Paris 2024 dünyanın en çok beğenilen ve en çok nefret edilen Olimpiyat Oyunları olarak tarihe geçecek. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron açılış töreninde “This is France” dedi. Ama dünya basını törenle ilgili net değildi ya nefret ettiler ya da bayıldılar. Ekran karşındakiler kültürün, edebiyatın, sanatın, devrimlerin Fransa’nın paltosu altından çıktığının vurgulandığı bir şov izledi, ama seremoninin yaratıcısı 42 yaşındaki Thomas Jolly kimilerine göre bir Fransız Devrimi gerçekleştirdi, kimilerine göre de bir fiyaskoya neden oldu.
Fransa tarihin her döneminde sanatın, bilimin, düşünce dünyasının, modanın, politikanın kaynağı oldu. Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu sayılan Pierre de Coubertin de bir Fransız. Aslında o Fransız ordusunun Almanya karşında yenilmesini Fransızların fiziki kondisyonun düşüklüğüne ve eğitimsizliğine bağlıyor ve buna çözüm yolları arıyordu. Diğer taraftan da dünyadaki savaşların sona ermesi için ne yapılabileceğine kafa yoruyordu.
De Coubertin Antik Olimpiyatlar’da oyunlardan üç ay önce başlayan ve oyunların bitiminden beş gün sonraya kadar devam eden “ekecheiria” yani ateşkesin modern çağda da uygulanabileceğini düşünerek 1894’te Uluslararası Spor Kongresi’nde 2000 delegenin oyuyla Olimpiyat Oyunları’nın yeniden başlatılması kararını aldı.
Karardan dört yıl sonra da 14 ülke ve 241 sporcunun katılımıyla 1896 Atina Olimpiyat Oyunları yapıldı. De Coubertin’in Olimpiyat mottosu “Citius-Altius-Fortius -Daha Hızlı-Daha Yüksek- Daha Güçlü” olarak belirlenmişti.
Ancak ilerleyen günlerde bir sorun baş gösterdi. De Coubertin’in Olimpizm tanımı içine sadece erkekleri alıyordu. Ona göre kadınlar Olimpiyat oyunlarında sadece sporculara çiçek takdim edebilirdi o kadar. Onlar için kadın en çok hemşire olabilirdi veya yardım kuruluşlarında gönüllü çalışmalar yapabilirdi.
Bir kadının erkekler gibi spor yapması, kaslarını güçlendirmesi, koşması, atlet olması düşünülemezdi. İnce ve narin bedenleri sporu kaldıramazdı, bu nedenle kadının yeri eviydi.
Feminizmin kurucularından Simone de Beauvoir’in İkinci Cinsiyet adlı kitabını yazmasına 53 ve Virginia Woolf’un Kendine Ait Bir Oda’yı yazmasına 33 yıl vardı. O nedenle 1896 Atina Olimpiyatları’na kadın sporcuların alınması yasaklanmıştı. Olimpiyatların kurucusu Pierre de Coubertin öyle ileri gitmişti ki “kadının teri arenadaki kumu bile kirletiyor” demişti.
2024 Paris Olimpiyat Oyunları açılış töreninde 10 Fransız kadının altın heykelleri Seine Nehri’nin sularından yükseldi ve tüm dünya önünde itibarları iade edildi. Açılış Enchanté, Synchronicité, Liberté, Egalité, Fraternité, Sororité, Sportivité, Obscurité, Solidarité isimli 10 bölümden oluştu.
Sororité yani kız kardeşlik bölümünde tarihe damga vuran 10 kadın Olympe de Gouges, Alice Milliat, Gisèle Halimi, Simone de Beauvoir, Paulette Nardal, Jeanne Barret, Louise Michel, Christine de Pizan, Alice Guy ve Simone Veil belki de ilk kez yan yana görüldü.
Peki kimdi bu 10 kadın?
