Bir zamanlar resim, heykel, müzik, mimari ve şiir de 'olimpik spordu' biliyor muydunuz? Peki ne oldu da sanat olimpik bir yarışma konusu olmaktan çıktı? Çok ilgi çekici bir öykü.
Paris’te gerçekleşen 33.Olimpiyat Oyunları’nın ilk haftasını geride bıraktık. Bugün Olimpiyat Oyunları sadece spor yarışmaları olarak bilinse de aslında 1912-1948 yılları arasında yapılan Olimpiyat Oyunları’nın içinde sanat yarışmaları da vardı. Modern Olimpiyatların fikir babası Pierre de Coubertin insanlığın savaşlardan uzaklaşıp zihinsel gelişime odaklanması için sporun yanında sanatın da Olimpiyat Oyunları içinde yer almasını istedi. Pierre de Coubertin kendisiyle yapılan bir mülakatta “bir sonraki adımı atmanın ve olimpiyatları orijinal güzelliğine kavuşturmanın zamanı geldi. Olympia’nın parlak zamanlarında, güzel sanatlar olimpiyat oyunları ile uyumlu bir şekilde birleştirilerek görkemi yaratılırdı. Bu bir kez daha gerçeğe dönüşmelidir” diyordu.
Bu fikirden yola çıkarak 1912 Stockholm Olimpiyat Oyunları ile birlikte sanat da artık yarışma kategorisindeydi. Olimpiyat Oyunları’nda sanat beş dalda temsil ediliyordu. Resim, heykel, müzik, mimari ve edebiyat. Bu yarışmalar sporun fiziksel mükemmelliğini sanatsal yaratıcılıkla birleştirmeyi amaçlıyordu. Jüri üyelerinin objektif bir değerlendirme yapabilmesi için sanatçılar Olimpiyat Oyunları’na kendi isimleriyle değil takma isimlerle ve spor alanında yaptıkları daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş eserlerle katılıyorlardı. 1912 Stockholm Olimpiyatları’nda sanat kategorisinde sadece 35 kişi yarışacaktı. Pierre de Coubertin de takma isimle katıldığı bu oyunlarda “Ode au Sport” şiiriyle altın madalya kazandı.
1912 yılında Olimpiyat Oyunları’nın ilk posteri yapıldı. Poster için açılan yarışmayı Olle Hjortzberg kazandı. Hjortzberg aslında kendisini Hıristiyan sanatına adamış bir kilise ressamıydı. İsveç Kraliyet Akademisi’nde eğitim gördü. Doğu ve Bizans sanatı ilgi alanıydı. Doğu sanatını yakından görmek için Suriye ve Filistin’e gitti.
Stockholm’de Katarina Kilisesi’nin vitraylarını tasarladı. Klara Kilisesi’nin tavanlarını İsa’nın hayatından sahnelerle süsledi. Birçok İsveç kilisesinin duvarlarına resimler yaptı, sunaklar tasarladı. Ancak 1912 Stockholm Olimpiyatları için tasarladığı posterin üstündeki çıplak erkek figürü Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından cüretkâr bulundu. Komite Olle’den erkek cinsel organının üstünü kapatması istediyse de posteri Hollanda ve Çin dahil birçok ülke sansürledi. Hatta İsveç ahlaksızlıkla suçlandı. Böylece Olimpiyat Oyunları’nın ilk posteri de sansürden payına düşeni alacaktı.
1912 Olimpiyat Oyunları’nda daha önce atıcılıkta altın madalyası bulunan Walter Winans heykel dalında da olimpiyat şampiyonu olarak hem sanat hem de spor dalında madalya kazanan ilk kişi oldu.
1924 Paris Olimpiyat Oyunları’nda sanat kategorisinde katılımcı sayısı 135’e yükseldi. O yıl sanat olimpiyatlarının jüri koltuğunda Paul Valéry, İgor Stravinsky, Paul Claudel gibi efsane isimler vardı. Aale Tynni 1912-1948 yılları arasında yapılan sanat olimpiyatlarında altın madalya kazanan tek kadın sanatçı oldu. Sanat olimpiyatları boyunca sadece 11 kadın bu yarışmalara katıldı.
Bugün dünyada en çok bilinen İsa heykellerinden bir olan Rio de Janeiro’daki Kurtarıcı İsa Heykeli’ni yapan heykeltıraş Paul Landowski de 1928 Amsterdam Olimpiyatları’nda Le Boxeur Tombé eseriyle altın madalya kazandı. Aynı yıl Amsterdam Olimpiyatları Stadyumu’nu tasarlayan Jan Wils mimari dalında altın madalya kazanacaktı.
UEFA Kupası’nı ve Kış Olimpiyat Oyunları madalyasını tasarlayan İsviçreli sanatçı Alex W. Diggelmann de sanat olimpiyatı kazanmış bir tasarımcıdır. Alex üç madalya kazandı: 1936’da Arosa I Placard adlı posteriyle altın, 1948’de ise iki ticari posterle gümüş ve bronz madalya aldı. Alex, Danimarkalı yazar Josef Petersen ile birlikte sanat olimpiyatlarında üç madalya kazanan iki kişiden biriydi. Sanat Olimpiyatları’nın en başarılı sanatçısı kabul edilen Lüksemburglu ressam Jean Jacoby 1924’te Étude de Sport adlı tablosu ve 1928’de Rugby adlı çizimiyle altın madalya kazandı.
Ancak sanat yarışmaları 1948’de sona erdi. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin amatörlük politikası nedeniyle profesyonel sanatçıların yarışmaya katılması mantıksız bulundu ve bu yüzden sanat yarışmaları kaldırıldı. 1952 Helsinki Olimpiyatları’nda sanat yarışmaları yerine sanat sergisi düzenlendi ve bu gelenek günümüze kadar devam ediyor.
Meraklısı için efsane Olimpiyat filmleri
Ateş Arabaları, 1981.
Cep Herkülü Naim, 2019.
Rüzgârın Oğlu, 2016.
Münih, 2005.
Nadia, 1984.
Ben Tonya, 2017.
3 Kasım 2024 - Hangi sergi daha açılmadan 32 bin bilet sattı?
23 Ekim 2024 - Contemporary İstanbul açıldı, koşun
20 Ekim 2024 - Susan Sontag’ı ağlatan ünlü Türk sanatçısı kim?
13 Ekim 2024 - Banka hafızasından sanat olur mu?
6 Ekim 2024 - İstanbul sanat kaynıyor: İsteyene Picasso, isteyene Leydi Di, olmadı Bardot!