KİT’lerde bitmeyen reform için yeniden düğmeye basıldı
Şimşek’in Derviş gibi uluslararası piyasalarla yakın ilişkide olmasının Cumhur ittifakı ortağı MHP’nin tepkisini çektiği de biliniyor. O dönemi hatırlamak, “yerli halk” tartışması için anlamlı olabilir.
MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dün 23 Nisan konuşmasındaki “müfsit zihniyet” çıkışı, 2002 yılında koalisyon hükümeti döneminde uygulanan ekonomi politikalarına itirazını hatırlattı. MHP’den, bazı gazetecilere, bu çıkışın Bakan Mehmet Şimşek’e değil, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarına yönelik olduğu söylendi ama MHP bu konuda resmi bir açıklama da yapmadı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, kendi onayının da olduğu IMF programı kapsamında, ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş’in uyguladığı politikalara karşı çıkmış, koalisyonu bozup erken seçim çağrısı yaptığı süreçte en çok kullandığı argüman ekonomi politikaları olmuştu. Sonunda Kemal Derviş 2002 Ağustos ayında Bahçeli ile uzlaşmazlığının büyümesi üzerine istifa etmişti.
Devlet Bahçeli, dün yayımladığı 23 Nisan mesajında, “Ülkemizi fiilen işgal altında gösterme projelerini hazmetmek mümkün değildir. Türkiye milletini “yerel halk” ifadesiyle değersizleştirmeye hizmet eden müfsit zihniyetin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asıl sorumlusu olduğunu hiç kimse inkar edemeyecektir” dedi.
Bu sözler, yaklaşık bir haftadır Bakan Mehmet Şimşek’in ABD’deki bir toplantıda söylediği “locals” kelimesinin çevirisi olarak “yerel” söylemi tartışılırken geldi. Bahçeli’nin bu açıklamasından yaklaşık 2 saat önce de Hazine ve Maliye Bakanlığı açıklama yapıp, “locals” sözcüğünün finans terminolojisinde “yerli yatırımcı” anlamında kullanıldığını, yerli yatırımcıları enflasyonun ineceği konusunda inandırmak gereği üzerinde dururken Bakan Şimşek’in bu sözcüğü kullandığını hatırlattı.
Bakan Şimşek’in yabancı finans çevrelerinin olduğu toplantıda kullandığı locals sözcüğü üzerine, yaklaşık 5 gündür medyada spekülasyonlar yapılırken, Bakanlık bu konuda bir açıklama yapma ihtiyacı duymamıştı. Ancak bir siyasi parti liderinin bu sözcükle ilgili tartışmalara katılıp, dün yaptığı açıklamalar üzerine, “Teknik bir sözcüğün siyasete malzeme yapılmaya başladığı” kanısına varılarak, Bakanlığın böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duyduğunu öğrendik. Bakanlık açıklamasında, bu ifade nedeniyle Bakan Mehmet Şimşek’e atfedilen “tuhaf ve akıldışı” söylemlerin kabul edilemeyeceği belirtilmişti. Tüm gün ABD’de yatırımcı toplantılarına katılan Şimşek, bakanlığın açıklamasını iki saat sonra retweet yaptı.
Tüm medyada Şimşek’in ABD’deki sözleri konuşulup, bunun yerel halk anlamına geldiği yazılırken, Bahçeli’nin “yerel halk” sözü kullananlar için yaptığı bu çıkış, herkes tarafından, ister istemez, Bahçeli’nin Mehmet Şimşek’i hedef aldığı biçiminde yorumlandı. Bu yorumlar yapılırken Gazete Pencere’den Yavuz Oğhan, MHP’lilerle konuştuğunu, metnin yazılımına katılan MHP’li yöneticilerin “iletişim kazası” diyerek, muhatabın İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları olduğunu söylediklerini aktardı.