Olympe de Gouges Fransız devriminin destekleyicisi, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları savunucusuydu. Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yazdı ve bunun bedeli olarak 1793’te asıldı.
Gisèle Halimi feminist avukat ve politikacı. Kadınlara kürtaj hakkının verilmesi için çalıştı. 1971’de Simone de Beauvoir’in kaleme aldığı ve 343 kadının imzaladığı “ben yasadışı kürtaj yaptırdım” kampanyasının destekçisi oldu. Bildiriyi imzalayanlar arasında Catherine Deneuve, Jeanne Moreau, Françoise Sagan, Agnes Varda da vardı. Charlie Hebdo Dergisi kampanyaya katılan kadınları “bu 343 sürtüğü kim hamile bıraktı” kapağıyla hedef aldı, ama 1974’te Fransa’da kürtaj yasallaştı. Ömrü boyunca kadın hakları için çalıştı. Halimi 93 yaşında son nefesini verene kadar “bir sonraki mücadelemiz ne olacak” diyordu. Jean Paul Sartre’in sekreteri Claude Foux ile evliydi.
Paulette Nardal Sorbonne Üniversitesi’nde okuyan ilk siyahi öğrenci oldu. Siyahi hakları ve kadın hakları savunucusuydu.
Jeanne Barret kâşif, 1700’lerde gemiyle dünyanın çevresini gezen ilk kadındı. O yıllarda bunu yapabilmek için erkek kılığına girmesi gerekti.
Louise Michel Paris Komünü’nün feminist üyesiydi. Hayatı boyunca erkekler tarafından ezilen kadınların hakları için mücadele etti.
Christine de Pizan Avrupa’nın ilk profesyonel kadın şairi, feminizmin erken dönem temsilcilerindendi.
Alice Guy ilk kadın yönetmen. 1896’da ilk filmi La Fée aux Choux’yu çekti, 1906’da Les Résultats du Féminisme adlı feminist filmi çekti.
Simone Veil öldüğünde Fransa’da bayraklar siyah şeritle kaplandı ve yarıya indirildi. İnsan hakları ve kadın hakları koruyucusuydu. Auschwitz’ten kurtulduktan sonra hukuk okudu ve kendini insan haklarına adadı.
Simone de Beauvoir feminizmin kurucusu, yazar, filozof. İsmi kadın hakları ve Fransa ile özdeşleşmiş bir efsane.
Alice Milliat yüzücü, kürekçi, hokeyci kadın sporunun öncüsüydü. Olimpiyatların kurucusu Pierre de Coubertin ile kadınların Olimpiyat Oyunları’na alınması için mücadele etti. Atletizmde kadınların yarışması için ısrar etti, ancak De Coubertin gücünü kullanarak uluslararası spor federasyonlarına kadınların kontrol altına alınması gerektiğini bildirdi. 1917’de Kadın Kulüpleri Federasyonu’nu kurdu. Tarihler 1936’yı gösterdiğinde Coubertin kadınların oyunlarda sadece çiçek vermesi gerektiğini, sporcu kadınların görünüşlerinin korkunç olduğunu söylüyordu. O yıl Olimpiyatlara sadece iki kadın sporcu katılabildi.
Kadınların tüm branşlarda sporcu çıkarabilmesi için tarihin 2021 olması gerekecekti. 1970’lere kadar kadın sporcu oranı yüzde 15’i geçemedi. Kadın ve erkek oyuncu sayısı ancak 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarında ilk kez eşitlendi. Bu yıl 32 farklı spor dalında 306 etkinlikte ilk kez aynı sayıda erkek ve kadın oyuncu yarışacak. Ayrıca bu yıl dört yeni spor dalı break dans, tırmanış, kay kay ve sörf oyunlara eklendi.
