Bu sabah merakla bekledim.
Dün gece Fox TV”de yayınlanan “Kızıl Goncalar” dizisinin reytingi nasıl gelecekti…
Öyle ya, artık toplumumuzun önde gelen “sivil toplum örgütü” olan İsmailağa Cemaati çok kızmıştı.
Köpürmüştü…
Diziye karşı kampanya başlatmıştı.
Dizide geçen “O yetmez ama evetçi hala dışarıda mı” cümlesi yüzünden ayağa kalkan eski kumpasçı takım da fena bozulmuştu.
Ama dikkat…
Bu itiraz o gün “Yetmez ama evet” diyen insanlardan gelmedi.
Onların pek çoğu bugün böyle yasaklamalara karşı.
Şahidim…
Bozulanlar o gün kumpas davaları ile insanları hapislerde süründüren “bavullu kumpasçılardı..”
Eh bazıları “Durumdan vazife çıkarıp” saldırmaya başlayınca devletimiz ve RTÜK’ümüz durur muydu…
Onlar da dizinin anlaşmalı, parası ödenmiş mekanlarda çekimini engellemiş, yasaklamıştı.
Sabah sete giden çalışanlar kapıdan sokulmamıştı.
Dizinin önceden çekilen ikinci bölümü dün yayınlandı.
Buyurun reyting sonuçları..
(*) AB grubunda gecenin ikincisi…
Bu grupta “Selahattin Eyyubi dizisi üçüncü sırada.
(*) ABC1 grubunda gecenin birincisi.
Bu grupta Selahattin Eyyubi üçüncü sırada.
(*) Ve bütün Türkiye grubunda gecenin ikincisi.
Bu grupta Selahattin Eyyubi birinci sırada.
Neydi Kızıl Goncalar’a itiraz?
Tarikatları eleştiriyor değil mi.
İsmailağa Cemaati “çok alınmıştı” bundan.
O alınınca devletimiz de üzerine alınmıştı.
Tabii devletimizin alınabileceği ihtimali bile RTÜK’ün alınmasını tetiklerdi ve böyle oldu.
Ama bilin ki bütün bu yasakçı takımı dün gece Türk televizyon seyircisinden okkalı bir tokat yedi.
Neden mi?
Belki tarikatlar, belki devlet ve iktidar FETÖ olayını unuttu, ama insanlar unutmuyor.
Belki tarikat belki devlet belki iktidar tarikatlarda yaşanan tacizleri, yanan tarikat evlerinde can veren çocukları unuttu veya unutturdu zannediyor ama insanlar unutmadı.
Bu ülkede tarikatların devlete, siyasete, adalete, polise orduya sızmasının hepimize nelere mal olduğunu belki onlar unuttu, ama insanlar unutmuyor.
İyi ki de unutmuyor…
Çünkü artık hepimiz biliyoruz ki bir gün bu ülke mutlaka tarikat gerçeği ile yüzleşecek.
Artık cesur insanlar çıkıyor.
Bu eleştiriyi sanat alanında yapıyorlar.
O sözleri söyleyenler o dizilerin, filmlerin kahramanları.
Ve Pandora’nın kutusu açılıyor.
Bu diziyi zorla engelleyebilirsiniz.
Ama biliniz ki engellediğiniz her konu insanlarda bu tartışmayı daha da büyütecek.
O nedenle bırakın diziler, sanatçılar bu konuyu tartışsın.
Tartışsın ki bir daha FETÖ felaketiyle karşılaşmayalım.
O geceyi, 15 Temmuz gecesini unutmayalım.
Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanının ailesi ile birlikte yaşadığı o geceyi…
O gece bombalanan Meclisi…
O gece katledilen insanlarımızı…
Ve bunu herkesten önce bugün elinde makasla diziyi yasaklatmaya koşanlar hatırlamalı.
O FETÖ ki bir zamanlar “Bu hasret bitsin” diye kollar açılarak davet edilen “dost bildiğiniz” bir tarikattı…
O gün “dost bilinenler” bunu yapmıştı.
Böyle diziler yayınlansın ki.
Bugün “dost bilinenler” de öğrensin bunu…
26 Aralık 2024 - Sayın Ali başkanım, yılbaşı gecesi kırmızı boxer külot giyebilir miyim?
25 Aralık 2024 - Türk halkı bu iki tuhaf kelimeyi 75 yıl sonra nasıl tersine çevirdi
24 Aralık 2024 - Başörtülü kadının kelepçelendiği gece Ankara ve Manisa’da yaşanan üç olay
21 Aralık 2024 - Bu 32 blucin efsanesinden kaçını tanıyorsunuz?