Bugün üç yıllık orta vadeli program (OVP) hedeflerinin yenisi açıklanacak. Kamu dışındaki tüm kurum ve kişilere de ekonomik gidişat hakkında öngörülebilirlik sağlaması beklenen hedeflerin sicili şimdiye kadar hiç de olumlu sayılmaz.
Bugün yenisi açıklanacak üç yıllık orta vadeli program (OVP) hedeflerinin kamu dışındaki tüm kurum ve kişilere de ekonomik gidişat hakkında öngörülebilirlik sağlaması beklenir. Ancak OVP hedeflerinin gerçekleşmesi konusundaki sicili şimdiye kadar hiç de olumlu sayılmaz. Merkez Bankası da açıklama öncesi ‘ürkek’ bir uyarıda bulunma ihtiyacı duydu ama OVP’nin gerçekçi hedeflere sahip olup olmayacağı ve içeriğinin rasyonel olup olmayacağını göreceğiz.
OVP’nin üç yıllık hazırlanıp bir yıl sonraki yılın bütçesi için rehber olması amaçlanıyor. Kamu kurumlarının OVP’ye bakarak harcama ve gelir bütçeleri taslaklarını yapıp Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na bildirmeleri, sonunda da 2025 yılı bütçesinin buna göre oluşturulması gerekecek. İşte bu nedenle OVP’ler eylülün ilk haftasında yayımlanıyor ve ardından bütçe hazırlık çalışmaları hız kazanıyor. Sonunda 17 Ekim’de, gelecek yılın bütçesi TBMM’ye sunuluyor ardından da görüşmeler yapılıyor.
TEPAV direktörlerinden, eski Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdürü Coşkun Cangöz, Medium‘da OVP’lerin performansını incelediği bir blog yazısı yayımladı. OVP’nin ekonomiyi yönlendirme, yol gösterme fonksiyonu bulunduğunu bu bağlamda OVP’nin özel kesime de gelecek üç yıllık süreye ilişkin öngörülebilirlik sağlayacağının varsayıldığını belirtti. Cangöz, bunun için şirketlerin ve hane halkının OVP’de sunulan baz senaryoyu tutarlı ve inandırıcı bulmasının önemine dikkat çekti.
Cangöz 2019 yılından başlayarak üç yıllık OVP’lerin belirli göstergelerde hedef ve gerçekleşme durumlarını incelemiş. Sicilin iyi olmadığını örnekleriyle açıklayan Cangöz, güvensizliğin son örneğinin ağustosta açıklanan yıl sonu enflasyon beklentisinde görüldüğünü hatırlatmış: Merkez’in tahmini yüzde 38 iken reel sektör beklentisi yüzde 53.8, hane halkının ise yüzde 73.1’di.
Enflasyon hedefleriyle ilgili Cangöz’e ekleme yapmak gerekirse OVP dışında bu yılki enflasyon için önce yüzde 33, ardından yüzde 36 hedefi, son olarak da yüzde 38 oranları verildi. Geçtiğimiz gün açıklanan ağustos verilerinden sonra en iyimser olan piyasaların yıl sonu enflasyon beklentisinin de artması bekleniyor. Dolayısıyla bırakın halkın inanmasını, piyasaların bile enflasyonla ilgili hedeflerin gerçekleşmesi konusunda sürekli ikircikli kaldığı ortada. Bunun sonucu olarak piyasalar için öngörülebilirlik sağlandığı söylenemez. Piyasalar için yoksa şirketler ve hane halkı için olmaması da doğal.
Cangöz, yazısında cari işlemler dengesi, büyüme, enflasyon, harcamalar, faiz harcamaları göstergelerini 2019’dan bu yana hedef ve gerçekleşme olarak inceliyor, 2024’e ilişkin kendi gerçekleşme tahminlerini sıralıyor. Bu tür göstergelerin neredeyse hiçbirinde hedef ile gerçekleşmelerin birbirini tutmadığı, bazen kat be kat, aşağı ya da yukarı yönlü sapma olduğunu anlatıyor. Dolayısıyla öngörülebilirlik konusunda OVP’de son 6 yılın karnesi çok zayıf.
Bugün açıklanacak OVP’nin enflasyonla mücadelenin en kritik noktasında geldiğini, buna bakarak enflasyonla mücadele konusunda piyasaların yön almaya çalışıp, bazı kesimlerin beklentilerini değiştirecek bir metin olacağı kesin. Kısacası güvenilir, gerçekçi bir OVP açıklanmazsa beklentiler kötüleşebilir. Hem hedefler gerçekçi olmalı hem de hedefleri sağlayacak dengeler sağlam kurulmalı. Bu kez OVP’de enflasyon beklentilerindeki katılığı kırabilecek önemli yapısal tedbir ve reformların yer alması gerekiyor ki güven verebilsin.
Hep söylediğimiz gibi uygulanan faiz ve kur politikasıyla enflasyonda doğal, baz etkili bir iniş başladı. Bunun devamı için mali tedbirler gerekiyordu ama şimdiye kadar Cumhurbaşkanı izin vermediği için gereken mali tedbirler hayata geçirilemedi. Bu nedenle daha önce de “Bağımsız bir Merkez Bankası yönetimi olsa, PPK metinlerinde ve raporlarında gereken mali tedbirlerin alınması konusunda hükümetten ciddi talepte bulunurdu” dediğimi hatırlıyorum.
Tam da OVP açıklaması öncesi dün Merkez Bankası mali tedbir gerektiği konusunda ‘ürkek’ de olsa bir talepte bulundu. Başkan Yardımcısı Hatice Karahan Reuters’a demeç verip “Mali görünüm önümüzdeki dönemde enflasyon görünümüne etkileri açısından kritik olacak” demiş. Para politikasının meyvelerini vermeye başladığını ama önümüzdeki dönemde dezenflasyon sürecinde maliye politikasından gelecek ‘güçlü desteğin’ önemine dikkat çekmiş. Enflasyonda düşüş seyri devam ettikçe beklentilerde de iyileşmeler olacağını kaydeden Karahan mali tedbirin dezenflasyona katkısı konusunda OVP ile bu hafta bir yol haritasının açıklanacağını hatırlatmış.
Bugün açıklanacak OVP’de yer alan hedefler ve tabloların gerçekçi olup olmadığı doğal olarak tartışılacak. Ancak artık hedefe doğru gitmeyi sağlayacak mali alan başta olmak üzere yapısal tedbirler ve reformlar var mı bunlara da bakılacak.