kendini dünyaya kanıtlayacağı fırsat 2022 Katar’da eline geçecekti.
“Dürüst olmak gerekirse büyük maçları oynamayı seviyorum. O maçlardaki adrenalini ve atmosferi hissetmeyi seviyorum. O zaman büyük konsantrasyona sahip olabiliyorum.”
Dominik Livakovic bu sözleri 2018 yılında söyleyecekti. Hırvatistan’ın en büyük takımında ve rakipleriyle arasında görece fark olan takımın geçirdiği 7 sezonun 6’sında şampiyon olmak, 2 kez de yerel kupayı kazanmak elbette özeldi. Fakat belirtildiği gibi rakipleriyle arasında belli bir fark olan kulüpte, bir sene içinde bahsettiği gibi kaç büyük maç oynayabilirdi? Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi arenası kendini bu açıdan kanıtlama şansı olduğu ve bunu da hakkıyla yaptığı yerlerdi. Gelin görün ki henüz 23 yaşında bu sözleri söylemiş bir kalecinin eline Dünya Kupası’nda en son 2. olmuş ülkesinin kalesini koruma fırsatı geçtiğinde; işte asıl sınav o zaman başlar…
Dominik Livakovic, 2022 Katar macerasının ilk maçında Fas’a karşı kalesini kapadı. İkinci maçta alınan 4-1’lik Kanada galibiyetinde ilk golünü yedi. Mağlubiyet halinde yolculuğun sona ereceği Belçika maçında biraz kaleci biraz da Romelu Lukaku’nun beceriksizliğiyle beraber sahadan yine alnının akıyla gol yemeden ayrılmayı başardı ve 0-0’lık sonuç Hırvatların turlaması için yeterli oldu. Son 16’da Japonlara karşı 120 dakikası 1-1 biten maçta penaltı atışları için kaledeydi. Japonya, 4 penaltının 3’ünü kaçırdı. Çeyrek final biletini kesen isim Livakovic’ti.
Çeyrek finalde rakip favorilerden Brezilya’ydı. 90 dakika 0-0, 120 dakika 1-1 bitti. Brezilya’nın ilk penaltısında Rodrygo, Livakovic’e takıldı. 4. penaltı için topun başına geçen Marquinhos vuruşu kaçırdı ve Hırvatistan 4 sene sonra tekrar yarı final aşamasına yükseldi. Yarı final her ne kadar istediği gibi geçmese ve Messi önderliğinde Arjantin Hırvatistan’a ağır gelip sahadan 3-0 galip ayrılsa da Livakovic turnuvanın unutulmaz aktörlerinden biri olmuştu. Nitekim üçüncülük maçında gruptaki rakip Fas’a karşı alınan 2-1’lik galibiyetle beraber 2018’deki gümüşün ardından 2022’de üçüncülük titriyle Dünya Kupası sonlanıyordu.
2022-23 sezonunun sonuyla beraber Livakovic Dinamo Zagreb’deki sözleşmesinin son senesine girdi. Bu da Avrupa takımlarının kendisine ilgisini artırdı. İspanya’dan Villarreal pazarlık masasına oturdu ancak sıkı pazarlıkçı Başkan Mamic, 10 milyon Euro’dan bir kuruş inmediği için bu ihtimal ortadan kalktı. Bounou’nun ayrılık ihtimaline karşı Sevilla’nın düşünebileceği ihtimal dışında Fenerbahçe de Livakovic’i hedefliyordu. Formu düşen Altay Bayındır’ın önüne alınması hedeflenen kaleci için sıkı pazarlık süreci henüz yaz ayları başında başladı. Temmuz ortasına gelindiğinde hem oyuncu tarafı hem de Dinamo Zagreb tarafı ikna edildi. Her geçen gün fiyatın düşüyor olması Fenerbahçe adına avantajdı ancak sezona psikolojik açıdan yıpranmış Altay Bayındır’la başlamak zorunluluk gibi görünüyordu.
Bu zorunluluğun sebebi Şampiyonlar Ligi’ne katılım için eleme oynayacak Zagreb’in kalecisiyle beraber bu aşamaları geçmek istemesiydi. Josip Sutalo’nun Ajax’a, forvet Petkovic’in bir diğer Süper Lig ekibi Trabzonspor’a transferi de bu sebepten ötürü askıda bekliyordu. Oysa 15 Temmuz tarihindeki Hırvatistan Süper Kupası maçının ardından Livakovic taraftara veda etmişti. Oyuncuyu Astana eşleşmesinde kalede tutmak isteyen Dinamo, diğer oyuncularla beraber Livakovic’i de kadroda tuttu. Astana’yı eleyen ekip AEK’le eşleşti. Bu sırada sosyal medyada “Son maçlara çıkıldı mı?” sorusu Fenerbahçe taraftarı arasında adeta viral oldu. Zira AEK eşleşmesinin ilk maçı çıkan taraftar olayları sonrası ertelenmiş bu da Livakovic’in olası gelişini ötelemişti. Fenerbahçe bu sırada Keylor Navas ve David De Gea gibi alternatiflerle bile iletişime geçmişti. Ancak Başkan Ali Koç’un tek hedefi olan Livakovic sabırla bekleniyordu. 19 Ağustos tarihi itibarıyla Zagreb, AEK’le rövanş maçını oynadı ve takım Şampiyonlar Ligi’ne veda etti. Sıradaki eşleşme Avrupa Ligi play-off aşamasındaki Sparta Prag’tı.
Çıkan haberler Fenerbahçe taraftarını çileden çıkaracak cinstendi. Altay Bayındır’ın Manchester United’a satışı gündemdeyken Livakovic transferinin artık bittiği konuşuluyordu. Ancak Dinamo tarafının oyuncuyu Prag eşleşmesinde de oynattıktan sonra göndermek istediği ortaya çıktı. Fenerbahçe cephesi bu teklifi birkaç saat düşündükten sonra olumsuz geri dönüşte bulundu. Kariyerinin büyük bölümünü Zagreb’de, tamamını ülkesi Hırvatistan’da geçiren Dominik Livakovic, iki ayı aşkın süre bekleyişin ardından 24 Ağustos’un öğle saatlerinde Fenerbahçe için sağlık kontrollerinen geçmek ve resmi imzayı atmak üzere İstanbul’a indi.
Çocukluğundan beri kaleci olmanın hayalini kuran, bu hayaline eriştikten sonra milli takımı dahil zirve mücadelelerinden eksik olmayan ve baskı altında her zaman daha iyi performans verdiğini söyleyen Dominik Livakovic artık Fenerbahçe’nin kalecisi. Baskı oranı düşünüldüğünde Fenerbahçe tam ona göre, kurulan kadronun kalitesi ve niteliği düşünüldüğünde o da tam Fenerbahçe’ye göre. Bu birlikteliğin meyvesinin tatlı mı acı mı olacağını görmek ise zamana kalmış…