MHP’nin X sitesinde konuyla ilgili eski, Ekrem İmamoğlu’nun BM Mülteciler Yüksek Komiserliğiyle yaptıkları projeden söz ederken “mültecilerle yerel halkın birlikte yaşamasına ilişkin alınacak tedbirler”den söz ettiği bir video yayımlandı. Buna rağmen Bahçeli’nin sözlerinin Bakan Mehmet Şimşek’e yönelik olduğu yorumları devam etti. Çünkü bu dolaylı yollardan verilen mesajlara rağmen MHP Genel Merkezinden “Bahçeli’nin sözlerinin Mehmet Şimşek’e yönelik olmadığı” konusunda resmi bir açıklama yapılmadı.
2001 yılı sonunda yaşanan krizden sonra ülkeye çağrılan, eski Dünya Bankası başkan yardımcılarından Kemal Derviş, ekonominin sorumluluğunu üstlenmiş, mevcut programı güçlendirerek, IMF’den yüklü miktarda kaynak sağlamıştı. Bununla birlikte Derviş’in özellikle radikal yapısal programları devreye sokması ve uygulanan programa aykırı, bakanlıklardan gelen kararlara karşı çıkması, Bahçeli’nin tepkisini çekmişti. Derviş geldikten sonra Bahçeli’nin adım adım ekonomi politikalarına karşı çıkışını izledik. Derviş MHP’li bakanlarla sık sık karşı karşıya geldi.
Derviş’e ve ekonomi politikalarına karşı çıkışla başlayan MHP’nin koalisyon içindeki uzlaşmaz tutumu, son olarak Bahçeli’nin erken seçim isteyip koalisyonu bozmasıyla sonuçlandı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Derviş benzeri reform uygulamaları istediği bu nedenle piyasalarda kendisine güven duyulduğu biliniyor. Şimşek’in Derviş gibi uluslararası piyasalarla yakın ilişkide olmasının Cumhur ittifakı ortağı MHP’nin tepkisini çektiği de biliniyor.
Bu kapsamda Türkiye’nin kara parayla mücadele kapsamında yer aldığı gri listeden çıkıp, yabancı sermayenin gelmesi için Şimşek’in büyük çaba içerisine girmesinin de, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakın duran MHP yönetiminde tepkilere neden olduğu da, uzun zamandır konuşuluyor.
İşte bu nedenle Bahçeli’nin dünkü çıkışı üzerine, Kemal Derviş’in ekonomi politikaları ve koalisyon sürecinin bitişi sürecinde bu politikalara karşı çıkışların oynadığı rol ister istemez hatırlandı. Bu açıklama “Bahçeli’nin bu kez de Şimşek kanalıyla ittifak için harekete geçtiği” yorumları yapılmasına bile neden oldu.
Kemal Derviş’in Hükümetten istifası MHP’de sevinçle karşılanmıştı.
O dönem bazı MHP’lilerin söyledikleri şunlardı:
– Devlet Bahçeli: (MHP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı): Sayın Derviş, ülke gündemini fazlasıyla meşgul etmiştir. Geç kalınmış bir karardır.
– Reşat Doğru: (Devlet Bakanı – MHP) İstifa etmekte geç kaldı. Ahlaken de, siyaseten de sıkıntıya girmiştir ve ekonomiye zarar vermiştir.
– Tunca Toskay: (Devlet Bakanı – MHP) Daha evvel yapması gereken şeyi şimdi yapmak aklına geldi. Girer, boyunun ölçüsünü alır. Bunu hep beraber görürüz. İstifa, geç de olsa aklına geldi.
– Osman Durmuş: (Sağlık Bakanı) Piyasaların bu istifadan olumlu etkilenmesini bekliyorum. Geçim sıkıntısı çeken insanların üzerinde bir kamburdu. O kambur kalkmıştır. Ekonominin sağlığı da düzelecektir.
28 Kasım 2024 - Merkez Bankası artık riskler yerine başarıları öne çıkarıyor
27 Kasım 2024 - Özel sektör hesabı yüzde 48’le yaparken enflasyon yüzde 21’e düşmez
26 Kasım 2024 - Enflasyonla mücadelede ‘kararlılık’ vurgusu yavaş yavaş unutuluyor
25 Kasım 2024 - Yüksek nakit açığı ve Merkez’in zararı enflasyon hesabını bozuyor