Uygunsuz hareketleri yüzünden olimpiyat köyünden kovuldu, 20 yaşında spordan emekli oldu
Doğal stili ve ekipman kullanmamasıyla Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'na damga vuran gümüş madalyalı Yusuf Dikeç'ten şaşırtan bir açıklama geldi. Dikeç oyunlardan önce bozulan tabancasını tanıdık bir tornacıya tamir ettirdiğini söyledi.
Paris 2024’te karışık takım 10 metre havalı tabanca kategorisinde Şevval İlayda Tarhan’la birlikte gümüş madalya kazanan, atışı esnasında kameralara ekipmansız, doğal ve karizmatik görüntüsüyle yansıyarak dünya kamuoyunun gündemine oturan Yusuf Dikeç bir kez daha sporseverleri şaşırttı.
Anadolu Ajansı’na konuk olan ikiliden Dikeç “Olimpiyata gitmeme üç gün kala silahımın tetiği kırılmıştı. Firmaya söyleseniz kargoyla göndermesi yaklaşık bir hafta sürecek. Levent diye çok iyi bir arkadaşım var. Ona gittim, çok iyi tornacıdır. Çocuk sabaha kadar uyumadı ve bunu yaptı” dedi. Kendisini “doğal atıcı” olarak tanımlayan ve bu nedenle yardımcı ekipman kullanmayı tercih etmeyen Dikeç’in tamir yöntemlerinin de doğal olması şaşırttı.
Görme sorunu sebebiyle atıcılığı bırakma noktasına kadar geldiğinden de bahseden Dikeç şöyle dedi:
“Gözle ilgili sıkıntım vardı. Çok göz doktoruna gittim. Miyop astigmat var. Yaş ilerledikçe yakını da göremiyoruz. Doktora ilk gittiğimde atışı anlatıyordum. Bakıyor, normal bir göz derecesi veriyordu. 1,5-2 yıl önce bir hocayla tanıştım. Bana çok zaman ayırdı. Muayenehanesine silahımı ve hedefi götürdüm. Uzak gözlüğünü verdiğinde yakını göremiyoruz. Yakın gözlüğünü taktığımızda uzağı göremiyoruz. Haftalarca çalıştık ve ortaya bir ürün çıkardık. Hatta o dönem atıcılığı bırakma noktasına da gelmiştim. O gözlükle devam ettim ve bu madalya çıktı. Yani bu işte ekip olmadan madalya çıkması, başarı gelmesi çok zor” dedi.
Dünya gündemine gelmesi sonrası hayatında neler değiştiği sorusu yöneltilen Yusuf “Hayatımda çok fazla değişik bir şey yok. Ne değişti? Bu tişört değişti, bu yeni. Bir de en önemlisi tabii olimpiyat madalyası. Üç gün önce Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi’ne gitmiştim. Oradaki genç arkadaşlar da aynı soruyu sordu. Onlara ’15 gün önce de yine burada aynı yemeği yiyordum, aynı suyu içiyordum, sizlerle konuşuyordum. 20 gün sonra da aynı’ dedim. İnşallah bu çizgimiz bozulmaz. Başarı hiçbir zaman benim demedim, ülkemizin başarısı bu. Bu başarıyı seven herkesle paylaşıyorum. Güzel şeyler paylaştıkça çoğalır” yanıtını verdi.
Yusuf Dikeç olimpiyat öncesi hesabının bile bulunmadığı sosyal medyada en çok konuşulan isim olması için de “Sosyal medyayı aktif kullanan biri değilim. Ancak çağımız bunu gerektiriyormuş, farkına vardım. (Sosyal medya hesabı) Açmamın sebebi de Yusuf Dikeç olarak değil de Türkiye Cumhuriyeti’ni ve güzelliklerini paylaşmak. İş tekliflerine gelince, çok arayan soran oluyor. Tabii ki bir çizgimiz var. Yüksek teklifler de var. Her ne olsa da bu çizgimizi değiştirmeyeceğiz. Ülkemizi ön planda tutacağız” dedi.
Dikeç’le birlikte yaptığı atışlarla Türkiye’ye gümüş madalya kazandıran Şevval İlayda Tarhan ise “Birçok sporcu gibi daha fazla olimpiyat madalyası istiyorum. Olimpiyat rekorları daha fazla tabii ki istiyorum. Çok uzun bir kariyer hedefliyorum. Kendi branşımızda 10’uncu olimpiyatına katılmış bir sporcu var. Bir hedefim de onun rekorunu kırabilmek. Uzun bir yolculuk görünüyor. Umarım istediğim gibi de ilerler. Benim için Yusuf ağabeyin anlamı çok büyük. Spor dışında da ağabey-kardeş gibiyiz. Ne zaman, neye ihtiyacımız olsa birbirimizi rahatça arayabildiğimiz, çok rahat sohbet edip dertlerimizi paylaşabildiğimiz bir ilişkimiz var. Tam anlamıyla ağabeyim gibi görüyorum kendisini ve çok da seviyorum. Benim için çok kıymetli. Aramızdaki yaş farkından dolayı Yusuf ağabeyin bir gün bırakıp gidebileceği gerçeği beni biraz üzüyor” dedi.