Türkiye’nin cari işlemler açığı azalırken, net hata noksan kaleminden döviz çıkışı iyice arttı; iki ayda 10.5 milyar doları buldu. Bunun son dönemde artan altın kaçakçılığından kaynaklanıp bir kısmının yastık altına dönme ihtimali yüksek görünüyor.
Türkiye’nin cari işlemler açığı azalırken, net hata noksan kaleminden döviz çıkışı iyice arttı; iki ayda 10.5 milyar doları buldu. Kaynağı belirsiz bu döviz çıkışının son dönemde artan altın kaçakçılığından kaynaklanıp bir kısmının yastık altına dönme ihtimali yüksek görünüyor.
Merkez Bankası, eylül ayı cari işlemler dengesi verilerini dün açıkladı. Buna göre cari işlemler dengesi eylülde 2,99 milyar dolar fazla verdi. Bu piyasa beklentilerinden daha iyi bir tabloyu ortaya çıkarırken, Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bu gelişmeyi öven açıklamalar yaptılar. Cevdet Yılmaz, bu yıl için cari açığın milli gelire oranının yüzde 1.7 oranında hedeflendiğini, gelişmelerin bu rakamın yıl sonunda, hedeften da daha iyi; yüzde 1 rakamına ineceğini gösterdiğini söyledi.
Cari açıktaki olumlu gelişmelerin, başta döviz rezervi olmak üzere birçok katkısı bulunduğunu belirten Şimşek ise üst üste dört aydır cari fazla verildiğini yıllık bazda 2023 Mayıs ayından bu yana iyileşmenin 46 milyar doları bulduğunu belirterek, kendi dönemine atıfta bulundu. Şimşek, bundan sonra da bu açığın azalmaya devam edeceğini belirtirken iktisatçılar son çeyrekte bu kadar cari fazla olmayabileceğini mevsimsel olarak böyle bir trend olduğunu, ayrıca turizm gelirlerinin etkisinin azalacağını hatırlattılar.
Aylık cari fazla verilip yıllık cari açık rakamı azalırken, ağustosta olduğu gibi eylülde de giderek artan bir net hata noksan kalemi çıkışı görüldü. Eylülde net hata noksan kalemi 6,24 milyar dolara çıkarken, ağustostaki net hata noksan çıkışı da 4.38 milyar dolar olmuştu. Ocak-Eylül döneminde bu kalemde meydana gelen açık ise toplam 20,7 milyar doları buldu. 20.7 milyar dolarlık açığın yarısı bu iki ayda oluştu.
Net hata noksan kalemi, ödemeler dengesi bilançosu dengelenirken kaynağı belli olmayan girişler ya da çıkışlar olduğunu gösteriyor. Ödemeler dengesi bilançosu cari denge ve finansman dengesinden oluşurken, en son rezervler ile bilançoya son şekli veriliyor ve burada açık varsa net hata noksan çıkışı, fazla varsa net hata noksan girişi olarak bilançoya yazılıyor.
Finansman kalemleri genellikle bankalardan alınan şeffaf verilerden oluşuyor. O nedenle de cari açıkta, yani mal ve hizmet kalemlerinde bir hata olması daha büyük ihtimal olarak görülüyor. Genel olarak net hata noksan artıya geçince, dışarıdan sistem dışı döviz geldiği, eksi olursa bu kez de sistem dışı döviz çıkışı olarak değerlendirme yapılıyor. Özetle; ağustos ve eylülde sistemin dışına, büyük ihtimal yurt dışına döviz çıkışı olduğu söylenebilir.
Bu çıkışın bir nedeni yasal olmayan ithalat, yani kaçakçılık olabilir. Bu çıkış için ihtimallerden biri de çekilen dövizlerin yastık altına gitmesi yani dövizin sistem dışına kaçması olarak sayılabilir.
Bu iki aya baktığımızda ‘bir milletvekilinin kaçak sigara olayı’, ‘eski bir bakan yardımcısının refakatçisi, eski özel kaleminin altın kaçakçılığı yaparken yakalandığı’ haberlerini hatırlıyoruz. Bu iki ayda da altın fiyatlarında önemli artışlar olmuştu. Bakan Şimşek cari açığı düzeltmek için altın ithalatına disiplin getirdi ve lisanslı oyunculara kota vererek altın ithalatını kısıtladı. Bu nedenle de altın fiyatının arttığı, talebin yükseldiği dönemlerde, içerideki altın fiyatlarıyla, örneğin Dubai’deki altın fiyatları arasındaki farkın iyice açıldığını gördük.
Dolayısıyla bu kadar yüksek net hata noksan kaleminin ilk akla getirdiği şeyin, artan altın kaçakçılığı olması normal. Yani döviz yurt içinde alınıyor, Dubai’ye gidiliyor oradan altın alınıp kayıt dışı, daha doğru kaçak yollardan ülkeye geri getirilip satılarak, aradaki fark bu kaçakçılığı yapanın cebine giriyor. VIP yoluyla birçok mevcut ve eski yasama üyelerinin bu kaçakçılığa adlarının karıştığı, geçen ay kulislerde yoğun olarak konuşulmuştu.
Bu açıdan bakıldığında aslında kaçak yollardan ithalatın arttığı, yani altın ithalatındaki, dolayısıyla cari açıktaki azalmanın, aslında göründüğü kadar olmayıp, fiili olarak açığın daha fazla olduğu söylenebilir. Buna, kaçak yollardan getirildiği için, aynı zamanda vergi kaybı da eklenebilir.
Bazı analistler bu yıl seçim öncesinde tedirginlik nedeniyle net hata noksan kaleminin eksi verdiğini, ancak seçim sonrasında net hata noksanın artıya geçtiğini hatırlattılar. Dolayısıyla kesin bir görüş oluşturmak için, bundan sonraki aylarda neler olacağını bakmak gerek. Altın fiyatlarının düşüşe geçmesi de, bu kez sisteme girişleri artırır mı diye bakmak gerekecek. Kısacası; kurallı ve hukukun işlediği bir idari sistem yoksa, koyduğunuz kurallar zorlamaysa, su akıp yolunu buluyor. Kaçakçı kar ediyor, vergisi de alınmadığı için, olan yine halka oluyor.