Gelelim biraz Olimpiyat dedikodularına…
Dün kiminle konuşsam herkes Vakko’nun Olimpiyat Milli Takımı için hazırladığı kıyafetleri konuşuyordu. Sosyal medyada kıyafetlerin Oburiks’in çizgili pijamasına, kimi Gaffur’un pijamasına, kimi Arjantin bayrağına, kimi İsrail kimi Yunan bayrağına, kimi toplama kamplarındaki mahkumların kıyafetlerine benzetti.
Türkiye’de lüks modanın sembolü Vakko’nun nasıl böyle bir koleksiyon hazırlayabildiğini anlamak mümkün değil. Herkes Vakko’yu eleştirirken 1924 Paris Olimpiyat Oyunları anısına yapılan ve Olimpiyatların resmî sitesinde satışa sunulan Lacoste Heritage serisi kıyafetlerin Çorlu’da Eren Holding tarafından üretildiğini fark ettim. Bir Çorlulu olarak memnuniyet duydum. Onca dünya markası içinde Moğolistan takımının enfes kıyafetlerini üreten Ulanbaturlu Michel & Amazonka markasına şapka çıkarmamak da haksızlık olur.
Bu yıl 33’üncüsü düzenlenen Paris 2024 Olimpiyat Oyunları tarihinde ilk kez stadyumun dışına taşındı. Fransa böylece Olimpiyat Oyunları’na da yeni bir eşik atlattı. Açılışın her sahnesi Fransa tarihine ait bir tablo gibi düşünülmüştü. Şüphesiz Fransa gibi Katolik bir ülkede bir grup Leonardo da Vinci’nin “Son akşam yemeği” tablosunu temsil eden drag queenleri görünce çok sert tepkiler gösterdi. Aşırı sağcılar gösterinin dini değerlere ve Fransız milli değerlerine yapılan bir saldırı olduğunu açıkladı. Aslında açılış yerinden seremoniye tüm Olimpiyat geleneği alt üst olmuştu. Öyle ki açılış seremonisinin sonunda Olimpiyat Bayrağı bile göndere ters çekildi.
Olimpiyatlarda Fransız devriminin bir ayağı Olimpiyat köyünde avokadonun yasaklanması oldu. Üretilirken çok su tüketildiği ve ithal edildiği için sporcular oyunlar süresinde avokado yiyemeyecek.
Takımların Seine nehri geçişi sırasında Güney Kore, Kuzey Kore olarak tanıtılarak skandala neden oldu. Moulin Rouge dansçıları Lady Gaga’ya eşlik ettiği için gece kulübü tarihinde ikinci kez kapandı.
Olimpiyat Oyunları Komitesi Başkanı Tony Estanguet açılıştan sonra “Hepimiz farklıyız ama hepimiz birlikteyiz, bunu göstermek istedik” dedi. Seremoni Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Spor Bakanı Amelie Oudea-Caster’ye samimi öpücüğüyle noktalandı.
Paris 2024 Marie Antoinette ile, Edith Piaf’ı ile Louis Vuitton Malette ile, Mona Lisa ile kültürü, sanatı, içeriği ve tarihteki yeriyle şüphesiz uzun yıllar konuşulacak.
Unutmadan Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na tepki gösteren homofobiklere bir bilgi; 2028 Olimpiyat Oyunları Los Angeles’ta yapılacak.
Olimpiyat Oyunları’nı seyrederken kulağımız Orhan Ayhan’ın sesini arasa da umarım oyunlar bittiğinde tüm bunları unutup Milli Olimpiyat takımımızın madalyalarını konuşabiliriz.
1 Aralık 2024 - 16. Yüzyılda bir papaz, 21. yüzyılda bir papazın kızı Avrupa tarihini değiştirdi
17 Kasım 2024 - Bu gemiyi birlikte yüzdüreceğiz
10 Kasım 2024 - Nuri Şahin Beşiktaş’a transfer olsa kimin takım arkadaşı olacaktı?
3 Kasım 2024 - Hangi sergi daha açılmadan 32 bin bilet sattı?